RÖPORTAJ: ERKAN YILMAZ
Karayolu şehirlerarası yolcu taşımacılığı son günlerde yaşanan büyük kazalar nedeniyle sıkıntılı günler yaşıyor. Kazalar birçok tartışmayı beraberinde getirse de, bu kazaların önüne geçilmesi için yapılması gerekenleri öğrenmek için Kışlastiği.com web sayfasının kurucusu ve Frenteknik firmasının sahibi Makina Yüksek Mühendisi Alpay Lök’ün görüşlerine başvurduk. Alpay Lök, mevzuatta yapılması gereken değişikliklere vurgu yaptı: “Kış Lastiği Genelgesi 27 Kasım 2012 tarihinde yayımlandı. Daha sonra 10 Aralık’ta bir revizyon yapıldı. Dağ içinde kar tanesi logolu kış lastiği, binek araçlarda ve hafif ticari araçlarda zorunluyken, 10 Aralık 2012 itibariyle o zorunluluk kaldırıldı ve “M+S” yeterli görüldü. Bir kere şu an lastik genelgesi, ‘kış lastiği genelgesi’ değil, adı öyle ama yapılan değişiklikten sonra bunun adı ne yazık ki, ‘Dört Mevsim Lastiği genelgesi’ oldu. M+S dört mevsim lastiğidir. Uluslararası bir yeterliliği ve standardı yoktur. Hatta suiistimale açık bir olaydır. Kısaca M+S standardı olmayan her lastik üreticisinin kendisine ait özel standardının olabildiği lastiktir. Halbuki dağ içinde kar tanesi olan ki, ‘buna 3 tepeli dağ işareti’ (İngilizcesi 3PMSF) diyoruz. Bu uluslararası bir standarttır. Bu standardı ancak kış özelliğine sahip lastikler sağlayabilir. Her araca uygun bu lastiklerden var. M+S aslında kamyon ve çekicilerde yaz ve kış kullanılabilen bir miktar da kaygan yolda kontrol sağlama amacı güden bir lastik. Bizdeki mevzuat ağır ticariler için Orta Avrupa ülkelerinde uygulanan kış lastiği mevzuatının benzeri alındı. Orada da M+S ağır ticarilerde yeterli, ancak Kuzey Avrupa ülkelerinde bu üç tepeli dağ içinde kar tanesi olan gerçek kış lastiği talep ediliyor. Bununla ilgili tüm üye ülkelerde geçerli bir AB mevzuatı yok. İki lastik arasında ne fark var: Üç tepeli dağ içinde kar tanesi olan ticari lastik M+S’ye göre kauçuk malzemesi farklı olduğu için düşük sıcaklıklarda yol tutuşu daha iyi. Çikleti buzluğa attınız, buzluktan çıkarttığınızda kırılır: Yaz lastiği kışın öyle olur. Şehirlerarası otobüslerde otobüsün ön ve arka tekerleklerinde “Üç Tepeli Dağ içinde Kar Tanesi” logosu olan “M+S Kış Lastiği” takılması zorunlu olmalıdır.
Karayolu şehirlerarası yolcu taşımacılığı son günlerde yaşanan büyük kazalar nedeniyle sıkıntılı günler yaşıyor. Kazalar birçok tartışmayı beraberinde getirse de, bu kazaların önüne geçilmesi için yapılması gerekenleri öğrenmek için Kışlastiği.com web sayfasının kurucusu ve Frenteknik firmasının sahibi Makina Yüksek Mühendisi Alpay Lök’ün görüşlerine başvurduk. Alpay Lök, mevzuatta yapılması gereken değişikliklere vurgu yaptı: “Kış Lastiği Genelgesi 27 Kasım 2012 tarihinde yayımlandı. Daha sonra 10 Aralık’ta bir revizyon yapıldı. Dağ içinde kar tanesi logolu kış lastiği, binek araçlarda ve hafif ticari araçlarda zorunluyken, 10 Aralık 2012 itibariyle o zorunluluk kaldırıldı ve “M+S” yeterli görüldü. Bir kere şu an lastik genelgesi, ‘kış lastiği genelgesi’ değil, adı öyle ama yapılan değişiklikten sonra bunun adı ne yazık ki, ‘Dört Mevsim Lastiği genelgesi’ oldu. M+S dört mevsim lastiğidir. Uluslararası bir yeterliliği ve standardı yoktur. Hatta suiistimale açık bir olaydır. Kısaca M+S standardı olmayan her lastik üreticisinin kendisine ait özel standardının olabildiği lastiktir. Halbuki dağ içinde kar tanesi olan ki, ‘buna 3 tepeli dağ işareti’ (İngilizcesi 3PMSF) diyoruz. Bu uluslararası bir standarttır. Bu standardı ancak kış özelliğine sahip lastikler sağlayabilir. Her araca uygun bu lastiklerden var. M+S aslında kamyon ve çekicilerde yaz ve kış kullanılabilen bir miktar da kaygan yolda kontrol sağlama amacı güden bir lastik. Bizdeki mevzuat ağır ticariler için Orta Avrupa ülkelerinde uygulanan kış lastiği mevzuatının benzeri alındı. Orada da M+S ağır ticarilerde yeterli, ancak Kuzey Avrupa ülkelerinde bu üç tepeli dağ içinde kar tanesi olan gerçek kış lastiği talep ediliyor. Bununla ilgili tüm üye ülkelerde geçerli bir AB mevzuatı yok. İki lastik arasında ne fark var: Üç tepeli dağ içinde kar tanesi olan ticari lastik M+S’ye göre kauçuk malzemesi farklı olduğu için düşük sıcaklıklarda yol tutuşu daha iyi. Çikleti buzluğa attınız, buzluktan çıkarttığınızda kırılır: Yaz lastiği kışın öyle olur. Şehirlerarası otobüslerde otobüsün ön ve arka tekerleklerinde “Üç Tepeli Dağ içinde Kar Tanesi” logosu olan “M+S Kış Lastiği” takılması zorunlu olmalıdır.
Diş derinliği ticari araçlar için ayrı konulmalı
Alpay Lök, diş derinliğine yönelik uygulanan 1.6 milimetre kuralın yetersizliğine dikkat çekiyor: Uluslar arası standart 1.6 milimetre standartı getirmiş ancak bu çok yetersiz bir uygulama. Diş derinliğinin binek ve hafif araç kış lastiklerinde 4 milimetrenin altında olmaması gerekiyor. 1.6 milimetre kabağa yakın bir lastik ve sürüş güvenliği için de çok tehlikeli bir durum. Avrupa’da bunun ağır taşıtlarda 5 milimetreye getirilmesi konuşuluyor, hatta bazı ülkelerde uygulanıyor. Bizde de özellikle ticari lastiklere bu tür bir uygulama getirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Üç tepeli dağ içinde kar tanesi (3PMSF) lastikler
Alpay Lök, özellikle ağır kış koşullarının yaşandığı doğu illerinde üç tepeli dağ içinde kar tanesi lastiklerinin kullanımının önemini vurguluyor: Can güvenliğinin en çok arandığı özellikle şehirlerarası otobüslerde hele hele İç Anadolu ve doğuya giden güzergahlarda dağ içinde kar tanesi olan bütün tekerleklere takılı orijinal ya da kaplama yine kaplamanın da, sertifikası olmak kaydı ile bu tür lastikler kullanılmalı. Almanya’da bu tür tartışmalar var. Orada bir farklılık var. Orada Trafik Sigortası, Kasko Sigortası aracın lastiklerinin uygun olmadığını ispatlarsa tazminat ödemiyor. Ayrıca siz, istediğini kadar mevzuata uygun lastik taktık deyin yolda kalırsa arabanız trafiği engellerse polis size iki katı (€ 80.-) ceza veriyor. Almanya’da hiç kimse M+S’in yeterli olduğunu iddia etmiyor. Ama çok iyi M+S’’ler var. Onlar kış lastiklerinden pahalı. Ayrıca ön lastiklerin de kış lastiği olması gerektiğini düşünüyorum. Frene bastığınızda, arka tekerlekler yük kaybettiği için arka taraftaki frene ön tarafın yardımcı olması gerekiyor. Fren mesafesinde ön tekerlekler çok önemli. Lastikte de aynı şekilde sade arka tekerleklere kış lastiği taktığınızda, ön taraftaki lastikler yaz lastiği olduğu için viraj dışına çıkma direksiyon hakimiyetini kaybetme riski var. Aracın üzerine hangi lastikler takabileceğine nihai karar yeri araç üreticisidir. Her araç üreticisinin de aracına uygun yaz lastiği ve kış lastiği alternatifleri onaylı lastikleri vardır.
Lastik denetimine yönelik öneriler
Alpay Lök, lastik denetimlerinin daha kolay yapılabilmesine yönelik bir önerisi de var: 2010 yılında kış lastiği mevzuatı Almanya’da yenilendiğinde Alman Polis Sendikası (GdP) “biz bu lastikleri kışın karda denetleyemeyiz bizim işimiz bu değil” diyor. “Biz ancak kaza yapan araçların lastiklerini denetleyebiliriz” diyor. Lastiği kontrol eden kişi, kaplama lastiğin sertifikalı olup olmadığını da kontrol etmekle yükümlü olmalı. Siz yol kenarında bir polisin karanlıkta lastikleri bu detayda kontrol edebileceğine inanıyor musunuz, ben inanmıyorum. Ben bir öneri geliştirdim ve bu önerimi de Almanya’ya Alman Polis Sendikası (GdP)’na gönderdim. Kış lastiği logosu boyalı olsun, üretimi de böyle yapılsın ve dışarıdan bakıldığında polis rahatlıkta görebilsin. Ben bunu Türkiye’nin mevzuatına şöyle önerdim; Bir aracın üzerindeki lastiklerin mevzuat şartlarına uygun olup olmadığı belgelendirilsin. Her aracın kış mevsimi girdiğinde lastiğini taktıktan sonra yetkilendirilmiş bir kurum, yetkili araç servisi, yetkili lastik servisi olabilir. Ya da Makina Mühendisleri Odası’ndan eğitim almış yetkili mühendis olabilir. “Bu aracın üzerindeki lastikler mevzuat şartına uygundur, kaplaması orijinal, profil derinliği de, ölçüleri de uygun” diye bir olsun. Ben bunu 2012 Kasım’daki 2.Lastik Çalıştayı’nda da sundum. Kararlar içinde girdi. Her hangi bir kaza olduğunda da kaza tutanağının içine bu lastik belgesi de eklenir. Polisin karanlıkta çamurda o buzda, lastiklerin üzerindeki M+S veya Kış Lastiği Logosunu aramasını istemek işkenceden farksızdır. 2918 sayılı Trafik Kanunu’na işlenebilir. Trafik Kanunu’nda kış lastiği ile ilgili bir madde olarak ekli değil. Sadece bir ceza maddesi (30/1a) var. Araçlarda lastiklerin uygun olması diye. Aracın bir donanımı eksikse sizi yakalıyorlar. 80 lira ceza. 7 günde bu eksikliği gidermezsen, arabayı bağlıyorlar. Buna bağlı olarak konmuş. Halbuki siz bunu daha detaylı tanım haline getirip hem zorunlu bulunması gereken teknik donanımlar içine ekleyebilirseniz, Hem de bu kış lastiği denetim belgesini de oraya yazarsınız ayrıca bunu verebilecek kurumları Sanayi, İçişleri Bakanlığı karar verir”
Kullanıcıların kış lastiğinin yakıt tüketimini artırdığına yönelik açıklamalarının doğru olduğunu belirten Alpay Lok, can güvenliğinin sağlanmasının maliyetlerin önüne geçmesi gerektiğini vurguluyor: Kış lastiklerinin hepsinin yakıt tüketimi, yaz lastiklerinden daha yüksek. Bütün araçlar için de böyle. Tercih edilen can güvenliği mi bunun kararını otoritenin vermesi gerekiyor. Otorite ben bu kazalara razıyım diyecek mi, bu mümkün değil”
Ticari araçlara ilave araç muayenesi kuralı
AB ülkelerinde ticari araçlara yönelik ilave araç muayenesi olduğunu belirten Alpay Lök, bu uygulamanın da Türkiye’de bir an önce hayata geçmesi gerektiğini söylüyor: Türkiye’deki araç muayenesi AB direktifine (2009/40/EC) uygun. O direktifte otobüslere de yönelik yılda bir kere yapılmak üzere teknik olarak nelerin kontrol edileceğini yazıyor. Ama bu direktifte üye ülkeler dilerlerse, ‘frenle ilgili kısıtları değiştirebilirler ya da ek muayeneler koyabilirler’ diyor. Buna dayanarak örneğin Almanya, yıl içinde ilave üç muayene daha yapıyor. Fakat bunu ayrı bir mevzuata göre yapıyor. Normal periyodik muayene dışında yıl içinde 3 tane dana ilave muayene şartı getirmiş ve bunu 3 ayda bir olarak belirlenmiş. Bu 3 muayene dar ama derindir. Güvenlikle ilgili parçaları kontrol ediyor. Lastik ve fren de bunun bir parçası. Sökme ve takmalı detaylı muayene yapıyorlar. Bu muayeneyi de akredite olmuş yetkili araç servisleri yapıyor. Türkiye’de servisler, bu iş için akredite olabilirler. Siz ne kadar sık muayene ederseniz, o komponetlerin güvenliğini o şekilde sağlarsınız. İşin bir de ekonomik boyutu var. Otobüsçüler diyecek ki “ben öldüm bittim burası Almanya değil, ben zaten yaşam mücadelesi veriyorum, bize yeni maliyetler yüklemek istiyorsunuz”. Ekonomik boyut önemli tabi ama ben yine insan hayatından daha önemli bir şeyin olduğunu düşünmüyorum. Bir öneri de, ticari araçların kışa girmeden önce bir muayeneden geçmesi yönünde bu da mümkün.
Filo mühendisliği
Alpay Lök’ün iş güvenliği yasasında olduğu gibi iş güvenliği uzmanı istihdamının yük ve yolcu taşıyan firmalara yönelik de filo mühendisliği olarak uygulanabileceğini öneriyor: Bu şekilde sorumluluğu denetimi yapan o belgeyi bulunduranın üzerine atıyorsunuz. Herhangi bir şekilde usulsüzlük varsa onu sorumlu tutuyorsunuz. O belgeye imza atanın sorumluluk sigortası yapmasını talep edeceksiniz bunlar o kadar kolay olmayacak. Büyük filolara bu tür bir istihdamı zorunlu tutulması, küçüklerinde bu hizmeti almasını sağlayacak kural getirilebilir. O mühendis belli aralıklarla kontrolleri yapacak.
UDH Bakanlığı’nda teknik komite
Alpay Lök, Sanayi Bakanlığı bünyesinde hizmet veren MARTEK teknik komitesinin benzerinin Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde de oluşturulmasının kazanımlar sağlayacağını belirtiyor: Sanayi Bakanlığı’nda MARTEK adı altında bir komite var. Ayda bir toplanıyorlar. Motorlu Araçlar Teknik Komitesi. Tavsiye kararlar alınıyor. Bunu Ulaştırma Bakanlığı da yapabilir. Teknik mevzuatlar burada tartışılır ve tavsiye kararlar alınır. ■
Trafik kurallarının ülke yorumu
Almanlara göre trafik kuralları şöyle yorumlanıyor; “izin verilmediği sürece yasak”, Fransız’a göre; “yasaklanmadığı sürece serbest”, İtalyan’a göre “yasaklansa bile sadece tavsiye”. Biz Türkler’e kuralın uygulanmasını nasıl sağlayabiliriz, sola dönüş yasağını koyacağız. Bir de ilaveten buraya bir kapan koyacağız. Bu araba buradan içeri girmesin. Biz mevzuatı yaparken de böyle yapmamız lazım. Mesele bu.
Dorsede zorunluluk 1 Aralık 2014’te
Römork tipi kış lastiği Orta Avrupa’da zorunlu değil, yakında olacak. ESP’den dolayı olacak. ESC, 2014-2016 aralığında çeşitli ülkelerde zorunlu hale geliyor…
Türkiye bu konuda önderlik yapacak. Pirelli dorse kış lastiği üretmekle, Türk ekonomisine önemli bir avantaj getirecek. Yurtdışına ihracat şansı olacak.