Türkiye önemli bir seçim süreci yaşadı. Seçimlerin ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Cmhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kaldı. 28 Mayıs 2023 tarihinde ikinci kez sandık başına gideceğiz ve izleyip göreceğiniz neler olacağını. Tabii TBMM ‘de Cumhur İttifakı çoğunluğu kazandı. Demokratik bir seçim süreci geçirildi. Büyük olaylar olabileceği yönünde endişeler vardı. Bütün dünyada hem seçim sürecinin sakin geçmesi hem de katılımın yüksek olması takdir topladı. Hala devam eden bir takım spekülasyon iddiaları var ama ben bu saatten bir şeylerin değişeceğine inanmıyorum.
Taleplerimizi dile getireceğiz
Sektör açısından bakıldığında yarım kalmış bir çok iş var. Sektörün mevzuatlara yönelik birçok talebi bulunuyor. Karayolu yolcu taşımacılığında kapasitenin verimli kullanılmasına yönelik düzenlemelere ihtiyaç var. Bu konuda yaptığımız çalışmaların çok az bir kısmı hayata geçti. Seçimler bahane edilerek birçok talebimiz ertelendi. Yeni dönemde haklı taleplerimizi gerek, TOBB gerekse, İTO üzerinden tekrar dile getireceğiz.
Koordinasyon Kurulu
Sektörün ülke ekonomisine katkı sağlayacak şekilde çalışabilmesi için koordinasyon kurullarının oluşturulması gerekiyor. Sadece Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın çabaları yeterli olmuyor. Birçok ilgili bakanlık ve kurumların katılımıyla, sivil insiyatifinde içinde bulunduğu koordinasyon kurulu hayata geçirilmeli. Sorunların gündeme getirilmesi ve çözüm bulunabilmesi için bu çok önemli bir adım olacaktır. Kurulların Cumhurbaşkanlığı’na bağlı değil de daha alt kademelerin yönetiminde çalışabilmesine de imkan tanınmalı. Alt kadrolardan taleplerin bakanlıklara, oradan da mevzuat düzenlemelerinin meclise getirilmesi sağlanmalı. Yoksa sektörün taleplerine yönelik hep ‘Haklısınız’ deniliyor ama bir türlü alacaklarımızı alamıyoruz.
Firmalar birleşerek güçlenmeli
Havayolu ve demiryolunu sağlanan sübvansiyonlar, korsan taşımacılıkla ilglii denetim ve yaptırımların yetersizliği hepsi gündemimizde. Bizim taleplerimiz zaten Ulaştırma Politika Belgesi’nde yer alıyor. Ulaştırma Bakanlığı bunun bir yol haritası olduğunu ifade ediyor. İlgili kurumlarla diyalog içinde olup bu yol haritasının bir an önce hayata geçirilmesi için çabalarımızı sürdüreceğiz. Bugün ki, şartlarda karayolu taşımacılığı ne kamu yararının, ne taşıma güvenliğinin, ne de taşımanın kalitesinin devamlılığı sağlanabilir. Sefer planlamasından tutup, hat esasına kadar birçok düzenleme gerekiyor. Firmaların birleşerek güçlenmesi, mesleki saygınlık ve mali yeterlilik şartlarının altının doldurulması gerekiyor. Taşıma organizatörlüğü konusunda ve F1E acenteliği noktasında da Yönetmelik hazırlanması gerekiyor.
Bilet parası otobüsçüye kalsın
Bu kadar başı boş şekilde F1E acenteliğinin verilmesi tekelleşme sağladı ve önemli bir sorun haline geldi. Bursa Otogarı’nda özellikle firmalara dayatma yapılıyor ve komisyon oranları ‘yüzde 20’lerin aşağısında kesemezsin’ deniliyor. Bu tekelleşmedir. Bir taraftan acentelere yüzde 20 vererek, öbür taraftan bilet portallarına yüzde 30 komisyon kesilmesi ile bu sektör yoluna devam edemez. Ulaştırma Bakanlığı’nın bu gerçeği görerek özellikle bilet portallarının rekabetsiz ortama taşıyarak, yazılım dayatmasının ortadan kaldırılmasıyla bilet satış işlemlerindeki maliyetleri çok aşağıya çekilmesi sağlanabilir. Yolcu başı hizmet bedeli alınsın, Bilet parası otobüsçüye kalsın.
Ancak bu şekilde sektörü geleceğe taşıyabiliriz. Yoksa otobüsçüye birşey kalmıyor. Bizim sektörümüzün sürdürülebilir bir yapıda varlığını devam etmesi için bu düzenlemeler çok önemli. Sektörün geleceğini belirleyecek düzenlemeler üzerinde ısrarla duracağız.
Belediyelerin taşımaları
Belediyelerin özellikle kısa mesafelerde il sınırlarının dışına yaptıkları taşımalar ile haksız rekabet ortamı yaratması da sektörün aleyhine olan durumlar. Zaten otobüsçüler uzun mesafelerdeki yolcusunu uçağa, orta mesafelerde demiryolu daha da büyüyerek geliyor. Kısa mesafede de belediyelerin yaptıkları taşımaların haksızlığını kamu idaresinin görmesi gerekiyor. Bu sektörün bu koşullarda yaşaması mümkün değil. Bu sektör ülkeye her zaman lazım.
Anadolu Yakası Terminali, Beylikdüzü Cep Terminali
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Beylikdüzü Cep Terminali’ne yönelik görüşmeler gerçekleştirdik. Onlar da seçim sonrasında görüşelim dediler. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Sayın Buğra Gökçe ile biraraya geldik.İBB’nin gerek Anadolu Yakası Terminali gerekse de Beylikdüzü Cep Terminali noktasında bir karar vermesi gerekiyor. Bugüne kadar çok konuştuk ama bir çözüm bulunamadı. Ulaştırma Platformu kuruldu yine bir sonuç elde edilemedi.
Sadece konuştuk. Maalesef İBB’nin ulaşım noktasında karar verici mercilerinde bir ilerleme elde edemedik. Özellikle Ataşehir TEM E-5 kavşağında belediyenin 120 dönüm arazisi var. 80 dönümü atıl şekilde duruyor.
Belediyenin barakaları var. Orada bir otogar yapılırsa, vatandaşında erişimi çok kolay olacaktır. İBB’nin ‘Ben Anadolu Otogarı’nı yapacağım’ diyerek sorumluluk alıp bir adım atmalı.
Mehmetçik Vakfı arazisinde bir otogar yapılabilir ama oraya erişim çok kolay değil. Bir alternatif de İBB uhdesinde Kurtköy’de bulunan İETT Garajı. 70 dönümlük bir alan. İçinde bir okul alanı var. Okul alanı başka bir yere taşınarak, orada da otogar yapılabilir. Otogar noktasında ilerleme olmadığını anlamak mümkün değil. Sayın Başkan Ekrem İmamoğlu’na da konuyu aktardık. İBB Genel Sekreter ve yardımcılarından çok zor randevu alıyoruz.
Ulaşım sektörünün başında olanların taleplerini iletme süreci bu kadar zor olmamalı. Sağolsun Ulaşım Daire Başkanı Utku Cihan ile görüşüyoruz ama mesafe alamıyoruz. Bu konuda bir irade konulması gerekiyor. İnşallah seçim sonrasında bu konuların çözümü için de harekete geçeceğiz.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun. ■