İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi, EGETURDER Başkanı ve Özikizler Turizm Başkanı Özer Bür: Yeni S Plaka girişi olmayınca fabrikatörler servisçi oldu 

RÖPORTAJ

İzmir’de 1998 yılında çıkan S Plaka sayısı 4 bin 556 idi. Şu anda 5 bin 800 plaka var. İzmir’in nüfusu son 25 yılda yüzde 50 artarak 4.5 milyon seviyesine çıkmış. İzmir Organize Sanayi Bölgesi’nde de son 4 yılda 58 binlik bir istihdam artışı olmuş. Hem istihdam, hem nüfus hem de fabrikalardan taşımaya yönelik talep arttı. Peki S plaka sayısı artıyor mu hayır. Yıllardır aynı seviyelerde. Peki bu insanlar servis aracı yok diye yaya olarak mı işe gidiyor. Hayır. Fabrikalarda kendi çözümlerini üretmeye başladılar. Üretime odaklanması gereken fabrikatörler servisçi olmaya başladılar. 3-4 araç alarak kendi personellerini taşıyorlar. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden son 4 yılda 5 bin servis aracı ruhsatı alındı. 

RÖPORTAJ: ERKAN YIMAZ

İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi, EGETURDER Başkanı ve Özikizler Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Özer Bür ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 17 Ağustos 2023 tarihinde gerçekleştirdiği 400 S plaka ihalesi, servis ve turizm sektörü ve kaptanların çalışma koşulları üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. 

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2021 yılında düzenlediği 400 S Plaka ihalesinin Danıştay tarafından iptal edilmesinin ardından belediyenin bu kez, 17 Ağustos 2023 tarihinde 10 yıl kiralama yoluyla 400 S Plaka ihalesine çıktığını belirten Özer Bür; “Bu ihalenin düzenlenmesinin nedeni; Danıştay’ın İzmir, Bursa ve Diyarbakır’da gerçekleştirilen S Plaka ihalelerini iptal etmesi. Danıştay kararında deniliyor ki, ‘Sen bunu kiraya verebilirsin, satamazsın’. Belediye bunun üzerine 400 S Plaka ihalesini 10 yıl kiralama yöntemiyle yapmaya karar verdi ve ihaleyi düzenledi” dedi. 

İhaleye şirketler girdi ve 127 plaka alındı

İhale sonucunda 127 plakanın satışının gerçekleştiğini aktaran Özer Bür, katılımın düşük kalmasının nedenlerini de açıkladı: Belediye 2021 yılında düzenlediği ve Tahditli S Plaka ihalesinde araç başına 400 bin TL+KDV şeklinde bir bedel belirlerken, bu ihale de üstelik 10 yıl kiralama olmasına rağmen, araç başına  bedel 2021’e göre 4 kat artarak 1 milyon 600 bin+KDV olarak açıklandı. Eğer, İzmir Büyükşehir Belediyesi bu fiyatı daha makul 500-700-veya en azından 800 bin TL seviyesine çekebilseydi, katılım daha yüksek olurdu. Katılımın düşük olmasında bir etken de, 1 milyon 600 bin +KDV’nin peşin olarak istenmesi oldu. Eğer yine belediye bunu vadeye yayabilseydi veya ‘yarısı peşin’ denilseydi, katılım yine daha yüksek olurdu. Belediye de bu işten daha çok kazançlı çıkardı. Ben kiralama ihalesini daha doğru buluyorum. Bu süreçlerden kamunun gelir elde etmesi, servis aracının rant unsuru olmaktan çıkması çok daha önemli kazanımlar sağlar. İzmir Büyükşehir Belediyesi önümüzdeki aylarda yeni kiralama ihaleleri düzenleyerek 400 S plaka alımını tamamlamayı hedefliyor. Belediyenin 17 Ağustos’taki ihalenin sonuçlarını değerlendirip ona göre bir ihale düzenleyeceğini düşünüyorum. 

Biz rant peşinde değiliz

10 yıl kiralama ihalesinin çok önemli bir sonucu olduğunu da vurgulayan Özer Bür, “İhaleye katılım düşük oldu ama bu yüksek fiyata rağmen 127 katılımcı şirket şunu gösterdi; Biz gerçekten bu sektörde iş yapabilmek için bu plakaları alıyoruz. Çünkü ihtiyacımız var. Taahhüt verdiğimiz işler var. Rant elde anlayışı içinde değiliz. Eğer bu ihale kiralık değil de, tahditli şekilde satılıyor olsaydı, katılım çok daha yüksek olurdu. Çünkü bundan rant elde etmek isteyen çok kişi olacaktı. Şu anda İzmir piyasasında bir S plaka 3 milyon TL’ye satılıyor. 

Nüfus artıyor, istihdam artıyor S plaka yıllardır artmıyor

Tahditli plaka sürecinin artık bir rant elde etmeye dönüştüğünü açıklayan Özer Bür, “Türkiye’de nüfus hızla artıyor, kentler büyüyor. Ulaşım aksları gelişiyor. Ancak artmayan tek bir şey var. Tahditle elde edilmiş plakaların sayısı. Yıllardır esnaf odaları plaka fiyatının daha da yukarıya gitmesi için yeni ihalelerin düzenlenmesini engellemeye çalıştılar. İzmir’de de böyle oldu. Diğer illerde de. İzmir’de 1998 yılında çıkan S Plaka sayısı 4 bin 556 idi. Şu anda 5 bin 800 plaka var. İzmir’in nüfusu son 25 yılda yüzde 50 artarak şu anda 4.5 milyon seviyesine çıkmış. Kiralama ihalesinin de olmaması için çok baskı kurdular. Ancak belediye ihaleyi düzenledi. Çünkü 2021 yılında alınan UKOME kararı var ve Ulaşım Master Planına göre de yeni S plakalar çok acil ihtiyaç. İzmir Ticaret Odası ve Ege Bölgesi Sanayi Odası ile ortaklaşa bir çalışma yürütüldü ve bir veri ortaya çıktı. Sadece İzmir’de organize sanayilerinde son 4 yılda 53 bin kişi istihdamda artış olmuş. Biz bu veriyi de belediyeye sunduk. Bizim araçlarımızın ortalama koltuk sayısı 21 kişilik. Hesaplama ile sadece bu istihdam artışına göre taşıma yapılabilmesi için yeni 2500 adet araca ihtiyaç var” dedi. 

Fabrikalar 5 bin servis aracı ruhsatı aldı

Yeni servis aracı ihtiyacının artmasına rağmen yıllardır S plaka sayısında artış olmadığına dikkat çeken Özer Bür, “Hem istihdam, hem nüfus hem de taşımaya yönelik talep de artıyor. Peki S plaka sayısı artıyor mu hayır. Yıllardır aynı seviyelerde. taşımaya yönelik talep de artıyor. Peki bu insanlar servis aracı yok diye yaya olarak mı işe gidiyor. Hayır. Fabrikalarda kendi çözümlerini üretmeye başladılar. Üretime odaklanması gereken fabrikatörler servisçi olmaya başladılar. Organize sanayi bölgesindeki küçük işletmeler, belediyeden ruhsat alarak (ABC) plakalarla  kendi özmal 3-4 araçla personellerini kendileri taşımaya başladılar. Son 4 yılda fabrikaların belediyelerden aldıkları servis araç ruhsat sayısı 5 bin. 

S Plakaya ülke genelinde bir düzenleme yapılmalı 

S plakanın bir rant aracı haline geldiğini ve tüm Türkiye’de farklı uygulamaları olduğunu vurgulayan Özer Bür, “Artık bu süreçte kamunun bu işe odaklanması ve bir çözüm üretmesi gerekiyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’da bir düzenleme getirebilir. Yoksa rant elte etme amacıyla hareket edenler nedeniyle servisçilikte sorunlar daha da büyüyor.  Onların isteği piyasaya yeni araç girmesin, plaka fiyatı yükselsin. Bu plakalar firmalarda yok mu, var. İzmir Ticaret Odası üyelerinin 2 bin 100 plakası var. Servisçi odasına kayıtlı plaka sayısı da 3 bin 700. Bizim de plakalarımızın olmasına rağmen biz S plaka sayısının artması için çaba gösteriyoruz. Çünkü bu işi rant elde etmek için yapmıyoruz. Bakanlık, belediyeler bu soruna çözüm bulabilseler, fabrikatörler neden servis taşıma işi yapsın. Araçla, şoförle uğraşsınlar. Her yıl taşıma ihtiyacının belirlenerek belirli bir oranda plakanın piyasa girmesinin sağlanması gerekiyor” dedi. 

Şoförler sahipsiz kaldı 

Taşımacılık alanının en önemli sorunun iyi şoför bulamama olduğunu belirten Özer Bür, “ Şoförler sahipsiz kaldı. Eskiden şoförlerin odaları vardı ve bu odalar aracılığıyla bir hak arayışları olurdu. Maalesef şu anda şoförlerin başsız kalması, bir odalarının olmaması çok önemli bir sorun. Şoförlerin bir temsilcisi yok. Kaptan okullarının açılması da bir katkı sağlamadı. Çünkü oradan mezun olanların sayısı zaten çok azdı ve mezun olanların tamamı da belediyelerde işe girmek için çaba gösterdi. Onlar da bu çaba da haklılar. Çünkü şoförlerimizin ekonomilerinin düzeltilmesi gerekiyor. Çünkü onlar can taşıyor, çocuklarımızı, geleceğimizi taşıyor. Devletin şoförlü araç kiralama ihalelerinde şartnamede asgari ücretin yüzde 50, yüzde 75 fazlasını vereceksin maddesi var. Ama diğer tarafta şoförlere yeterli ücret verilmiyor. 

5 milyona bir servis aracı alınıyor. ‘Hadi asgari ücretle bunu sür’ deniliyor

Bu olmaz. Sonra da sektöre giriş olmuyor diye yakınıyoruz. Bu mesleğe girmek isteyen birisi bu işin kazanç sağladığını görmesi gerekiyor. Görmediğinde de gelmiyor zaten. Bir firmanın şoförüne iyi ücret vermesi de yeterli değil. Çünkü o zaman da eşit şartlarda rekabet etmek mümkün olmuyor. Eşit şartlarda rekabet için personel maliyetinin de herkes için belirli bir kıstas seviyesinde olması ve bunun da bir düzenleme ile hayata geçirilmesi şart. Devlet bu noktada yol gösterici, düzenleyici olmalı. Devlet birçok noktada fiyatlama ilan edebilirken, ihaleye şartnamesine ücret kıstası koyabiliyorken bu mesleğin bir standarttının olması için de bir düzenleme yapmalı. Araçlarımız son derece teknolojik, güvenli. Ama direksiyonun başına oturttuğunuz insan ekonomik olarak mutlu değilse siz kazaları önleyemezsin. Ticari araçlarda şoförler iki asgari ücretten aşağı çalıştırılamaz düzenlemesi yapılsın. Bakın sektöre nasıl da giriş oluyor. Taşıma güvenliği artıyor. Çift ehliyetle bir araçta çalışan şoförün bulunduğu firma ele rekabet etme imkanınız yok. Benim rakibim artık personel. Firmaların eşit şartlar altında rekabet etmesi gerekiyor. 

Takograflarda 28 günlük geçmişe bakılıyor

Balkan ve Avrupa turlarına araçlarımız gidiyor. Bu ülkelerde denetimlerde şoförlerin takograflarının 28 günlük geçmişine bakılıyor. Bir kusur çıkarsa cezayı yiyorsunuz. Bizim ülkemizde de bunun yapılması şart. Yapıldığında da kazaların azaldığını da hepimiz göreceğiz. ■

Öne çıkanlar... Öne çıkanlar... Öne çıkanlar...

Enflasyon ortamında taşıma ücretleri

Daha önceki yıllarda anlaşmalarımız yıl sonundaki TEFE-TÜFE fiyatlarına göre oluştururduk. Yüksek bir enflasyon süreci yaşıyoruz. Maliyetler her ay daha da artıyor. Bizde iş yaptığımız kurumlarla görüşerek artık ücret artışlarını 6 ayda bir yapılmasına yönelik bir mutabakat oluşturduk. Bu işin sürdürülebilir bir yapıda olması için bu şart. 

Okul taşımacılarının talepleri

Ben okul taşımacılığı yapmıyorum ama okul taşımacılığı yapan meslektaşlarımızdan İzmir Ticaret Odası’na gelen talepler arasında okul saatlerinin açılışına yönelik bir ayarlama yapılması ve bir kademeli saat uygulamasının getirilmesi yer alıyor. Bu İstanbul’da da sık sık gündeme getirildi ancak hayata geçmedi, Şu an özel okullarda servis araçlarının doluluk oranları yüzde 70-80’lerde. Zaten maliyetler bu kadar ağır iken birde araçların tam dolmaması da ayrı bir kayıp oluşturuyor.  Burada velilerin özel istekleri de oluyor. Herkes evinin önünden çocuğunun alınması istiyor. Bu şekilde de araçlar zamanla yarışıyor. 

Tedarikçilerimiz ailemizin bir parçası

Alt yükleniciler ile çalışıyoruz. Onların da bu süreçlerde kazançlarını sağlamaları için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Tedarikçilerimizin ailemizin bir parçası. Onların bu sektörde varlıklarını devam ettirmeleri herkes için büyük önem taşıyor. 

ÖZİKİZLER TURİZM

Özikizler Turizm’in resmi kuruluşu 1993. Ancak ailenin taşımacılıktaki faaliyetleri 1980’li yıllara kadar dayanıyor. Özikizler Turizm, özmal 140, kiralık 710 olmak üzere toplam 850 araçla hizmet veriyor. Şirket, personel ve turizm taşımacılığı alanında faaliyet gösteriyor. Şirket lojistik alanında da faaliyet göstermeye de başladı.  

2024’te 10 büyük otobüs yatırımı

Özikizler Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Özer Bür, 2023 yılında 35 adetlik araç yatırımı gerçekleştirdiklerini, 2024 yılında da 10 büyük otobüs yatırımı yapmayı planladıklarını söyledi.  

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.