Servis taşımacılığı deprem geçiriyor

RÖPORTAJ

Transay Taşımacılık Yönetim Kurulu Başkanı Halim Aydın, plaka tahdidini tek istemeyen firma sahibi olduğunu vurgulayarak, “Ben bugünleri öngörerek, yapmayın, rant için bu işlere girmeyin” dedim. Ama arkadaşlar bir şekilde organize oldular, ‘plaka tahdidi istiyoruz’ diyerek ortaya çıktılar, ters tepti. Sektör şu anda deprem geçiriyor, sallanıyor. Oturacak ama bu da iki yılı alır. Plaka çalışmaları, UKOME kararları neler getirecek göreceğiz. Bana göre UKOME kararı da hazırlıksız ve aceleci alınmış bir karar” dedi.

RÖPORTAJ: ERKAN YILMAZ

Filosunda 300’ü özmal olmak üzere 6 bin 500 dolayında araç bulunan Transay Taşımacılık, personel taşımacılığının en önde gelen şirketleri arasında yer alıyor. 30 yıldır bu alanda faaliyet gösteren Transay Taşımacılık Yönetim Kurulu Başkanı Halim Aydın’a plaka tahdidi süreci ve sonrasında yaşananlara yönelik sorular yönelttik. Aydın, servis taşımacılığının yönetilmediğini, aksine kendi kendini yönlendirdiğini savundu: “İSTAB, sektörü yönlendirmiyor. İSTAB’ın bize verdiği bir şey yok. Şirketler tamamen kendi çalışmaları ve politikaları ile ayakta kalmaya çalışıyor. Bundan sonra ne alacak, UKOME’nin aldığı kararlar bizi ne kadar etkileyecek? Şu an için bunu öngöremiyoruz, ama iyi olmayacak. Sıkıntılar olacak. Yaşayıp göreceğiz.” 

Plaka tahdidini istemedim 

“Açık ve net bir şekilde söyleyeyim; plaka tahdidini tek istemeyen firma sahibi bendim” açıklamasını yapan Halim Aydın, “Ben, bu günleri daha önce öngörerek, hep söyledim ‘yapmayın, bu işlere girmeyin, rant için bunu yapmayalım’ dedim. Çünkü bunun yansımaları işverenlere olur. İşverenler 100 bin TL ayırdıkları servis taşımacılığı bütçelerin 300-400 bin TL’ye katlanmasını kaldıramaz. İstanbul coğrafyasının altyapısı da buna uygun değil, ya istihdamı kısacaksınız ya da servisi kaldıracak insanları yollarda perişan edeceksiniz. Bunu plaka tahdidi olan illerde görüyoruz. Yakıt maliyeti araç alım maliyeti, İstanbul’daki, Ankara’daki servis taşımacısı için aynı. Burada 100 lira olan rut, Ankara’da 300-400 lira. Bu kadar büyük bir fark var. Bunu kaldırmak pek mümkün değil. İstanbul demek, Türkiye demek. İstanbul’u sallarsanız, Türkiye’yi yıkarsınız.  Onun için plaka tahdidinin bizim için hayırlı olmayacağını düşündüm. Ancak arkadaşlar bir şekilde organize oldular, ‘plakamızı istiyoruz’ gibi sloganlarla çıktılar ama ters tepti. Ocak ayında neler olabileceğini, şu anda düşünemiyorum. Bizim için hiç de hayırlı olmayacak. Eski sisteme dönülmesi hem bizim hem de işveren için yararlı olmadı” diye konuştu. 

Belediye doğrusunu yaptı  

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hatlı minibüsler ve ticari taksiler nedeniyle de sıkıntılar yaşadığını ve servis taşımacılığına plaka tahdidinin uygulanmasına yönelik gösterdiği dirençte haklı olduğunu da dile getiren Halim Aydın, “Belediye bu direnci göstermeyle doğrusunu yaptı. Hatlı minibüsler Belediyenin başına bela. Ticari taksilerde de durum aynı. Servis taşımacılığında 50-60 bin aracın tahdidinin yönetilmesi çok zor. Önceden iyi planlanmadı, İSTAB da düşünmeden hareket etti ve geldiğimiz bu nokta çok kötü” dedi.

Düzenleme yatırımları zorlaştırıyor 

Belediyenin direncine hak verdiğini ancak yapılan düzenlemenin de sektöre olumlu şekilde yansımadığını, yatırım yapmayı zorlaştırdığını vurgulayan Aydın, “Şimdi belirli sayıda özmala paralar isteniyor. Bu işin gereği olarak firmalar yedek parkında araç bulundurmak zorunda. Yedek parktaki araçlar her zaman zarar yazar. Ne kadar yedek varsa o kadar zarar büyüktür. Bu ekonomik durumda bu zararı kaldırmak kolay değil. Zarar yükseldikçe, kısıtlamalara ve küçülmelere gitmeniz lazım. Büyümenizi engelleyen mevcut düzenleme araç alımını zorlaştırıyor. Böyle bir dönemde üstüne 40 bin TL ödemek servisçiyi çok zorlar. Hem devlete hem belediyeye vergi ödüyorsunuz; çift vergi nerede görülmüş. Kazancınız zaten ortada, altından kalkmak çok güç. Kimse dile getirmiyor, ama biz şoförlerimiz eğitimli olsun, en yüksek düzeyde maaş alsın, engelli araçlarımız olsun, her firmanın belli bölgelerde ambulansı olsun istiyoruz…. Tümü kamu hizmetidir, ama bunlar büyük maliyetler” dedi. 

İki yılda yerine oturur 

Sektörün şu anda deprem yaşadığına dikkat çeken Aydın şunları söyledi: “Sektör şu anda deprem geçiriyor, sallanıyor. Oturacak. Bir iki yılı alır bu plaka çalışmaları. UKOME kararları, uygulamalar neler getirecek göreceğiz. Bana göre hazırlıksız, aceleci olarak alınmış bir karar.  Mahkemeye verildi. Mahkeme kararının bizim lehimize çıkacağını düşünüyorum. Yoksa bu uygulamanın çok büyük dezavantajları olacak, işler aksayacak. Yaşayıp göreceğiz. 2017 çok aksiyonlu bir yıl olacak.” 

Rant için sektöre girenler… 

Plaka tahdidi tartışmaları başladığında rant beklentisiyle birçok kişinin hurda araç aldığını da belirten Aydın, “Servis taşımacılığını bilmeyen, bu işle alakası olmayan insanlar bile araç aldı. Ankara ve diğer illerde plaka rantından faydalanan firmalar, İstanbul’a gelip hurda araç aldılar. Bu hoş bir şey değildi. Kimler bu işi yapıyor, kimler kaç araba çalıştırıyor, kimler rant için girdi! Bunun ayrışması gerekiyordu. Belediye bunu gördü ve bu ayrıştı. 25 Mayıs 2015 öncesinde kayıt dışı çalışan, daha önce hiç yol belgesi almamış servis taşımacıları mağdur oldular. Bunlar sektörden çıkmak zorunda kalacak. Bu, sektörde 15 bin aracın eksilmesi demek. Ya firmalar bunu her araç başına 40 bin lira ödeyerek kapatacaklar ya da kayıt dışı çalışanlar 40 bin lira ödeyip belge alarak kayıt altına girecekler. Bence girmeyeceklerdir. Çünkü 40 bin lira büyük bir para. Bu açık nasıl kapanacak, bilmiyoruz. 15 bin açığın da bize, fiyat olarak deprem şeklinde yansıyacağını göreceğiz” dedi. ■
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.