Ülkemizde Karayolu Ulaştırması 2013 Vizyonu, 9. Kalkınma Planı Karayolu Ulaşımı Özel İhtisas Komisyonu raporuyla “ulusal ve uluslararası hukuk ve kurallarla uyumlu, trafik güvenliğini ön planda tutan, doğal çevreye duyarlı, ülke ekonomisine ve sosyal yaşamına katkı sağlayan, gelişmiş teknolojilerinin üst düzeyde kullanıldığı, hizmet düzeyi yüksek, serbest piyasa koşullarında rekabete dayanıklı, ülkemizin coğrafi konumunu ve doğal kaynaklarını kullanabilen, diğer ulaşım türleri ile sağlıklı, adil ve dengeli bir biçimde bütünleşmiş bir karayolu ulaştırma sisteminin oluşturulması” olarak belirlenmiş.
Ulaştırma mühendisliği…
Bütün bu süreç, Türkiye’de zaten halihazırda akademik ve sektörel altyapısı ve arka planı kayda değer ekonomik büyüklüğü olan ulaştırma sektörünün, ülkemizin ihtiyaçları ve çağın imkanları dahilinde bir ‘Ulaştırma Mühendisliği Lisans Programı’ kurulumunun gerekliliğini ortaya koymaktadır. Dünyanın önde gelen ülkelerinde tercih edilen ve ülkemizde ilk olan bu program, uzun süre inşaat mühendisliği bölümünün bir alt dalı olarak görülmüştür. İnşaat mühendisliği; ulaştırma, yapı, hidrolik (su) ve zemin mekaniği altprogramlarını ihtiva etmektedir. Yapı mühendisliği; konut, kamu binaları, AVM’ler, ibadethaneler, rezidanslar, mimari yapılar ve benzeri yerüstü yapılarının tasarlanması ve inşasını kapsamaktır. Zemin mekaniği, gerek yeraltı, gerek yerüstü, gerek yol sanat yapıları, gerek ulaştırma inşaları, gerek yeraltı ve su yapıları olsun, bütün yapıların oturacağı zeminin yapısını ve sağlamlığını etüt eden inşaat mühendisliği dalıdır. Hidrolik mühendisliği ise, su yapılarını, su tutan yapıları ve sualtı yapıları ile yerine göre, zemin kotu altı yapılarını içermektedir. Bu anlamda, baraj, hidroelektrik santral ve benzeri birçok yapının inşaatı, hidrolik mühendisliğinin içinde değerlendirilmektedir. Dolayısıyla; inşaat mühendisliği oldukça geniş bir alanı ihtiva etmekte olup, içinde bulunduğumuz yapıdan, dışarı çıktığımızda kullandığımız bütün altyapı, çevre binalar, kamu binaları, ortak kullanım alanları ve yapıları ile hizmet binaları dahil hemen her şey bu mühendislik dalının tasarım, planlama ve yapım fazları arasında yer almaktadır.
Diğer dallarla ortaklıkları…
Ulaştırma Mühendisliğinin, diğer mühendislik dalları ve disiplinlerle olduğu gibi, hidrolik mühendisliği, yapı mühendisliği ve zemin mühendisliği ile de ortaklara sahiptir. Türkiye’ de bir ilk olarak eğitim verecek olan Ulaştırma Mühendisliği Lisans Programı, Bahçeşehir Üniversitesi bünyesinde başkanlığını yapmış olduğum UYGAR (Ulaştırma Uygulama Araştırma) Merkezi tarafından kuruldu. Bu program; ulaştırma sektöründeki potansiyeli gören ve ulaştırma sistemindeki ihtiyacı karşılamaya yönelen bir anlayışı taşıdığı için UDH Bakanlığı, Devlet Demiryolları (TCDD), Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Türkiye’nin dört bir yanındaki diğer büyükşehir, il ve ilçe belediyelerinin gelişim ve dönüşüm süreci paralelinde yerini almış oldu.
Ulaştırma sektörü yatırımları
Kalkınma Bakanlığı, 10.Kalkınma Planı çerçevesinde ortaya koymuş olduğu 2018 hedefleri ve 2023 projeksiyonlarında, Türkiye’de artarak devam edecek olan yatırımlarda, ulaştırma sektörünün payının 2023’e kadar yüzde 80’lere varan bir orana ulaşması beklenmektedir. Gündemde olan yatırımların, 3. köprü, 3. havaalanı, Kanalistanbul, Gebze-İzmir Otoyolu, Marmaray, metro hatları, Iğdır-Şırnak-Hakkari-Kastamonu-Orgi (Ordu Giresun), Zafer (Afyon Kütahya Uşak) havaalanları, yüksek hızlı demiryolu yatırımları ve hedefleri (2023’te 11 bin km yüksek hızlı demiryolu hattının tamamlanması vb.) dahil büyük çoğunluğu ulaştırma sektörü yatırımlarıdır. Dolayısıyla ekonomik olarak büyümek zorunda olan ve koymuş olduğu büyüme hedefleri çerçevesinde düzenli ekonomik kalkınmasına devam eden Türkiye, ulaştırma sistemini işler ve verimli kılmak zorundadır. Ayrıca ortaya konmuş olan ‘Dünyanın en büyük on ekonomisi arasına girme’ hedefi de ancak sorunlarını minimize etmiş ve dengeli-yüksek kapasiteli çalışan bir ulaştırma sistemi ile sağlanabilecektir. Dolayısıyla; havayolu sektöründe son dönemde her yıl katlanarak büyüyen, ülkenin birçok kentini yüksek hızlı demiryolu ağları birbirine bağlamakta olan, karayollarında sürekli olarak yolların standartlarını ve kapasitesini arttıran bir Türkiye, bu hedeflerini sağlayacak olan bir kadroya ihtiyaç duymaktadır. Sektörün katlanarak büyümesi, sadece nicelik değil nitelik olarak da yatırım standartlarının yükselmesi, eskiden olduğu gibi ‘ulaştırma konusunda uzmanlaşmış inşaat-makine-yazılım-çevre vb. mühendisler, şehir bölge plancılar, mimarlar’ ile eleman ihtiyacı karşılamak yerine, konu üzerine lisanstan itibaren çalışan ve hazırlanan ‘ulaştırma mühendisleri’ni ön plana çıkarmaktadır, çıkaracaktır.
Belediyelerin yetki ve sorumlulukları
Ayrıca; yeni çıkan Büyükşehir Belediyesi Yasası ile beraber mevcutta 16 olan büyükşehir belediyesi sayısı 30’a yükselmiş olup bu belediyelerin yetki ve sorumluluk alanları, merkez ilçelerden çıkarak bütün il sınırlarını kapsar hale gelmiştir. Bu nedenle, Türkiye genelinde hem büyükşehir belediyesi olan il sayısı ciddi oranda artmak ve hem de en az onun kadar önemli olan bir şekilde, büyükşehir belediyelerinin yetki ve sorumluluk alanları katlanarak artmaktadır. Bu çerçevede; birçok belediyenin ‘ulaşım ana planı’ ihtiyacı daha da net olarak ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla; bu da nitelikli ve konunun uzmanı olan, bu alanda lisans eğitimi almış olan çalışanlar gerektirecektir.
Hızlı gelişme süreci…
Türkiye’ de yüksek hızlı demiryolları (YHD) yatırımları Ankara-İstanbul YHD hattı ile başlamış olup, ilk olarak bu hattın Ankara-Eskişehir YHD hattı etabı tamamlanmıştır. Takibinde; Ankara-Konya YHD hattının bitirilmesi ve hizmete açılması, Eskişehir-Konya YHD hat bağlantısının sağlanması, Ankara-Yozgat-Sivas-Erzincan-Erzurum-Kars YHD hattında bu yıl itibariyle Erzincan etabına kadar gelinmesi ‘yüksek hızlı demiryolu sektöründeki hızlı gelişme süreci’ni göstermektedir. Ayrıca; Ankara-İstanbul YHD hattının Eskişehir-İstanbul YHD hattı etabında da sona yaklaşılmaya başlanmıştır. Bunların yanı sıra İstanbul (Halkalı)-Bulgaristan YHD hattı, Ankara-İzmir YHD hattı, Ankara-Kayseri YHD hattı planlanan hatlar arasındadır. Van yöresi YHD hatları, Şanlıurfa-Halep YHD hattı ve Mardin-Irak YHD hattı da projeksiyonlar dahilinde olup, Ankara-Yozgat-Erzurum-Kars YHD Hattının Gürcistan ve Azerbaycan’a bağlanması öngörülmektedir. Böylelikle; Kars-Tiflis-Bakü YHD hattı tamamlanmış olup, yüksek hızlı tren hizmetiyle Ankara’dan Tiflis ve Bakü’ye ulaşılabilecek, 3 başkent arasında bu ulaşım türü servisi yapılmış olacaktır. Bu çerçevede, bu YHD hattının Gürcistan ayağı olan Ahılkelek-Tiflis YHD bağlantısındaki inşa faaliyetleri tüm hızıyla devam etmekte olup önemli bir aşamaya gelinmiştir. Bununla beraber; inşasına başlanmış olan ve yıllık 20 milyon yolcu kapasite hedefi konan Çukurova Havaalanı’na (Adana-Mersin ortak havaalanı) Ankara’dan bir YHD hattı ile bağlanılması öngörülmektedir.
Bütün bu yatırımlar, plan projeksiyonlar, 2013 yılı için konan ‘en az 11.000 km YHD hattı’na sahip olma hedefinin bir parçasıdır.
Hepinize sağlıklı huzurlu mutlu ve başarılı bir hafta dilerim. ■