Öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki, her tarafımız ateşle kaplı. Irak, Suriye, Lübnan derken sıra İran’a geldi. Herkes tedirgin. Özellikle otobüsçüler daha da tedirgin, çünkü çok ciddi bir güzergah İran yolu. Hem yolcu potansiyeli hem de ülke ekonomisi için…
Evet, bize ne bundan, ne talep edeceğiz diye sorduğunuzu duyuyorum. Bu durumdan sadece sükunet talep edilir, konsensüs talep edilir, barış talep edilir. Haklısınız, ona itirazım yok. Bu yazdığım sadece girizgahtı. Acele edince asıl konuya giremedim.
Otobüsçü açısından baktığımızda, 2019 yılı önemli bir yıl. Şimdiden bizim de çalışmalar yapmamız, o çalışmaları duyurmamız, sektörün gücünü kaybetmemesi, haklarını yitirmemesi, yatırımının karşılığını alması için hemen toparlanmalıyız.
İstanbul Otogarı’nın kullanım süresi bitiyor. Ne olacağı belli değil. Birçok meslektaşım, özellikle kaptanlar bu otogarın değişmesi gerektiğini söylüyor. İstanbul’un trafiği böyle olacaksa, üçüncü köprü yolu zorunlu olacaksa, otobüsler İstanbul’dan saatlerce çıkamayacaksa, daha seri bir yol yordam bulunması gerekiyor. Hem otobüse, otobüsçüye yazık hem de yolcuya. Bakın, bir yolcu, Edirne’den Ankara’ya gidecek. İstanbul’a kadar bilet almış… Peki, orada kalacak mısın, işlerin mi var diye sordum. En az üç saat daha erken ulaşabileceğini söyledi. Şaşırdım, nasıl olacak diye sordum, uçağa binmeyeceksen eğer… İstanbul’da indikten sonra metro ve Marmaray, tekne yoluyla (hangisi denk gelirse) karşı yakaya geçiyor, oradan Ankara otobüsüne biniyormuş. Sezon olmadığı için bilet bulmak zor değilmiş.
İşte, bunun için önemli 2019 yılı. Şimdiden çalışmalara başlamamız lazım. Kimden ne talep edeceğiz, diye sormanızı beklemeden söyleyeyim: 2019’da üç seçim birden yapılacak. Yerel seçimler, genel seçimler ve Başkanlık seçimi. Siyasi partiler hummalı bir çalışma sürecini çoktan başlattı.
Biz otobüsçüler de onlar bize gelmeden, biz onlara giderek taleplerimizi gerekçeleriyle anlatabiliriz. Güç elimizde artık; en geçerli şey oy. Hepsi taleplerimizi kabul etmek için sıraya girecektir.
Ama asıl sorun bu değil. Biz birlik olamadık. Derneklerimiz, federasyonlarımız, sektör meclisimiz var, ama her kafadan bir ses çıkıyor. Yolu uzatacağımıza, tali yollara girip de sıkıntı yaşayacağımıza ana yoldan gidip bir an önce huzura kavuşturmalıyız sektörümüzü. Huzur birlikte. Huzur sektörün yaşamasında… ■