Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından ‘Ulusal Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS) Strateji Belgesi (2013-2023) ve Eki Eylem Planı (2013-2015)’ taslak çalışmasında, genel amaç ‘bütün ulaşım türlerinde bilgi ve iletişim teknolojilerini gereğince kullanarak entegre, güvenli, etkin, verimli, yeniliğe açık, insana saygılı, çevre dostu, sürdürülebilir ve akıllı bir ulaşım ağına erişmek’ olarak tanımlanmıştır.
UDH Bakanlığının Ulusal Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS) Stratejisi içinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin uzun süredir uyguladığı Elektronik Denetim Sistemlerinin (EDS) yaygın kullanılması ile güvenli ve düzenli bir trafik akışının oluşmasında ve toplu ulaşımın verimli çalıştırılmasında önemli gelişmeler sağlanacaktır.
Geçtiğimiz dönem İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin girişimiyle yapılan yasal düzenlemeyle, belediyelerin emniyet müdürlükleriyle yapacakları protokolle, belediyelerin kurmuş oldukları ya da kuracakları EDS’den hizmet satın alınmasının önü açıldığından, bu tip yatırımların yaygınlaştırılması için önemli bir altyapı oluşturulmuştur.
Entegrasyon sağlanmalı
Türler arası entegrasyon konusu ise; dengeli türel dağılımdan bağımsız düşünülemez. Yatırımları ve projeksiyonları gerçekleştirilen farklı ulaştırma türlerindeki projelerin birbirine entegresi, fiziksel-mekansal entegrasyon, mevcut talebin yönlendirilmesi ve neticesinde entegresi, türler arası verimli geçişin sağlanması ve bilet entegrasyonuna kadar birçok başlığı içinde barındırmaktadır. Örnek olarak; büyük kapasitelerin hedeflendiği Çukurova Havaalanı projesi; Adana-Mersin’ in orta noktasında (her iki ile hizmet götürecek şekilde), karayolu ve yüksek hızlı demiryolu bağlantısı sağlamayı hedefleyen bir projedir. Yine İstanbul’da 3. Havaalanı projesi; 3. Boğaziçi köprüsü vasıtasıyla hem Kuzey Marmara Otoyolu ve hem de yüksek hızlı demiryolu bağlantısı sağlayan bir proje olarak öngörülmekte, yine bu çerçevede, kuzeydeki kent alanları ve havaalanı İstanbul’un tarihi merkezine toplu taşıma sistemleriyle bağlantısı öngörülmektedir.
Artan araçlarla yoğun trafik
Gayri Safi Milli Hasılanın düzenli olarak artış gösterdiği, buna paralel olarak özellikle büyükşehirlerdeki nüfus artışının devam ettiği göz önünde bulundurulduğunda, teknolojik imkanların da kullanılması çerçevesinde, ülkemizde araba sahipliği oranlarının (özellikle de
İstanbul’da) artması anlaşılır bir durumdur. Araba sahipliğinin artması, şehirleşmenin plansız olarak devam etmesi, şehirlerimizde yeni problemlere neden olmaktadır. Bu problemlerin doğrudan sonuçlarından birisi otopark alanlarında yaşanan sorunlardır. Bu anlamda; İstanbul’da başlatılmış ve geliştirilmiş olan orijinal bir model olarak İSPARK; kayda değer iyileştirmeler gerçekleştirmiş olmakla beraber, yerleşim mahallerinin içlerine kadar yayılı park sorunu, metropoliten bazda geniş bir çerçevede bir projeksiyon sunulmasını zaruri kılmaktadır. İmar Planları -Ulaşım Ana Planları konusunda yapılacak planlama-entegrasyon revizyonları acil bir konu olmakla beraber sosyal anlamda had safhaya çıkan ‘tüketim kültürü’ nün yönetişimi öne çıkan bir konu olacaktır.
Dolayısıyla; parklanma konusu, güvenlik, maliyet, entegrasyon, sosyal iyileşme, çevresel iyileşme, planlama ve trafik tıkanıklığı gibi konularla doğrudan ilişikli bir konudur. Teknolojik gelişmeler bağlamında; parklanma konusu günümüz itibariyle, özellikle İstanbul şartlarında Akıllı Ulaşım Sistemlerinden bağımsız düşünülemez. Bu çerçevede yapılacak olan çalışmalar, doğrudan İstanbul’ un ve ülkemizin ekonomik-sosyal-teknik-kültürel iyileşmesine katkı sunma amacı taşımaktadır.
Otopark işletimi İSPARK’a
5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanununun 26. maddesi uya¬rınca Belediye Meclisi’nin 18.02.2005 tarih ve 349 sayılı kararı ile İstanbul genelinde, Belediyemizin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlardaki otoparkların işletilmesi 26.10.2005 ta¬rih ve 7613 sayılı Başkanlık Oluru ile İSPARK AŞ’ye verilmiştir.
İSPARK AŞ hâlihazırda İstanbul’un 39 ilçesinin 28’inde, 471 nok¬tada toplam 61.150 araç kapasiteli park alanının işletmesini yap¬maktadır.
Toplu taşımayı teşvik etmek, zararlı egzoz emisyonu ve küresel ısınma etkisini, yol işgalini önlemek, daha az yakıt tüketimi sağ¬lamak, trafik odaklı stresi azaltmak, zaman kazanmak ve yol ke¬narı otoparklarda daha fazla sirkülasyon sağlamak amacıyla “Park Et & Devam Et” projeleri 31 noktada 7.212 kapasiteyle hayata geçirilmiştir. Bu proje ile metro, metrobüs, İDO, Şehir Hatları ve tramvay kullanımı teşvik edilmektedir.
Dolayısıyla; hem ulaştırma sektörünün hızlı büyümesi, nitelikli iş üretimine yönelik çalışmalar, ulaştırma-şehirleşme konularında uzman, nitelikli teknik eleman ihtiyacını bütünüyle ortaya çıkarmıştır. Bu çerçevede; gerek kamuda ve gerekse de özel sektörde ‘ulaştırma sektörü’nün kurulumunun merkezinde ‘ulaştırma mühendisleri’ olacaktır.
Akademik çalışmalar…
Bu düşünceden hareketle, başkanlığını yürüttüğüm Bahçeşehir Üniversitesi UYGAR (Ulaştırma Uygulama Araştırma Merkezi) ekibi olarak, akademi-piyasa, kamu-özel sektör ve benzeri konulara odaklı olarak ürettiğimiz projeler, verdiğimiz kurslar, 5 yıldır başarıyla yürüttüğümüz, yüzlerce mezun verdiğimiz ve hali hazırda 400’ü aşkın öğrencisi olan ‘Kentsel Sistemler ve Ulaştırma Yönetimi Yüksek Lisans Programı’nın yanı sıra, Türkiye’ de bir ilk olarak, üniversitemiz bünyesinde ‘Ulaştırma Mühendisliği Lisans Programı’ nın açılmasıyla ülkemizdeki trafik sorunlarına çözüm üretilerek 2023’te dünyanın ilk 10 ekonomisine girme hedefine büyük katkı sağlayacağımıza inanmaktayız.
Dünya genelinde bir diğer yenilikçi uygulamayı da metroların otomasyonunda görebiliriz. 2013 itibariyle 32 şehirde 48 hat üzerinde 674 km otomatik metro 700 istasyonda işletimdedir.
Otomasyonda önemli noktalardan biri dünyadaki genel dağılımdır. Otomatik metro hatlarının önemli bir kısmını Asya ve Avrupa’dakiler oluşturuyor olmasına karşın, Latin Amerika’nın sektöre dahil olması ve Ortadoğu’daki hızlı gelişim, küresel dağılımdaki önemli noktalardan birini teşkil etmektedir.
Hepinize başarılı sağlıklı huzurlu ve mutlu bir hafta dilerim. ■