Uygulanma durumu
Trafik sigortalarında değişiklik yapılmasına ilişkin düzenleme henüz yayınlanmadığından ve yakında uygulamaya geçmesi söz konusu olmadığından buna ilişkin tartışmalar henüz sınırlı. Kasko sigortasındaki değişikliklere ilişkin düzenleme önceden yayınlanmış ve 1 Nisan 2013’ten itibaren uygulanacağından dolayı yoğun biçimde tartışılıyor. Kaskodaki önemli sorunlar ve yeni düzenlemeler başlıklar halinde şöyle ele alınabilir:
Kaskoda kapsam sorunları
Önceden sigortacılar farklı teminatlı ve farklı kapsamlı poliçeler satabiliyordu. Dar kapsamlı ucuz kasko yaptıranlar dahi her şeyin teminat altında olduğuna inandırılıyor, böyle zannediyor; olmayan teminatların tartışmaları yaşanıyordu. Bu konuda Sigorta Tahkim Komisyonu’na çok başvuru oldu. Yeni dönemde kasko poliçe türü 4 ile sınırlandırıldı: Dar kasko, kasko, genişletilmiş kasko ve tam kasko. Artık sigorta yaptırmak isteyen bunlardan birini seçip sigortasını yaptıracak, bunun primini ödeyecek. Neyin kapsamda olduğu, neyin olmadığı tartışması bitecek. Artık her şeyi kapsamayan dar kasko poliçesi her teminat veriyormuş gibi satılıp, sonunda da bazı şeyleri ödememe hali yaşanmayacak. Tabii, az primle bunu yaptırıp her şeyi isteme demagojisi de fayda getirmeyecek. İlave güvence isteyenler ek pirim ödeyip kapsama ek yaptırabilirler. Bu arada limit üstü alkollü sürücü zararları kapsam dışında.
Kaskoda değer sorunu
Önceki kaskolarda aracın sigorta değer yazılıyor, hasarda ise piyasa değeri ödeniyordu. Bu da değer farkı tartışması getiriyordu. Şimdi primin de hasardaki ödemenin de rayiç bedel üzerinden hesaplanması gerekiyor. Hasarda eksik sigorta uygulanamayacak. Hangi kurumun rayiç değerinin esas alınacağı poliçede belirtilecek. Sadece bu belirleme olmadığında Türkiye Sigorta Birliği’nin listesi esas alınacak.
Kaskoda servis ve parça sorunu
Kaza yapan aracın ürecisinin resmi yetkili servislerinde mi, diğer (yetkili) servislerde mi onarılacağı, diğer bir deyişle servis seçimine araç sahibinin mi, sigortacının mı karar vereceği tartışılıyordu. Keza onarımda orijinal parça veya eşdeğer (!) yan sanayi parçası kullanımı da tartışma konusuydu. Şimdi bu hususlar poliçeye yazılacak ve tartışma yaşanmayacak.
Kaskoda prim sorunu
Sigortacılık bir özel idari faaliyettir ve serbest piyasa esaslarına tabidir. Zaten yaptırılması zorunlu olmayan kasko primlerine öteden beri devlet müdahalesi yoktur ve bu durum devam edecek. Piyasada rekabeti sağlayacak kadar çok sigortacı mevcuttur.
Diğer hususlar
Yukarıda belirtildiği gibi kasko poliçeleri 4 kapsamdan birinde olacak ve türü görünür şekilde poliçeye yazılacak. Sigorta şirketlerinin aynı adlı (aynı kapsamlı) poliçelerinin primi ve diğer yönlerinin birbiriyle karşılaştırılması mümkün olacak.
Belgeleri eksiksiz verilmiş ve zararın eksper tarafından tespiti durumunda gerekli incelemelerin tamamlanması ve ödemeye engel bir durumun olmaması halinde tazminatın 10 iş günü içinde ödenmesi gerekiyor.
Trafik sigortası değişiklikleri
1 Ocak 2014’te yürürlüğe girmesi planlanan trafik sigortası değişiklikleriyse henüz kesinleşmemiş olup, tartışmalar sürüyor.
Yeni dönemde teminatları yine devlet belirleyecek. Ancak hasarsızlık indirim ve prim artış oranlarına devlet karışmayacak. Ayrıca Ankara-İstanbul-İzmir gibi illerin prim farkları da devletçe belirlenmeyecek. Tüm bu şartlarda primler de serbest olmaya devam edecek. Bunun bir sınırlaması getirilecek. Eskiden olduğu gibi her gün prim değiştirmek yok. Bir aylık süre için açıklanan primler internet sitesinde ilan edilecek ve bir aylık süre dolmadan değiştirilemeyecek. Böylece de prim karşılaştırması yaparak sigortacı seçme imkanı olacak.
Zorunlu sigortalarda prim durumu
Bilindiği üzere başta yolcu taşımacıları olmak üzere bazı kimseler zorunlu sigorta güvencelerinin hem teminat hem de kapsam olarak artmasını istedi. Henüz manevi tazminat talepleri kapsam içine alınmasa da teminatlar epey arttı. Tabii, bunun primleri arttırması gerekli idi ve sonunda bu oldu. Zarar eden sigortaların primleri arttırıldı. Yeni dönemde kazaların yoğun olduğu büyük şehirlerde daha da artış olabilir. Zira onların zararlarının küçük iller tarafından karşılanması bitecek.
“Güvence artsın ama prim artmasın” demek serbest piyasaya uymaz. Bu anlayış çok eskilerde kaldı. Güvence artışı isteyenler prim artışının olacağını kabul etmeli ve beklenen prim artışı sonrasında şikayet etmemelidirler. Bu durum hem trafik sigortasında hem de zorunlu diğer sigortalarda geçerli.
Kaskoda yapılan değişikliklerle trafik sigortasında yapılması düşünülen değişiklikleri iyi anlayıp değerlendirmek ve buna göre eleştirmek gerekiyor. Sigortalara ilişkin öneri yapılırken de gerçekleri görmezden gelmenin bir faydası olmadığı bilinmeli. Bir de serbest piyasanın doğal sonuçlarının kabul edilmesi şart. Bu sonuçlar da tartışılabilir, ama fayda getirmeyeceği de ortadadır. ■