Esadaş Turizm Firma Müdürü Selami Tan, 2016’nın otobüs sektörü açısından çok olumsuz geçtiğine dikkat çekerek, “2016, otobüsçüyü maddi ve manevi yönden çok olumsuz etkiledi. Yazın para kazanan sektör, kışın zararlarını karşılardı. Bu yıl ise bu mümkün olmadı. Üstelik 15 Temmuz darbe süreciyle seferler tek ayaklı oldu. Yavuz Sultan Selim Köprüsü de artan maliyetlerle, para kazanamayan sektör üzerinde psikolojik etkileriyle travma yaratmasına neden oldu” dedi.
2016 yılı Nisan ayında Esadaş Turizm Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Şenpolat ile yaptığımız röportajda, “Bu yıl mevcudu koruma yılı” başlığı öne çıkmıştı. Esadaş Turizm Firma Müdürü Selami Tan, 2016’nın, vurguladıkları gibi, sektör açısından da mevcudu koruma yılı olarak geçtiğine dikkat çekerek, “Firmamız açısından yolcu sayısında önemli bir gerileme yaşamadığımız halde karlılık noktasında çok ciddi gerileme yaşadık. Çünkü artan maliyetleri yaşanan rekabet ortamıyla birlikte bilet fiyatlarına yansıtma imkanı olmadı. Yüzde 30’a varan maliyet artışları ile karşı karşıya kaldığımız için maddi ve manevi yönden çok olumsuz etkilendik” dedi.
Yazın da kazanamadık
Otobüs sektörünün, yıllardır yazın elde ettiği cirolarla kışın zararlarını kapatma çabası içinde olduğunu belirten Selami Tan, “Sektörümüz yazın elde ettiği maddi imkanlarla kışın zararlarını kapatamaz hale gelmiş durumda. Yazın kazancıyla kışın idare etmek, yıllardır devam eden süreçti. 2016’nın diğerlerinden farkı, bu yaz sezonunda otobüsçü para da kazanamadı. 15 Temmuz darbe girişimi süreci seyahatlere de çok olumsuzluklar getirdi. Seferler tek ayaklı yapılmak durumunda kaldı. Para kazanamadığınız bir yaz sezonunun ardından gelen kış sezonuna ister istemez bozuk giriyorsunuz ve zararları kapatamadığınız bir süreç yaşanıyor. Şimdi üç-beş yolcu da olsa seferi yapmak zorundasınız. Sektörün en büyük maliyet kalemi akaryakıttaki ciddi artışlar, otobüsçüyü çok olumsuz etkiledi.
2016 Ocak ayında motorinin litre fiyatı 3,5 TL iken bugün 4,57 TL civarında. Sadece akaryakıt maliyetiniz yüzde 30 artmış durumda. Bu da otobüsçünün belini büküyor. Yazın İstanbul-Erzurum arasında 100 TL’ye bilet keserken, şu an 90-100 arasında kesiyoruz, ama bu 70 TL’ye kadar gerileyebilir” dedi.
Otobüsçünün psikolojisi bozuldu
Sektörün akaryakıt maliyetinin yanı sıra Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün getirdiği maliyetlerle de mücadele ettiğine dikkat çeken Selami Tan, “YSS Köprüsü açıldığında biz, İstanbul çıkışlarında trafiğin daha rahatlayacağı, seferlerin sürelerin kısalacağı beklentisi içine girmişken, otobüslere Yavuz SSK’nın zorunlu olmasının getirdiği zorluğu yaşamaya başladık. YSS, bugün getirdiği maliyet artışı, yolun uzaması ile otobüsçü üzerinde gerçekten psikolojik olarak bir travma yarattı. Zaten para kazanmakta zorlanıyorsunuz, bir de yeni maliyetler otobüsçünün psikolojisini çok bozmuş durumda. Bir seferde 300 TL gibi artı maliyet geldi. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne yönelik zorunluluk kararının bir kez daha gözden geçirilmesi gerektiğine inanıyorum” diye konuştu.
Yatırımda piyasa önemli
Artan maliyetler noktasında otobüsçünün daha çok tedbirli olmak zorunda olduğunu da belirten Selami Tan, “Sektör, artık daha az yakıt tüketen araçlara yönelmek durumunda. Dingilli araçlar çok ciddi maliyet getiriyor. Euro 6 araçlar ise ciddi yakıt tasarrufu sağlıyor. Biz bunu İstanbul-Erzurum arasındaki seferlerimizde gözlemleyebiliyoruz. Filomuzdaki yüksek yakıt tüketen araçları değiştirmek istiyoruz ama bunun için de piyasanın durumunu görmemiz gerekiyor. Şu an bekliyoruz” dedi. ■