Kırmızıgül Turizm firma sahibi Fasih Kırmızıgül ile korana virüsün sektöre etkileri üzerinde bir görüştük. Irak’a yönelik yaptıkları taşımanın 29 Şubat’tan itibaren tam anlamıyla durduğunu belirten Kırmızıgül, “29 Şubat öncesinde günlük bir sefer yapıyorduk. Doluluk oranlarımız da gayet iyiydi. Yazın bunu iki veya üç sefere çıkarmayı planlıyorduk. Irak halkı için Türkiye, ikinci bir ev. Çok sayıda Irak vatandaşı ülkemizde yerleşik yaşamda, evini de, oturma iznini de almış. Irak vatandaşları hem turizm hem mal ticareti açısından ülkemizde çok önemli bir katma değer yaratıyor. 29 Şubat öncesinde tüm firmalar günde 10 sefer gerçekleştiriyordu. Bu, yazın 20 - 30 sefere kadar çıkabiliyordu. Günde 40 sefer olduğu dönemler de oldu. Ayrıca yaşanan bu süreç nedeniyle oturum izni alanlara yeni bir ek süre verilmesi gerektiğine de inanıyorum” dedi.
Kuzey Irak’ta virüsün etkisi sınırlı
Özellikle Kuzey Irak’ta Erbil ve Kerkük’e seferler yaptıklarına, korona virüsün etkilerinin bu bölgede çok sınırlı kaldığına dikkat çeken Kırmızıgül, “Virüsün etkisi, 17 Mart’tan itibaren sokağa çıkma yasağı uygulanmaya başlanmasıyla çok sınırlı oldu. Çok fazla vaka görülmedi, ölüm sayısı da çok sınırlı kaldı. Şu anda orada hayat normale dönmek üzere. Erbil 3-4 milyon nüfuslu bir şehir. sadece iki ölüm yaşandığını biliyorum. Kerkük’te 4 ölüm olduğu bilgisi var bende” dedi.
Türkiye başarılı
Türkiye’nin de virüsle mücadelede başarılı bir bir süreç geçirdiğine dikkat çeken Fasih Kırmızıgül, ”Mayıs ayının ortasından itibaren seferler kontrollü bir şekilde başlayabilirse çok olumlu olacağına inanıyorum. Çünkü bu süreçte birçok aile de ayrı düşmüş durumda, ya baba ya anne aileden ayrı kalmış durumda. Birçok Iraklı hergün yazıhanemize uğruyor, ne zaman seferler başlayacak sorusu yöneltiyor. Biz de bilgimizin olmadığını söylüyoruz. Ama Türkiye’de, özellikle son haftada, virüs ile mücadele süreci çok iyi bir seviyeye geldi. Sayın Cumhurbaşkanımız da normalleşme adımlarının atılacağı takvimin belirlenmek üzere olduğunu açıkladı. Bu bize büyük bir umut oldu. Ben bayram ile birlikte sürecin normale döneceğine inanıyorum” dedi.
Ekonomik hareketlilik vardı
Erbil ve Kerkük’e gıdanın ve eşyanın Türkiye’den gittiğini belirten Fasih Kırmızıgül, “Ülkemize gelen Iraklı vatandaşların ekonomik durumları çok iyi. Buradan çok ciddi alışveriş yapıyorlar. Sağlık konusunda da bütün ihtiyaçlarını Türkiye’den karşılıyorlar. Seferlerle çok ciddi bir ekonomik hareketlilik yaratılıyordu” dedi.
Yüzde 50 kapasiteye karşı değiliz
Seferlerin başlaması halinde yüzde 50 kapasite kuralına da karşı olmayacaklarını belirten Fasih Kırmızıgül, “Biz de ona göre fiyat belirleriz. Çok fazla kâr etmesek bile işimizi sürdürmemiz için seferlerin başlaması gerekiyor. Gerekirse biz de fedekarlıklar yaparız. Ancak hiç çalışmamak, hem ekonomik hem de sosyal anlamda çok kötü bir sonucu da beraberinde getiriyor. Sigorta, kasko, şoförlerin maaşı, araçların kredileri gibi masrafların yarısını karşılarız, bu bile nefes aldırır. Şu anda 10 araç var ve üç personelden 30 kişi bekliyor. Yazıhaneler hariç. Ciddi bir istihdam da yaratıyoruz. Şu ana kadar da hiç kimseyi işten çıkarmadık” dedi.
Krediler sıra ile yapılandırılmalı
Açıklanan ekonomik paketlerin yeterli olmadığını, yeni paketlerin açıklanması gerektiğini belirten Fasih Kırmızıgül, “Kredilerin Haziran sonuna ertelenmesi yeterli değil. O süreçten sonra da bu kredilerin ödenme imkanı yok. Bence kredilerin belirli bir takvime bağlanması gerekiyor. Benim üç kredim var. Biri bitip diğerinin başlamasına imkan veren bir vade süreci oluşturulmalı. Hayat normale döndü desek bile aynı anda kredilerin ödenmesi mümkün olmaz. Eğer bu imkan sağlanırsa ayakta durabiliriz. Yoksa kimse ayakta duramaz” dedi.
Bu sıkıntıları da aşarız
“Korana virüs süreci yaşanmasaydı yeni otobüs yatırımı hedefliyorduk” açıklamasında bulunan Kırmızıgül, “Bu süreç bütün planları etkiledi. Benim iki otobüsüm Havaist filosunda hizmet veriyordu. Aylık 28 bin TL kira alıyorduk, 31 bin TL’ye çıkartılmıştı. Bu salgın süreci yaşanınca araçlarımız filodan çıkartıldı. Artık 2020’den beklentimiz kalmadı diyebiliriz. Bütün beklentimiz bu süreci az kayıpla atlatmak. Daha çok kazanalım, borçlarımızı kapatalım diye bir beklentimiz de yok. Sadece ayakta kalalım yeter. Daha sonra bu sıkıntıları aşarız. Buna inanıyoruz. Tamamen eskiye dönmek birkaç yılı alacak” dedi.