Temel, arkadaşına, “Artık yaşlandım” demiş, “Bu sabah bir araba çamurluğumu çizdi. Süren kadındı. Hemen plakasına baktım. Halbuki bir yıl önce benzer bir durumda sarışın mı, esmer mi diye bakardım.”
Son yıllara kadar karayolu yolcu taşımacılığı, en az kaza yapan sektör olarak gurur duyardı. Ancak artık hem kazalar arttı hem de araçlar teknolojik donanımlarına rağmen yolda, içi yolcu doluyken yanıveriyor.
Son yıllara kadar karayolu yolcu taşımacılığı, en az kaza yapan sektör olarak gurur duyardı. Ancak artık hem kazalar arttı hem de araçlar teknolojik donanımlarına rağmen yolda, içi yolcu doluyken yanıveriyor.
Bunun iki temel nedeni var. Birincisi, otobüsçü eskisi gibi kazanmıyor. Onun için de şoförü de aracı da seferden sefere gönderiyor. Devlet ve sektör el ele vermeli, vergilerden başlayarak işkolunu düzenlemeli ve yaptırım gücü olan yasalar çıkartılmalı. İkincisi ise bilinçsizlik.
Otobüs üreticisi şirketler belli: Birinin fabrikası İstanbul’da, birinin Ankara’da, diğerinin ise Adana’da; ayrıca İstanbul ve Bursa’da şehiriçi yolcu taşımacılığı amacıyla otobüs üreten firmalar da var. Hepsine soralım, bakalım ne cevap verecekler… “Ben, kısa pantolonluyken direksiyon sallıyordum; bütün otobüsler aynı, sürerim” deyip de verilmek istenen eğitime burun kıvıranlar kaç kişi? Şehirlerarası yolcu taşımacılığında kullanılmak üzere yılda bin otobüs satılıyorsa, içlerinde on, bilemediniz on beş kaptan eğitimi can kulağıyla dinler. Tabii, bir de tamirciler var. Yetkili servislerin pahalı olduğunu iddia edip sokak arasındaki tamirciye gidip, bir fabrika parası vererek aldığı otobüsü teslim edenler var. O tamirciler zaten sınaya deneye buluyorlar sorunu ve göz kararı çözüyorlar. Tadilatları ne siz sorun ne ben sayayım…
Sen eşeğini sağlam kazığa bağla, sonra Allah’a emanet et diye bir sözümüz var, atalarımızdan kalan. Binlerce yılın tecrübesiyle söylenmiş, binlerce kez da sınanmış… Avuç dolusu olsa gene bir şey söylemeyeceğim; çuval dolusu para veriyorsun ki o parayla fabrika bile kurulur enikonu… ama nasıl kullanacağını bilmiyorsun. Şoförlük eskiden aracı sürmek demekti, ama artık araca hükmetmek, onu yönetmek gerekiyor. Artık bilgisayar donanımlı, akıllı otobüsler hem yolu tanıyor hem hava koşullarına dikkat ediyor hem de yolcunun konforunu gözetiyor.
Sen, sıradan bir otobüsmüş gibi, yıllar önce olduğu gibi sadece direksiyon sallamak olarak görürsen, o çuvalla para vererek aldığın otobüsü yeterince verimli kullanmıyorsun demektir.
Başkasının gözündeki çapağı görmeden önce kendi gözümüzdeki merteği temizlemeliyiz. ■