Geçen sayımızdaki yazımıza “nasılsınız” diye başlamıştım; görüyorum ki, kan tükürenler bile “kızılcık şerbeti içmiştim” yaklaşımında. Sahi, çocuk bile görür içinde bulunulan durumda yaşanan sıkıntıların yansımasını. Peki, kızılcık şerbeti içenler ikna edebiliyorlar mı, bu sözleriyle bizleri. Sanmıyorum.
Derdini söylemeyen deva bulamaz sözümüzün tam sırası. Eksiğimizi, yanlışımızı ortaya dökeceğiz ve konuşa tartışa, irdeleye irdeleye yürüyeceğiz hedefe. Yanlış yapma olasılığı her zaman her şeyde var. Yanlış yapacağız diye hiçbir şey yapmamak bitmekle özdeş, ama yanlış yapılması doğaldır diye de “Amerika’yı yeniden keşfetmenin” hiçbir anlamı yok.
Karayoluyla yolcu taşımacılığı sektörünün kendi gücüne inanması, emekten gelen gücüne inanması ve o güçle de sorunlarının çözümünde diretmesi gerekiyor. Peki, bugüne dek böyle bir adım atıldı mı? Hayır!
Belki de dünyadaki tek sektör ülkemizde; federasyon enflasyonu var ve yetmeyip bir tane daha kurulması isteniyor, bekleniyor. Ben, örgütlü gücün başaracağına inanıyorum, ama örgütlenmenin de kendi içinde sağlıklı olması, tabanla asgari müşterekte buluşması gerekir.
Avrupa Birliği müktesebatı çerçevesinde mesleki örgütlenmelerin yararı söz konusu edildi… Şehirlerde birileri bulundu ve dernek/ler kuruldu. Sonra federasyon konusu gündeme geldiğinde o (işlevi bulunmayan, sadece tabelası bulunan) derneklerle hem de birkaç federasyon kuruldu. Şimdi federasyonların bir çatı altında, konfederasyon şeklinde toplanması isteniyor. Yapılacaktır. Yapılmalıdır da… Ancak sahadaki otobüsçüye yansıması olacak mı? Asıl sorun bu!
Tabandan gelen, sektörün içindeki insanlar o üstyapı oluşumlar içerisinde sorumluluk üstlenmezse değişen bir şey olmaz. Yine aynı şeylerden yakınır aynı şeylerden şikayet ederiz.
Firmaların başına üçüncü kuşak adı verilen gençler geldi. Aktif ve dinamik bu kuşak, yeni bir şeyler yapmak istiyor, ama eski tüfekler izin vermiyor (buna Pandemiden kaynaklanan sorunların etkisini eklemek de gerekir muhakkak). Genç kuşak geniş bir perspektifle bakıyor ve sadece kendi başında bulunduğu firmanın değil, sektörün geleceğini kurtarmayı düşünüyor. Bir izin verseniz konuşmalarına, eskilerin yıllardır içinde debelendiği bataklıktan kurtulma önerilerini dinleseniz, hak vereceksiniz. ■