Türkiye şehirlerarası otobüsçülüğü 12 binden 8 bine düştü. 12 binden 8 bine düşmek, pazarı doğal olarak daraltır, ama esas itibari ile sektördeki dönüşümü algılamak lazım. Özellikle 2+1 ve yeni trend otobüslerin de cazibe yarattığını göz ardı etmemek lazım. Daha önceki otobüslerde akaryakıt tüketimi çok fazlaydı. Yeni otobüslerde özellikle Euro 5 motorlarda büyük bir tasarruf var. 2+1 koltuk donanımlar talep edildiğinde, pazarda, genelde bir daralma olması mümkün değil. Tabii, turizmde de bir sıkıntı var. Turizmciler de bir taraftan otobüslerini yeniliyorlar. Turizmciler 38 bin otobüse çıktı. Bunların bir kısmı kayıt dışıydı veya 3 senede 38 bin otobüs satılmadı. D2 belgesi, toparlanma yaptı, kayıt altına soktu. Onun için yapılan şey doğrudur. Belgelendirmede otobüsçülerin şehirlerarasından turizme kayması da doğal, çünkü rekabet var. Ağır rekabet koşulları var, yolcunun bir kısmı uçağa çıktı, bir kısmı otomobile gitti.
Körfez geçişi…
Şehirlerarasında yolcu pazarı daraldı, daralmaya da devam edecek. İstanbul-Ankara (TEM ve Bolu Tünel geçişi) yolu açıldı, hemen arkasından İzmir yolunun açılması ile beraber, başka türlü bir hareket gelecek, özellikle yaz aylarında. Ege yollarında otobüsleri çok daha yoğun kullanacağız. Özellikle Körfez’den bahsetmek lazım… İstanbul-Körfez hatları verimli hale gelecek. İnsanlar çok kısa sürede otobüsle gitme imkanı da bulacaklar. İnsanlar toplu taşımayı özendirdiğimiz oranda toplu taşımayı tercih edecekler. Bu anlamda, pazardan kimse korkmasın. Pazar, her zaman kendi payını korur. Yüzde 5 aşağı yüzde 10 yukarı gider ama pazar kendi payını korur. Tabii, turizmde yenileme, otobüslerin eskimesi, çok yakıt yakması, donanımları ve turistlerin tercihi, yeni araç ve şartnamelere 3 yaştan büyük araçların konması da pazarı bir taraftan diri ve canlı tutmaya devam edecektir.
Otobüs mezadı şart
Pazarı canlı tutmanın yollarından bir tanesi, mezat yapmaktır ve Türkiye bir otobüs mezadı yapmak durumunda artık. Bütün üreticilerin ve firmaların da buna katkı sağlaması lazım. Dünya otobüs pazarı Kafkasların, Ortadoğu’nun, Balkanların merkezi Türkiye ve onun da merkezi İstanbul olması lazım. Eski otobüslerimizi yenileyip bir taraftan üretimi teşvik etmemiz lazım. Diğer taraftan ülkeye bir katma değer sağlamamız lazım, filolarımızı yenilememiz lazım. Türkiye bir turizm ülkesi. Tabii ki turizmdeki taşıtlarımızın da turistik tesislerimiz gibi kaliteli olması lazım. Sürücülerin de kaliteli olması lazım ve pazarda ne kadar yeni araba olursa, bizim işlerimiz o kadar iyi olur diye düşünüyorum.
Otobüsçülerin temsiliyeti…
Otobüsçülük şu anda maalesef Odalar Birliğinde de temsil edilmiyor. Odalar Birliğinde sektörümüzün temsilcisi niteliğindeki sektör meclisimiz atıl duruma düştü. Bunun bir an önce toparlanması lazım.
TOF olarak, bu ay içinde kongremizi yapacağız. Biz sektöre katkı sağlayan her türlü projenin arkasında varız. Önemli işler yapıyoruz. Bundan sonra daha fazlasını yapmaya devam edeceğiz. TOF’un hedefleri iş odaklıdır. Teşkilat odaklı değildir, biz orayı ticarethane olarak düşünmüyoruz. Çalışanlarımızın niteliğiyle birlikte sayısını artırmak ve sektör ihtiyaçlarını karşılayacak bir kurumun oluşması için de özellikle hukuk servisi kurulması bizim kaçınılmaz taleplerimizden biri. Bu sektördeki insanların haklarını aramak bizim sorumluluğumuz. Bu anlamda TOF’un önümüzdeki dönem çalışmasında mutlaka sektörel hakların aranması, çalışanların haklarının korunması; diğer taraftan da özellikle bu cezalarla ilgili yeni kurulacak hükümet ile seçim sonrası masaya oturulması, karayolu ulaştırma sektörünün haklarının, her platformda temsili TOF’un temel hedefidir. Hiçbir zaman büyük bir teşkilat olma gayreti içinde değiliz. Bizi takdir edenler bizim peşimizden gelir, gelmeyenler de istediği yere gider. Mesele iş odaklıdır, çözüm odaklı bir düşünce anlayışı ile yolumuza devam edeceğiz.
Kentiçinde yeni yapılanma…
Kent içi otobüs şurasının yapılması gerektiğini Büyükşehir Belediyesi ile konuştum. İstanbul kentiçinde yeniden bir yapılanmaya gidilmesi lazım. İstanbul, hem bize hem de İstanbullulara çile çektiriyor. Bu şuranın yapılması kaçınılmaz bir haldedir. Böyle bir talepte bulunduk, Büyükşehir Belediyesi sıcak baktı; Genel Sekreter Hayri Baraçlı ile bunu bir daha değerlendireceğiz. Sayın Başkana iletilsin, İstanbul kentiçinde, gerek kentiçi taşımalarımız gerek şehirlerarası taşımada, yapılması gerekenlerin mutlaka konuşulması lazım diye düşünüyorum. ■