TOFED Başkanı Birol Özcan, geçen hafta gazetemizde okumuşsunuzdur, “Biz, demokratik şekilde, otobüsçünün hakkını savunmak adına tepkimizi göstereceğiz” diyor. Haklıdır. Geç kalındı aslında. Atı alan Üsküdar’ı geçti… Bakın, yaz saati uygulamasından vazgeçildi, geçen yıl o kadar eleştirildi, şimdi yeniden gündeme geldiğinde, okul saatlerini düzenleme kararı alındı. Oysa zamanında tepki gösterilse saatlerin düzenlemesi yapılır, bu sorun da olmazdı.
Birol Özcan’ın düşüncesini savunuyorum, ilk katılanlardan biri olurum, eğer bir eylem yapılacaksa. Gazetemizin editörü Korkut Akın’la haftalık mutat görüşmemizde hem gündemi değerlendiriyoruz hem de neler yazılabileceğini tartışıyoruz, ona göre de oturup yazıyorum. Böylelikle hem gündemden kopmuyorum hem de otobüsçünün sorunlarını dile getirmekten kaçmamış oluyorum.
Ai Weiwei (‘ay veyvey’ okunuyor) adını duydunuz mu? Geçen hafta İstanbul’da Sabancı Müzesinde, Akbank sponsorluğunda sergisi açılmış, çağdaş sanatın en önemli temsilcisiymiş. Korkut Akın, adamın neler yaptığını, dünya çapında getirdiği sesleri anlattı. Karar verdim, ben de, tek başıma değil torunlarımı da alıp yanıma gezeceğim. Önemli bir sergi, anlatılana göre 28 Ocak 2018’e kadar da açık…
Protestosunu sanat yoluyla dile getiren biri Ai Weiwei, Çin’de depremde yıkılan okulların altında kalarak canlarını kaybeden öğrencileri (beş binden fazla imiş) yorumladığı eseri nedeniyle tutuklanmış. Çünkü devlet bu öğrencilerin sayısını az göstermiş… Devletin daha birçok alanda neden olduğu hatasını, yanlışını yaptığı porselenlerle sergilemiş. Irak’ta, Suriye’deki savaş nedeniyle ülkelerinden kaçan mültecilerin dramlarını yine porselenle yansıtmış. Hiçbirimizin unutmadığı, Alan Kürdi bebeğin kıyıya vuran küçücük cesedini de yorumlamış, daha çok insanın ilgisini çekmeyi başarmış.
Biraz düşününce bizim de tepkimizi bu yollarla gösterebileceğimizi bulabiliriz. Kimseyi incitmeden, kimsenin işini engellemeden, kimsenin de karşı çıkmasına fırsat vermeden göstereceğimiz tepkiyle karayoluyla yolcu taşımacılığı ile ilgisi olmayan sektörleri ve insanları da yanımıza çekebiliriz. İlgililerini bulmalıyız. Seninle, benimle olacak şey değil tabii. Sanatçılar hem güzel hem de etkili dille otobüsçülerin sorunlarını aktarabilirler. Üretilenler hem kalıcı olur, hem de göz önünde durarak süreklilik kazanır. Sadece bizim ülkemizde değil, bütün dünyada dile gelir sektörümüz. Sadece sorunlarla değil, özelliklerimiz değerlerimiz ve yaptıklarımızla tanınırız, yol gösteririz. ■