Aracın tüm yükünü çeken lastiklerin hizmet süresi araca, kullanım alanına ve mevcut yol koşullarına göre değişse de düzenli olarak kontrolleri ve bakımı yapıldığında ömrü uzuyor. Binlerce kilometre yol boyunca en iyi şekilde hizmet edecek lastikler tasarlayıp üreten Continental; lastiğin ömrünü etkileyen faktörler konusunda sürücüleri bilgilendiriyor. Bir lastiğin ömrünü; şişirme basıncı, rot balans ayarı, taşınan yük, sürüş hızı, girilen virajların ve yapılan frenlerin sertliği, bölgesel iklim, ortam sıcaklıkları ve yolda alınan hasarlar gibi pek çok kritik faktör etkileyebiliyor.
Yanlış lastik basıncı yakıt tüketimini artırıyor!
Sırt aşınmaları lastik ile yol yüzeyi arasındaki temastan kaynaklanıyor. Yanlış rot balans ayarı ise lastiğin iç veya dış omuz bölgesinde aşırı aşınmaya neden oluyor. Bozuk yollarda, engebeli ve kayalık arazide araba kullanmak lastik aşınmasını hızlandırırken, yanlış lastik basıncı kilometre performansını olumsuz etkiliyor ve yakıt tüketimini artırıyor. Hava basıncı yüksek olan lastiklerde sırt kuşağının ortası, düşük olan lastiklerde ise dış olukları daha fazla aşınıyor. Rot ve balans ayarı bozuk lastikler de, düz ve doğru bir hizada olmadıklarından düzensiz aşınmaya yol açıyor.
Lastik patlamalarının en yaygın nedenleri ve tehlikeleri arasında yanlış lastik basıncı, darbe sonucunda lastik karkasında hasar oluşması ve lastik aşınması yer alıyor. Düzenli olarak lastik basınçlarını kontrol etmek, 10.000 km'de bir, ön ve arka lastiklerin yerlerini değiştirerek rot balans ayarı yapmak, gözle görülür aşınma ve hasar tespiti için düzenli olarak lastikleri kontrol etmek gibi gerekli bakımlar yapıldığında lastiklerin de ömrü uzuyor.
Continental’in Görsel Hizalama Göstergesi (VAI), elektronik ölçüme gerek kalmadan hatalı ayarların tespit edilmesini sağlıyor. Görsel Hizalama Göstergesi VAI, birkaç bin kilometreden sonra lastiğin iç ve dış omuzlarındaki aşınmanın eşit olup olmadığını gösteriyor. Düzensiz aşınma durumunda aracın rot balans ayarının kontrol ettirilmesi öneriliyor.
Serin ve kuru yerde saklanmalı
Lastikler, zamanla geri dönüşü olmayan değişikliklere neden olan kimyasal ve fiziksel etkenler nedeniyle eskiyor. Bu etkenler ultraviyole ışık, nem veya aşırı yüksek veya düşük sıcaklıklar gibi iklim ve hava olaylarını da kapsıyor. Bu faktörler yeni veya az kullanılmış lastiklerde bile lastiğin esnekliğini ve kavrama gücünü etkiliyor. Bu nedenle, kimyasal yaşlanma sürecini engellemek için lastik hamurlarına özel antioksidanlar ilave ediliyor. Ayrıca lastiklerin üretimden çıktıktan sonra doğal yaşlanma sürecini sınırlamak için serin ve kuru koşullarda saklanması gerekiyor.
10 yıldan daha eski lastiklerinizi değiştirin
Lastik yanağında “DOT” kodundan sonra gelen işaretleri inceleyerek bir lastiğin yaşı kolayca hesaplanabiliyor. Bunlar, DOT harflerinden ve eğik çizgiyle ayrılmış iki rakam çiftinden oluşuyor. İlk iki sayı lastiğin üretim haftasını, son ikisi ise yılını gösteriyor. Örneğin,"36/16", rakamları, lastiğin 2016 yılının 36. haftasında (5-11 Eylül arasında) üretildiği anlamına geliyor. Sürüş güvenliği için 10 yıldan daha eski lastiklerin değiştirilmesi tavsiye ediliyor.
Bununla birlikte, doğru bakım yapıldığında sorunlar ortaya çıkmadan önlenerek lastiğin ömrü uzatılabiliyor. Zamanından önce yedek lastik satın almak zorunda kalmamak için:
· Lastik basıncının düzenli kontrolü,
· Sırt desenine bağlı olarak arka-ön ve sol ve sağ lastikler arasında düzenli rotasyon,
· Lastik dişindeki aşınmanın kontrolü (yasal sınır 1.6 mm'dir)
· Lastiklerde görünür aşınma veya hasarların kontrolü ve
· Sürüş sırasında sürüş kalitesine dikkat edilmesi gerekiyor.