Yaşananları biliyorsunuz… Nedir alıp veremediğiniz? Nedir istediğiniz? Kazanacağınızı mı zannediyorsunuz? Kaybeden 78 milyon olur; kazananın esamisi okunur mu? İşin siyasi tarafını bir kenara bırakıp biz, kendi alanımıza değinelim.
Karayolu yolcu taşımacılığında sezon geç başladı, zaten sıkıntılı olan dış turizm dolayısıyla esnaf kan ağlıyordu… Turizm alanında da tam düzeldi derken birden bu darbe kalkışması çıkınca ortaya tüy dikti!
Eceli gelen yılan yolun ortasına çöreklenirmiş. Bu söz yaşadıklarımızı çok iyi özetliyor. Tamam, yılan ezilir ve o tehlike kalkar ortadan, ama korkan, ürken, çekinenler o yoldan geçmez. Yani olan her hâlükârda hepimize olacak. Daha da olacağından başka!
Birçoğunun yere göğe sığdıramadığı cemaatin, yani Paralel Devlet Yapısının yaptıkları, uzun yıllar boyunca hem ekonomiyi hem sektörümüzü etkileyecek. İnce ince, sinsi sinsi, gizli gizli sızmışlar devletin kademelerine… Her geçen gün yeni bilgiler paylaşılıyor, adaletten eğitime, okullardan diyanete, maliyeden polise, MİT’ten valiliklere kadar nasıl sızdılar devletin bu kadar içine? Birilerinin bunun cevabını vermesi gerekiyor. Biz, hizmet vermek için onca çaba harcadığımız halde birçok işimizi zamanında yapamıyorduk. Belki de müsebbibi bunlardı. Gerek yolcu taşımacılığında gerekse turizm sektöründe çuval dolusu para harcayıp, gece gündüz demeden çalışan bizler, ama parsayı toplayan onlar. Hukuk işleyecekse bu soruların cevabı da çıkacaktır ortaya… Tabii ki cezalarını çeksinler, tabii ki yaptıklarının karşılığını görsünler. Ama insanın içi yanıyor o terhisine 3-5 gün kalmış gencecik askerin gözyaşını görünce. Değer mi buna diye sormadan edemiyor.
Bir diğer taraftan da, ya başarılı olsalardı, sonuç ne olurdu diye düşünüyor insan. İç savaş çıkardı alimallah! O zaman çok daha kötü sonuçlar yaşanırdı. Peki, yine soruyorum: Değer mi bir sandalye, bir koltuk uğruna bunca eziyete, bunca dökülen kana, yitirilen cana…
Önemli bir dönemi yaşıyoruz, bu zamana kadar kimse Gazi Meclis’e saldırmayı aklından bile geçirmedi. Hepimizin oylarıyla seçilen milletvekilleri orada. Beğenmediklerin varsa, oy vermezsin seçilmezler. Demokrasi böyle bir şey, bu kadar basit ve belirleyici.
Şimdi ekonomiyi nasıl düzeltecekler? Etkileri hem yaygın hem de derin oluyor. Bakın, Ramazan Bayramında karayolu yolcu taşımacılığı sektörü de turizm sektörü de bayram boyunca dolu dolu hizmet verdi. Önümüzdeki Kurban Bayramında bu böyle olmayacak. İnsanlar daha bir çekingen, daha bir tedirgin olacak. Yazık değil mi bu sektöre, hizmet verenlere, evlerine ekmek götürmeye çalışanlara, onların eş ve çocuklarına?
Bizi sadece ve sadece kardeşlik kurtarır. Ne zaman bir oluruz, beraber ve diri oluruz o zaman sorunların üstesinden geliriz. ■