Yaz sezonunun bitişinden sonra uzun zaman özel gün olmadığı, bayram geçmediği için karayoluyla yolcu taşımacılığı sektörü arzuladığı yolcuyu bulamadı. Böyle olunca da hep zarar yazdı. Şimdi eğer okulların bu yarıyıl tatilini iyi değerlendirmezsek yaz sezonunu bekleyeceğiz.
Anadolu insanı, ‘yağmur yağarken tencereni dolduracaksın’ diyor. Binlerce yılın bilgi birikimi, tecrübesi ile söylenen bu sözün günümüzde de hala geçerli olduğunu görmek zorundayız. Okulların yarıyıl tatili adı üstünde 15 gün sürüyor, hareketlilik de aynı oranda çok yoğun yaşanmıyor. Ancak bunu değerlendirmek bizim elimizde. Aynı gemide olduğumuzu unutmadan, birbirimizi yenmek gibi bir düşünce olmadan güç birliği yapmalıyız.
Aynı gemide olduğumuzu unutmayalım, gemi battığında hepimiz batarız. Yaşamamız da bu gemiye bağlı. Birinin denize atılması da söz konusu değil. Kendi geleceğimizi, sektörel çıkarlarımızı, önümüzdeki engelleri iyi tahlil etmek ve ona göre davranmak zorundayız. Havayolu karayolunun uzun yolda yolcusunu aldı. Şimdi sırada hızlı demiryolu var, yakın bir gelecekte o da alacak. Hükümetin uzun vadeli plan ve projelerinde hızlı trenin daha çok merkeze ulaşacağı, daha çok sefer yapacağı yer alıyor. Bu da gösteriyor ki otobüsçüler yeni bir vizyon çizmek zorunda. Daha kısa hatlarla çapraz seferler yapılmasına imkan verecek bir yapılanmanın zamanı geldi de geçiyor bile.
Hayatı belirleyen ekonomi ise, benzin/mazot fiyatlarının da düşmesi otobüsçünün bilet fiyatlarının açıklanmasından sonraki uygulamaları dikkatle izlemesi gerekir. Yukarıda saydığımız nedenlerle yüksek maliyete rağmen bilet fiyatları düşük tutuluyordu. Şimdi petrol fiyatlarının düşmesiyle birlikte mazot fiyatları da düştü. Yani otobüsçü, emeğinin ve yatırımının karşılığını alabilecek. Ama mutabık kalınan duruma gizliden gizliye çomak sokanların olduğunu duyuyoruz. Açıklanan bilet fiyatlarının da altında bilet satan firmalar varmış. Mazot fiyatları düştüğü için vatandaşın düşük bedelli bilet talebini, sırf diğer firmaları, yani aynı alanda çalıştıkları meslektaşlarını zor durumda bırakmak için karşılamaları kendi bindikleri dalları kesmek anlamına geliyor.
Onlara sormak gerekir: Bu sektöre yatırım yaptınız, bu sektörden para kazanıyorsunuz, ama önce kendinizi ve dolayısıyla da sektörü çelmeliyorsunuz. Benim bildiğim otobüsçü bu kadar hatayı yapmaz. Unutmayalım ki yaz sezonuna kadar başka fırsat yok önümüzde. ■