Turizmciler açısından büyük önem taşıyan Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu'nun Kültür ve Turizm Bakanlığınca revize edileceğini belirten TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, bu kapsamda birlik olarak üyelerden görüş toplamaya başladıklarını aktardı: "1972'den kalma bir yasamız var. Ufak tefek değişiklikler oldu ama günün şartlarına göre uyarlanması gerekiyor. Dijital dünyayla, internet satışıyla hiç alakası olmayan bir yasamız var. Bunların yeniden düzenlenmesini istiyoruz ki seyahat acenteleri pazarlama ayağı olarak günün şartlarına uyumlu hale getirilsin. Bu çerçevede iç turizm hareketlerinin de düzenlenmesi ve bir biçimde tüketicilerin güvence altına alınması gerekiyor. Bunlarla ilgili çalışmalar şu an sürüyor."
Turizmcilerin talepleri ile yasayla planlanan değişikliklere ilişkin bilgi veren Bağlıkaya, "Bir defa seyahat acentesi kurmak eskisi kadar kolay olmayacak. Tüketici haklarına önem vereceğiz. Seyahat acentelerinin haksız rekabete maruz kalmalarını önleyici bir takım maddeler koyuyoruz" dedi
Seyahat sektörünün regülasyona ihtiyacı var
Bağlıkaya, Seyahat acentalarının turizm sektörünün pazarlama ayağını temsil ettiğine ama bu sürecin ulaştırma, konaklama, yeme-içme gibi ayaklarının da bulunduğuna işaret etti. Bağlıkaya, özel otomobil sahiplerinin mobil uygulama aracılığıyla taksicilik yapmasına imkan sağlayan Uber'le ilgili şikayetler sonrasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi'nin (UKOME) ve Karayolu Taşıma Yönetmeliği'nde getirilen Ulaştırma Elektronik Denetleme ve Takip Sistemi (U-ETDS) uygulamasıyla yapılan yeni değişikliklerin turizmciler açısından mağduriyetlere yol açtığını dile getirdi.
Tur ve transfer yapamaz hale geldik
TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya, "Seyahat acentelerinin münhasır hakkı olan 'tur ve transfer', yeni çıkan yasalar ve yönetmeliklerle bizim açımızdan bir biçimde kullanılamaz halde. Turisti biz getiriyoruz ama şu an transferini yapamaz, tura çıkartamaz durumdayız. Havayolları ile seyahat acenteleri, bayi ilişkileri olmasına rağmen rekabet halindeler. Bu sorunların tamamına baktığımızda aslında seyahat sektörünün bir reguülasyona ihtiyacı var. Bunun çok kısa bir sürede yapılması gerekiyor. Bu işin ana muhatabı Kültür ve Turizm Bakanlığıdır. Bakanlığın masada hakim olmasını istiyoruz. Her şeye turizm gözlüğüyle, perspektifiyle bakılması gerekiyor. Başka sektörlerin muhakkak menfaatleri vardır ama şu anda ülkemiz için en önemli sektörlerden bir tanesi olan turizm sektörünün önünün açılması gerekiyor" dedi.
"Turistin oturacağı koltuk numarasını, pasaport numarasını istiyorlar"
Bağlıkaya, turizm sektörünün içerisinde yaşanan türbülans, regülasyon bozuklukları, müdahaleler, belediyelerin transferlere müdahalesi, taksicilerin arabaları havaalanlarına sokmaması, UKOME kararlarının kendileri açısından kabul edilebilecek durumlar olmadığını belirtti. Bağlıkaya, "Dünyanın hiçbir ülkesinde seyahat acentesinin müşterisini havaalanından alması için başka bir regülasyon olamaz" dedi.
Bağlıkaya, bu tip uygulamaların taksicilerin hak ve hukukunu koruma çerçevesinde çıkarıldığını ancak ilgisiz uygulamaların da yaşandığını söyledi.
Bu noktada yeniden düzenlenen Karayolu Taşıma Yönetmeliği'nde yer alan U-ETDS uygulamasının turizmciler açısından çeşitli sıkıntılara neden olabileceğini aktaran Bağlıkaya, sözlerini şöyle sürdürdü: Turistin oturacağı koltuk numarasını, pasaport numarasını istiyorlar. Karayolu Taşıma Yönetmeliği çıkmış, uygulamaya konulacak. Peki biz nasıl yapacağız bunu? Ben haftada 10 bin kişi getiriyorum, 10 bin tane pasaport numarasını kime vereceğim? Yasal değil. Turistin koltuk numarasını verdim, molada gitti başka koltuğa oturdu diyelim ceza mı yiyeceğiz? Yani pratiği olmayan, turisti rahatsız edecek birtakım kurallar, şehirlerarası otobüs taşımacılığına göre düzenlenmiş birtakım yönetmelikler."
"Turizm için ayrı taşıma yönetmeliği düzenlenmeli"
Bu konuda yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu belirten Bağlıkaya, şöyle dedi:"Biz turizm için ayrı bir turizm taşıma yönetmeliğinin düzenlenmesinin elzem olduğunu aksi takdirde büyük sıkıntılar doğuracağını söylüyoruz. Turist bizim için çok değerli. Turisti her açıdan memnun etmemiz, iyi hizmet vermemiz lazım. Turisti getiren kim ise, turistin buradaki bütün hizmetlerini vermeyi taahhüt etmiş, bununla ilgili faturasını kesmiş, vergisini ödeyen kim ise onun yapması gerekir. Birtakım özel düzenlemeler, 'Belediyemizin araçları taşısın', 'Taksiciler taşısın...' Bunlar bizim açımızdan kabul edilebilir şeyler değil." dedi.
Bağlıkaya, 1618 sayılı yasanın bu sıkıntıları belli bir noktaya kadar düzenleyebileceğini ancak konunun önemli bir tarafı olan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı yetkililerine de sıkıntılarını aktaracaklarını bildirdi.
Bağlıkaya, "Bu ülke hepimizin. Bu ülkede turiste yansıyan herhangi bir olumsuzluk hepimizi etkiler. Neden böyle bir şeye mahal verelim? Dünyada nasıl uygulanıyorsa ülkemizde de öyle uygulansın, neden farklı uygulama olsun? Yurt dışına gittiğinizde canınızın istediği araçla gidiyorsunuz, transferiniz varsa gelip alıyor. Ama burada alamıyoruz. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı muhakkak ki bunları birtakım şikayetlere dayanarak yapmıştır ama seyahat acenteleri ve turizm sektörünü dinlemesinde de büyük fayda var" dedi.