RÖPORTAJ: ERKAN YILMAZ
Yönetmeliğin zamanın ihtiyaçlarına göre değişmesi gerektiğini vurgulayan TOBB Sektör Meclisi Başkanı Mustafa Yıldırım, “Karayolu Düzenleme Genel Müdürü Sayın Mahmut Gürses, vekaleten yürüttüğü genel müdürlük görevine asaleten atandı. Hayırlı olsun, başarı dileklerimizi iletiyoruz. Sayın Mahmut Gürses yeni formasıyla birlikte ilk hamlesini yaptı. Bu yönetmelik, özellikle A1 belgeleri ile ilgili düzenlemeleri tekrar gündeme getirdi. Burada, D2 belgelere 6 yaşından büyük 10 adet araba alınma imkanı getirilmesi tartışılabilir. Neden buna ihtiyaç duyuldu? Bilmiyoruz ama bizim gördüğümüz kadarıyla böyle bir talep olmadı. Çünkü A belgeleri için 4 yaş sınırı konuluyor. D belgelerine ise 6 yaş sınırı konuluyor. Burada birisi için ne sınır belirleniyorsa, diğeri için de aynı olması gerekiyor. Burada haksız bir rekabet olmamalı. Dünyada da, her kurumda, otomobilden başlayarak her araç filolarda bulundurulabiliyor. İhtiyaçlar değişiyor.
TOBB Sektör Meclisi Başkanı Mustafa Yıldırım
Ulaşımda zamanı verimli kullanmak gerekiyor. UEFA Kupası, Mayıs 2020’de İstanbul’da oynanacak. Bu organizasyonu yapan şirket hizmet sürecinde otomobil talep ediyor. Bu hizmet verilebilmeli. Tabii, burada taksiciler ile sınırlar iyi belirlenmeli. Onların haklarının gasp edilmemesi gerekiyor. Denetimlerin etkin şekilde yapılması gerekiyor. Yoksa taksici-UBER’ci kavgası bu kez A1 tarafında yaşanır.
Uzun zamandır verilmeyen belgelerin yeniden veriliyor olması önemli. Bu bir ihtiyaç mıdır, evet ihtiyaçtır. Birçok etkinlikte, bu talep yıl içerisinde oluyor. Bu ihtiyaca cevap veremediğinizde her şey belgesiz şekilde yapılıyor. Turizm taşımacılığı her tip araçla yapılabilir hale getirilmeli. Çünkü turist profili ve turizm anlayışı değişiyor. Kruvaziyerle gelen turist özel şekilde gezmek isteyebiliyor. Birinci adım doğru… Eksik tarafları nedir, oturup tartışacağız. Bazı karmaşıklıklar var. Bunu tartışacağız” dedi.
Tarifelide otomobil doğru değil
Tarifeli taşımacılığa yönelik otomobil düzenlemesinin getirildiğine dikkat çeken Mustafa Yıldırım, “Burada cevap bekleyen birçok soru var. Ben tarifeli taşımacılık tarafında, otomobille taşımacılığı doğru bulmuyorum. Bu ayrımların iyi yapılması gerekiyor. Uygulama tarafında ne gibi sıkıntılar oluşabilir, bunun tespitini yaparak Bakanlıkla görüşmeliyiz. Burada bunun önüne geçemezsiniz. Trafik güvenliği açısından da sıkıntılar doğurabilir. Uzun yol tecrübesi olan şoför bulmakta zorlanılabilir. Ben trafik güvenliği açısından da doğru bulmam. Toplu taşımanın da önüne geçer. Artıları ve eksilerini zaman içerisinde göreceğiz. Ama sektör tecrübeme dayanarak doğru olmadığını düşünüyorum. İhtiyaç mı, ihtiyaç olabilir ama doğru mu? Doğru değil” dedi.
Neden otomobille taşımacılık gündeme geldi?
TOBB Sektör Meclisi Başkanı Mustafa Yıldırım, otomobille taşımacılığın gündeme, bu dönemde gelmesine yönelik düşüncelerini şu şekilde açıkladı: “Bence bunu talep eden birileri var. Bu kişilerin talebi üstüne oldu diye düşünüyorum. Bunlar sektöre zarar verecek bir adım atarlarsa, biz bunu kabul edemeyiz. Sonra Ulaştırma Bakanlığı, kimin Bakanlığı diye sorarız. Bizim önümüze yeni rekabet alanlarının yaratılmasını biz doğru bulmayız. Şunu da bekliyoruz. Birtakım grupların talepleri olabilir ama Sayın Mahmut Gürses’ten bizim talebimiz, mevzuat değişikliklerini böyle parça parça yapmaktansa bir araya gelerek, enine boyuna tartışarak yeni bir mevzuat çalışması yapalım. Gönül isterdi ki, bu düzenleme çıkmadan biz bunu tartışalım. Bizim de taleplerimiz var. Otogarlar ve entegrasyon ile ilgili bir çalıştay yapılması gerekiyor” diye konuştu.
Otobüslere yaş sınırı doğru değil
Yönetmelikte otobüs yaş sınırının 12’ye getirilmesini de doğru bulmadıklarını belirten TOBB Sektör Meclisi Başkanı Mustafa Yıldırım, “TÜVTÜRK’ten geçen her aracın çalışma hakkı vardır. Bunu yasa ve yönetmeliklerle engellemek doğru değildir. Otobüslere yaş sınırı yerine Avrupa’da olduğu gibi sınıflandırma getirilmesi gerekiyor. Ulaştırma Bakanlığı ile bunu defalarca konuştuk. Yaş bir yıldız sistemidir. 5 yaşına kadar bir yıldız artı alıyor. 5 yaşından büyükler daha az alıyor. Vatandaşın fazla para verdiğinde neyi aldığını, az verdiğinde neyi almadığını bilmesi lazım. Bunun dışında yaş sınırı kaynak israfıdır. Bu israfı yapmaya kimsenin hakkı yok. TÜVTÜRK’ten geçen aracın çalışmasına imkan tanınmalı. Sosyo-ekonomik sorunları var sektörün. Bunlara çözüm bulunmalı ve milli serveti sokağa atmak kimsenin hakkı olamaz.”
9+1 sorununa çözüm bulunabilecek
9+1 araçların belediyeden yol güzergah belgesi alamadığı için bağlandığına dikkat çeken Mustafa Yıldırım, “Bu konu, İstanbul Turizm Platformu’nun tanıtımında Sayın Başkan Ekrem İmamoğlu’na aktarıldı. Kendisi de en kısa sürede bu sorunun çözümünün sağlanacağını belirtti. Yine geçen hafta İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu’ya bu sorunu ilettik. Bakan Soylu, İstanbul Valisine bu sorunun çözümü noktasında çalışma yürütülmesini istedi. Sayın Vali de bizi çağırdı ve kendisine sorunu anlattık. Önümüzdeki hafta UKOME toplantısı yapılacak. Orada da biz bu sorunu gündeme getirip, ‘ya belgemizi verin ya da bırakın biz çalışalım’ diyeceğiz. Turizm taşımacılarına yönelik her belediye farklı bir uygulama yapıyor. Bu doğru değil. Birisi belge veriyor, diğeri vermiyor. Şimdi servis araçları ile turizm taşımacılığı yapılmak isteniyor. Öğrenci servis araçları ile turizm taşımacılığı yapılamayacağı çok nettir. Bunu Sayın Valiye anlattık. Belediye ile görüşerek bu sorunun en kısa sürede çözüleceğini belirtti” dedi.
İstanbul Otogarı tahsis sahipleri, kiracı sorunu
Otogardaki tahsis sahipleri ve kiracı ile ilgili durumun da netlik kazanmasının önemli olduğunu belirten Yıldırım, “25 yıl ile bu otogarı yapan ve işleten tahsis sahiplerinin haklarının korunmasına yönelik talepte bulunduk. Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu haklı olarak 25 yıl süre bittiğini, kirayı belediyenin alacağını belirtti. Biz de Genel Sekreter yardımcıları ile tahsis sahiplerinin haklarına yönelik bir toplantı yaptık. Önümüzdeki hafta bu sorunu çözeceğiz. Kiracıların maliyetlerinin artması için makul bir kira alınmasını talep ettik. Bu insanlar burada yatırım yaptılar. 25 yıllık süre bunun karşılığı değil. 21 milyon 500 bin dolarlık yatırıma 127 milyon dolar para harcandı. Belediyenin talepleri doğrultusunda sebepsiz para harcandı. Belediye haklılığımızı anlatmak istedik ama dinletemedik ve süre uzatımı alamadık. Şu anda uyarlama davasını açtık. Projeyi belediye değiştirdi. Bilirkişi bizim haklılığımızı ortaya çıkarmazsa biz de talebimizden vazgeçeriz. Başkan İmamoğlu’nun da tavrı çok net, kimse mağdur olmasın. Hak, hukuk çerçevesinde bütün çalışmalar yapılsın. Mevcut tahsis sahiplerinin hakları korunacağı bir düzenleme yapılacağına inanıyoruz” dedi.