2023 Ocak - Mart dönemi hafif ticari ve otomotiv pazarı satış rakamları bir önceki yıla göre % 55 oranında artarak 235 bin bandını geçti. Otomobil bu artış oranına % 50,1 katkı sağlarken, hafif ticari % 71,9 ile katkı sağladı. Sadece Mart ayı bir önceki yıla göre % 61,7 artarak 103 bin 929 adet olarak gerçekleşti.
Otomobil Distribütörleri ve Mobilite Derneği 4 Nisan 2023 tarihli basın bülteni verileri, satışların artışı ile ilgili açıkladığı veriler bu şekilde. Tüketici tarafında ise, araç bulamama vb gibi bir çok sorun devam ediyor. İster istemez akla bir çok soru geliyor ve cevapları bulmak giderek zorlaşıyor. Tüketicinin, Otomotiv Sektörü ile sınavı devam ediyor gibi gözüküyor. Soru ve cevaplardan bahsederek, en azından bu sınava hazırlık yapmakta fayda var.
SORU 1: Bu kadar satış arttı ise tüketici rahatlıkla araç buldu mu?
CEVAP 1: Tüketici rahatça araç bulamadı. Veriler de satışların şirketlere mi yoksa nihai tüketiciye mi yapıldığı bilgisine ulaşamadık. Bu da demek oluyor ki, verileri, satana ve alana ‘hayırlı olsun’ diyerek okumak gerekir.
SORU 2 : Tüketici satınalma sırasında araç bulmak için neler yaptı ?
CEVAP 2: Öncelikli olarak kapı kapı kapı gezdi. Araç bulamadı. Bulduğu aracın 6 ay sonra geleceğini ve fiyatın da geldiği günki belirsiz değerde olacağını öğrendi. Eğer hemen bulabilirse yüksek fiyat ödemeye ikna oldu. Aradaki farkı gerekirse hemen ödemeye dahi razı oldu. Kendisine gösterilen adreslere kadar gitti ve sonunda arabasına kavuştu.
SORU 3: Bahsi geçen adresler neresi? Bu adreslere araçlar nasıl gitti?
CEVAP 3: Bahsi geçen adresler, bayiilerden arabaları alan, çekicilerle araçların teslim edildiği, kişisel ilişkileri çok çok iyi yönetebilen basiretli tüccarların sahibi olduğu yerler.
SORU 4: Bir aracın plakası var ise o araç “0” sayılır mı?
CEVAP 4: “0” sayılmaz. İkinci el sayılır.
SORU 5: 6.000 rakamı otomotiv sektöründe neyi ifade eder.
CEVAP 5: Aracın üretilmeye başladığı andan tüketiciye kadar olan serüveninde araca dokunan “el” sayısı değil.
Aracın “0” “mış” gibi olduğunu gösteren sihirli km birimi de değil. Aracın, 6 Aydan yaşlı, 6000km den az olması durumunda “0” mış gibi alınabileceğini gösteren sihirli bir sayı. Hatta hakkında yönetmelikler yazılan ve tüketicinin hakkını nasıl da “el” konulduğunu gösteren rakam olabilir.
Uzatmadan soru cevap kısmını bırakalım.
Çip krizi, pandemi, üretim sıkıntıları , lojistik gibi baş gösteren olaylar zinciri, tüm dünyada araç üretimini etkiledi. Ülkemizde biriken talep, enflasyon ve döviz kurunun da etkisiyle tüm satış kanalları ve tüketici için bir yatırım aracına döndü. Hakkına “el” konulduğunu düşünen tüketicilerin bir kısmı, tüketicilikten basiretli tüccara terfi etti.
Tam da bu noktada, tarladan patates 700 km yol katederek iki katına tüketiciye ulaştı. Patatesin katettiği mesafe ve komisyoncu sayısı arttıkça fiyat artışı kaçınılmaz oldu. Tarlada üretici, yolda nakliyeci, komisyoncu, market zinciri, büyük patates depoları derken zincir koptu. Ticaret odalarından açıklamalar üst üste geldi.
Tüm tedarik zincirinin yeniden ele alınması, şeffaf ve denetlenebilir bir yapı kurulması gerekliliği her yerde paylaşılmaya başlandı. Ana nedenlerden birinin, hal dışında yapılan işlemlerin artmış olması gösterildi. Bir çok gıda ürünü için aynı durum söz konusu olduğunda ise, tedarik zincirinin gözden geçirilmesi gerektiği gerçeği ile yüzleşildi.
Nihai tükeciye ürünlerin ulaştırılması sırasındaki satış ve dağıtım kanalları adeta üretim ile tükeci arasında Triger zinciri gibi bağı ve bağlılığı koruyor. Üretim noktasından tüketiciye kadar uzanan tüm yolu oluşturuyor.
TESLA, araçlarını tüketiciye internetten satış ve bölgesel teslimat noktaları yöntemi ile ulaştırmayı seçmişti.
Diğer otomotiv markalarının satış ve dağıtım yollarını TESLA gibi değiştirmesi, bu yöntemin daha rekabetçi olduğunu ve tüketiciye yarayacağını düşündürülebilir. Tek motivasyon bu olabilir mi bilinmez. Ancak bir çok yenilikçi deneyim sunan otomotiv sektörü, tüketici için dijital satınalma deneyimini 100 yıllık geleneksel dağıtım kanallarının yerine koymaya hazırlandığı ortada.
Teknoloji, elektrikli araç dönüşümü, dakikalık araç kiralama yöntemleri, sürücüsüz araçlar, araç sahipliği yerine sürdürülebilir üyelik gibi bir çok yenilikçi ve yıkıcı alternatifi tüketici ile buluştururken, satış kanalları ve geleneksel yapılar birbir yerini yenilerine bırakarak zincirlerinden kurtuluyor olabilir.
Anlaşılan, üreticiler sektörünün adeta tiger zinciri diyebileceğimiz satış ağını biran önce değiştirmek gerektiğini düşünüyor.
Ülkemizde ise, tüm gelişmeler ışığında zincirlerinden kurtularak tüketiciye daha kısa yoldan, patatesin mi yoksa otomobilin mi daha önce ulaşacağını kestirmek zor.
Ancak tüketici için şeffaf ve adil bir dağıtım kanalı seçilmesi zorunluluğunu, uzun süredir sektörün bunun tam tersini yaptığını kabullenmesi gerekir.
Not: Triger ne anlama gelir?
Triger Kayışı kelimesi Türkçe'de "1. çekici, 2. tetik" anlamına gelir. Triger ticari markasından alıntıdır. Bu sözcük İngilizce trigger "1. çekici, 2. tetik" sözcüğünden türetilmiş olabilir; ancak bu kesin değildir. ■
Kerem Serkan Çoban'ın diğer yazıları: