Kale Seyahat Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Çelebi: D1 belge sahipleri, D4 sorunu için harekete geçmeli

ŞEHİRLERARASI

Sektörün D4 denilen bir kanser hücresi var. D4 denilen korsan taşımacılık sorunu var. Ulaştırma Bakanlığı istediği kadar belgelendirsin veya UKOME kararı alınsın, D4 belgesi bir korsan yapının mevzuat çerçevesi ile resmileştirilmesidir. D4 ile sefer yapanlar arasında bilet kesen yok, UETDS’ye, e-bilete de tabi değiller.

RÖP: Erkan YILMAZ

Kale Seyahat Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Çelebi bir araya geldik. Ali Rıza Çelebi, 2023 başından beri, özellikle Trakya hattında D4 belgeli taşımacıların oluşturduğu haksız rekabete ve korsan şekilde yapılan taşımacılığa dikkat çekti.  

D1’le çalışan şehirlerarası yolcu taşımacılığı sektörünün en önemli sorunlarının başında D4 belgeli taşımacıların geldiğini vurgulayan Ali Rıza Çelebi, “Sektörün D4 denilen bir kanser hücresi var. D4 denilen korsan taşımacılık sorunu var. Ulaştırma Bakanlığı istediği kadar belgelendirsin veya UKOME kararı alınsın. D4 belgesi bir korsan yapının mevzuat çerçevesi ile resmileştirilmesidir. D4 belgesinin temel amacı arz talep dengesine göre, iki il arasında ihtiyaç varsa bu belgenin verilmesi ama Trakya bölgesinde bu yönde bir ihtiyaç olmamasına rağmen bu belgeler verilmiş. Bizim araçlarımız yüzde 70 doluluğu hiç geçmedi. Nasıl bir ihtiyaç oluşmuş veya veri çalışması yapılmış  da bu belgeler verilmiş? Üstelik D4 belgesi ile sefer yapanlar arasında bilet kesen yok, UETDS’ye, e-bilete de tabi değiller. Minibüs hattı gibi istenilen yerden yolcu alınıyor, bırakılıyor. D1’in işini yapıyor” dedi. 

Vergimizi ödediğimiz için cezalandırılıyoruz

“Biz kayıt altında çalıştığımız, vergimizi ödediğimiz için cezalandırılıyoruz” açıklamasını yapan Çelebi, “Benim D1 belgesine kayıtlı araçlarımın tamamı e-bilete tabi, her şeyim kayıt altında. UETDS’ye bildirimleri yapıyorum. Zaman ve hat tarifelerine tamamen uyuyorum. Trakya hattında günlük 95-110 bin kişi taşınıyor. Yüzde 70’i D4 belgeliler tarafından taşınıyor. Ben devlete vergi ödediğim için cezalandırılıyorum. Cezalandırma sadece bir kurumun size ceza kesmesi değil ki. Siz haksızlık yaparsanız, bir tarafı koruyup, kollarsanız diğer tarafın hakkını çalarsanız da cezalandırırsınız. Kale Seyahat olarak Trakya bölgesinde 55 civarında birimim var. Karşımdaki taşımacı grubunda bilet yok, yazıhane yok, otogarlarda bir şubeleri yok. Fatura yok. Benim araçlarımın hepsi son model, sigortaları tam. D4 belgeli taşımacının ise araçlarının sigortası yok, şoförlerin SSK’sı yok. Hattın zaman tarifesi ve fiyat tarifesi yok. Otogarda yazıhane yok. D4 belgelilerin, bilet diye kestikleri bir para makbuzu gibi resmi bir geçerliliği olmayan bir kağıt parçası var. Otogar çıkış parası da ödemiyorlar, otopark parası ödüyorlar. Ben sadece Saray Otogarı’na aylık 250 bin TL çıkış parası ödüyorum. Ama benimle aynı işi yapıyor. D4 kooperatiflerinin kurulmasındaki amaç aslında yolcu taşımak değil, hatları satıp rant elde edebilmek. Üstelik bu hat satışlarında ciddi bir vergi de kaçırılıyor. Hangi hattın satışı kayıt altında; devlete ne kadar vergi ödenmiş, hodri meydan, haydi bakılsın. D4 belgesi sahiplerinin hesap hareketleri incelensin, oradan da görülebilir. Bir yerde haksız bir rant oluşturursanız orada usulü sorgulayamıyorsunuz” dedi. 

Bakanlık da duyarsız, belediyeler de…

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile belediyelere bu konuda birçok yazılı başvurularda bulunduklarını, ancak hiçbirine cevap alamadıklarını belirten Çelebi, “Bakanlık yetkilileri ile bunu birçok kez konuştum. Resmi başvurular yaptık. Bu konuyla ilgili hiçbir başvurumuza cevap gelmedi. Bakanlık da, belediyelerde duyarsız. Her belediyede farklı uygulama var. Silivri Belediyesi D4’e izin verirken Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi senin otogarda yazıhanen yok, bilet ve zaman tarifen olması gerekiyor diyerek D4’e izin vermiyor ama karşısındaki belediye bu kuralları hiçe sayıyor ve izin veriyor. 2023 yılı başından beri bu sorunu yaşıyoruz. D1 belgesi bir yok oluş belgesine dönüştü. Ulaştırma Bakanlığı’nı göreve davet ediyoruz. Bakanlık, UKOME izni verildiği için bu belgeyi verdiğini iddia ederken UKOME de, taşıma mevzuatında D4 belgesi var, ona istinaden veriyorum diyor. Burada D1 belge sahiplerinin bir an önce harekete geçip, bu belgenin yarattığı tahribatı, olumsuzlukları gidermesi lazım. Birçok sorunla mücadele içindeyken D4 başka bir boyuta taşıyor sorunları. Silivri-Çerkezköy hattında çalışan D4’lü Kırklareli’ye kadar gidip gelebiliyor. Kaza olsa yolcu herhangi bir tazminat da alamayacak. Biz bu yapıyla mücadele etmeye çalışıyoruz. Bize, siz de resmi olarak çalışmayın, kayıt altına gidin deniliyor adeta” dedi.   

Yine de yatırım yapıyoruz…

2024 yılına 60 adet yeni otobüs yatırım hedefiyle girdiklerini ve bunun 35’ini teslim aldıklarını belirten Ali Rıza Çelebi, “35 adedin tamamı Mercedes-Benz Tourismo 2+1. Kalan 25’in alımına yönelik MAN ile de görüşüyoruz. Çift katlı 2 otobüsümüz var. Görüşmelere göre şekillenecek. Mercedes de olabilir. Finans dünyası kredi vermeye çok sevdalı değil. Bugüne göre daha makul faiz seviyelerinin olacağını düşünüyoruz” dedi. 

Turizmde en pahalı rotalar arasında

Büyük otobüsün yanı sıra 100’ün üzerinde Sprinter alımı yaptıklarını belirten Ali Rıza Çelebi, “Sprinter araçları filomuza kattık. Turizm tarafı için yatırım planımız vardı ama Türkiye dünyanın en pahalı rotalarından birisi oldu; Monaco’yu bile geçmiş durumdayız. 2025 ve 2026 destinasyon satışları bu yıl yapılıyor ve biz önümüzdeki iki yılı da kaybediyoruz. Avrupalı, Uzakdoğulu, Amerikalı tatilini bir, iki yıl önceden planlıyor. Kongre turizmi çok büyük yara almış durumda. O pazarı, 2025 yılı için muhtemelen kaybettik” dedi. 

Ekonomik problemler 2018’de başladı 

Türkiye’de yaşanan sorunun enflasyon olduğuna inanmadığını belirten Çelebi, “Enflasyonun üzerinde çok daha farklı bir durum var. Enflasyon matematik hesabıdır aynı zamanda ama bizde matematik yok. Asgari ücrete yüzde 50 zam yapılıyor ama gıdadaki artış yüzde 200. Bu matematiğin dışında bir şey. Turizmde iş yapılabilmesi için kurun 70’ler seviyesine gelmesi lazım. Bu olduğu zaman diğer ürünler ne olur, o başka. Ama Türkiye’de ekonomik problem 2018 yılında başladı. 12 Eylül’de karar alındı ve 13 Eylül’de uygulandı. Türk lirasını koruma kapsamında devlet dövizle sözleşme, dövizle fiyatlama ve kiralama düzenlemesini kaldırdı. Kaldırdığı gün kurun riski alıcıya aitken tümü üreticiye kaldı. Alıcının finansal bilinci üreticiden daha azdır. Üretici her riski hesaplar ve öngörüsü vardır. Kur 6,5 lira civarındaydı. Tourismo 1 milyon 100 bin TL idi. Sen kur riskini aldın, üreticiye verdin. Üretici korkak davranmak zorunda. Fabrikası, istihdamı var. Doğal olarak 6.75 TL olan kuru bir anda 10 liradan hesaplamaya başladı. Şu anda otobüs fiyatları baskılanmış kura göre belirleniyor. Sen kur riskini alıcıya çevirmezsen enflasyonu indiremezsin” dedi.  

Yaz zor geçecek, kış daha zor 

2024’ün ilk 4 ayının iyi geçtiğini belirten Ali Rıza Çelebi, “Haziran ayında sefer sayısı arttı ama Kurban Bayramı da bana göre kötü geçti. Ramazan Bayramı’nda daha az arabayla daha fazla ciro yaptık. Kurban Bayramı’nda bu olmadı. Gidenler, bekle uzun süre sonra dön şeklinde plan yaptılar. Biz tek yönlü çalıştık. 13-15 Haziran arası çok iyi iş yaptık. 16-20 Haziran arası iş yok. 21-23 Haziran arası dönüşler oldu. Ekonomik şartlar seyahat sıklığını düşürdü. Ben bu yazın zor, kışın ise daha da zor geçeceğini düşünüyorum. Kredi kartı limitlerinin düşürülmesi ve taksit sınırlamalarının getirilmesiyle ekonomideki alışverişin, tüketimin azaltılması hedefleniyor Talebi düşürerek enflasyonu düşürme çabası 1930’lardaki gibi ekonomik buhranı getirir, alışveriş olmazsa insanlar nasıl yaşayacak, şirketler nasıl ayakta kalacak” dedi. ■

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.