Asla felaket tellallığı yapmıyor, bilakis yaşanabileceklerin önceden algılanması ve tedbir alınması için erken uyarı düşüncesi ile son birkaç haftadır, sürekli aynı konuyu dile getiriyorum. Sektördeki çalışma sürecim içerisinde, turizmci ve turizm taşımacıları ile hep iç içe oldum. Onları nelerin etkilediğini, onların etkilenmesiyle üreticilere kadar uzanan zincirin nasıl bozulduğunu bizzat yaşadığım için -bastıra bastıra- konuyu gündemde tutmaya çalışıyorum. Çünkü gözlemlerim ile bu konuda yetkili olanların dili birebir örtüşüyor. Son olarak da benzer endişeyi Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (BOYD) Başkanı Serdar Karcılıoğlu dile getirmiş.
Karcılıoğlu, 2016 yılı turizm sezonuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Gerçekleri kimselerden saklayamazsınız. Son otuz yılın en büyük krizi ile karşı karşıyayız. Başta ABD olmak üzere Avrupa ülkelerinin büyük bir bölümü otuz yıldır ilk kez vatandaşlarına 'Türkiye'ye gitmeyin' uyarısı yaptı. Hiç kimse ümide kapılmasın, daha sezon başlamadan turizm sektöründe tam 200 bin kişi işsiz kaldı. Bazı tesisler tasarruf tedbirleri ile krizi atlatmaya çalışırken, bazılarının ise pembe tabloya bakarak paralarını turizme yatırmayı düşündükleri duyumunu alıyoruz. Kimse bu hataya düşmesin, yatırdıkları paraları alamazlar. Türkiye'de yaşanan Suriye krizi, komşumuz Yunanistan ile İspanya'ya yaradı; şimdiden yataklarını doldurmuş durumdalar. Bu krizi bu yıl aşsak bile krizden çıkmak en az 3-4 yıl sürer, çünkü tur operatörleri çektikleri uçakları başka ülkelere en az beşer yıllık anlaşma yaparak yönlendiriyor. Geri gelmeleri beş yılı bulur, bu gerçekleri bilerek devlet daha köklü, daha detaylı ve bilinçli tedbirler almalı… Bu uyarılarımızı ciddiye almayanlar, gerçekleri gördüklerinde anlayacaklar, ama iş işten geçmiş olacak. Yıllardır yaşanan krizlerde, yaptığımız uyarılarla, haklı olmaktan bıktık, umarım bu kez turizm profesyonelleri bizleri ciddiye alır" dedi.
Karcılıoğlu, Hindistan pazarından turist getireceklerini söyleyenlerin hayal peşinde koştuklarını öne sürüyor: "Türkiye zaten son 20 yıldır, ortalama yüzde 55-60 yatak doluluk oranıyla sezonu kapatıyor. Yani her yıl yüzde 40 açığımız var. İngiliz’i Alman’ı buraya gelmezken bu kriz ortamında Hintli turistin geleceğini sananlar feci şekilde yanılıyor veya birilerini de yanıltıyorlar."
Ülkemizde büyük bir sektör haline gelen turizm pazarında yaşanılan olumsuzluklar, domino tesiri ile pekçok alana sirayet edebilir. Bir hata ile bozulan şeylerin akşamdan sabaha düzelmeyeceği gerçektir.Taşımacılarımız çok zor zamanlar geçireceğinin bilincinde olmalılar. Binlerce kişinin ekmek yediği milyarlarca liralık girdi ve milyonlarca liralık KDV üreten taşımacının -ne yazık ki- hiçbir sahibi yok. Nehre atılan bir tahta parçası misali, şu anda köksüz ve sallanır vaziyette. Turizmdeki sıkıntının şehirlerarası taşımacılığına yansımayacağını hayal etmek sadece aptallık olacaktır.
Üreticiler, Satıcılar, Kredi kuruluşları, Araç sahipleri, İşletmeciler, Sürücüler, Servis ve Akaryakıt sağlayıcıları…
Tehlikenin farkında mısınız? ■