Küçükçekmece Kuşların Evi

YAŞAM

Sürdürülebilir bir yaşam ancak doğallıkla gelir. Küçükçekmece bizim evimizdi, yıllardır gazetemizi bu güzel beldede hazırlıyorduk. Biliyorsunuz, “Taşıma Dünyası” manifestosunda, sürdürülebilir bir taşımacılığı savunduğunu açıklamıştı. Her şeyin sürdürülebilir olanı kalıcıdır, güçlüdür, güzeldir. Sürdürülebilir olmak için hızlı, güvenli, çevreci olmak gerektiğini, bilmem vurgulamaya gerek var mı? 

Korkut AKIN

Her gün gazetemizin merkezine ulaşmak için Küçükçekmece Belediyesi’nin önünden geçiyoruz. Belediyeler kentin ve kentlinin her şeyiyle ilgilendikleri için (ulaşım konusunda asli, ama kültürel olarak zorunlu –bize göre) sürekli ve düzenli iletişim içerisinde olmalıyız. Belediye, bizim de evimiz olan Küçükçekmece’yi “Kuşların Evi” olarak niteleyince haklı olarak bir kez daha ilgimizi çekti.

Hepimizden önce…

Biz insanlar, doğada yaşamını sürdüren tüm canlıların yuvalarını kendi yaşam alanlarımıza çevirdiğimiz için aslında, tabii ki kuşların evi Küçükçekmece gölü. Sürdürülebilir bir yaşam için doğallığın sürdürülebilirliğinin önemini kavrayan ve kavranması için çaba harcayan Belediyemiz, hepimizin başında “demoklesin kılıcı” gibi sallanan korona/covid19 salgınıyla mücadelenin yanı sıra bu yıl, canla başla sürdürdükleri çalışmalara önemli kitapları da ekledi. İlki, dünyadaki iki lagünden biri olan ve gölü merkez alan “Küçükçekmece Kuşların Evi”. (İkincisi de “Nâzım Hikmet’in Ellerinin İzinde” kitabı. “Türkiye’mde Türkçemle yasak” diye üzüldüğü, ama dünyanın dört bir yanında onlarca kitabında bu günleri hissettiği kitaplar. Müthiş bir koleksiyon, büyük ve güçlü bir başvuru kitabı…)

Saz Deli̇cesi

Tutsak olmasınlar…

Anadolu’nun kuş göç yolları üzerinde olduğu bilinen bir gerçektir. Güneyden gelip kuzeye, kuzeyden de güneye göçen kuşlar bir yerlerde konaklamalıdır. Bu da sulak alanlar gerektirir. Kuşlar akıllı yaratıklardır (bilirsiniz, her yıl aynı yere geldiği haberlere bile konu olur), suyu temiz, az tuzlu, çevresi boş Küçükçekmece Gölü onlar için biçilmiş kaftandır. Dünyada bilinen 10 bini aşkın kuş türünün 328’i İstanbul’da, 166’sı da Küçükçekmece Gölü’nün konuğu olur her yıl. Ancak üzücü bir haber, doğal yaşamdan uzaklaştıkça, betona boğup da yeşili yok edip kentleştikçe kuşlar da azalıyor. Türleri yok olmakla karşı karşıya kalan kuşları korumak yaşamı da korumaktır. Örneğin kargaların taşıdığı cevizler bilinen en büyük ceviz ormanlarının oluşumunun temelidir. Yılanlar farelerle, kuşlar da yılanlarla beslenir; bu da doğal temizliğin sağlanmasıdır. Kimyasal zehirli ilaçlarla hem doğayı hem insanı hem ürünleri zehirlemektense kuş beslemek en iyisi…

Göğün sahipleri

304 sayfalı prestij kitap niteliğindeki büyük boy ve kaliteli baskılı “Küçükçekmece Kuşların Evi” kitabında kuşları görür görmez tanımak için küçük ipuçları da veriliyor. Türleri ayırt etmek için nelere dikkat edilmeli? Hangi mevsimde nerelerde konaklarlar, ne ile beslenirler? Kuşların üremeleri için eşlerine kur yapmaları da anlatılıyor. “İstanbul Sözleşmesi”nden çıkılınca sopa, bıçak, ateşli silah biz insanların kur yapmalarını engelliyor, üzgünüm.

Kü̈çü̈kçekmece Belediyesi, Kuş̧ların Evi Sergisi

Şekli, cinsiyetiyle bağlantılı tüylerinin rengi, canlılığı, kanatlarının açıklığı gibi ayrıntılar belirleyici olabiliyor, bu uçma becerisi gösteren canlılarda. Ne büyük keyif değil mi, yeryüzündeki düşmanlardan uzakta, masmavi gökyüzünde süzülebilmek.
Teşekkürler Küçükçekmece Belediyesi, bizlere kuşları getirdiğiniz, çok yakında kurulacak olan kuş gözlemeviyle bu güzellikleri yaşatacağınız için…
Sürdürülebilir bir yaşam ancak doğallıkla gelir. ■

Elmabaş̧ Patka

Büyük Akbalıkç̧ıl

Bahri

Yalı Ç̧apkını

Dağ İspinozu

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.