Bir şarkı vardı, hatırlayanlarınız olacaktır muhakkak: “Bundan böyle düşünerek atın adımlarınızı / Elbet bir gün mutluluktan yana alırız payımızı”. Şarkı coşku, heyecan ve mutluluk üzerine sürüp gidiyor. Sizi bilmem, ama benim kafamda kasap çengeli misali kocaman soru işaretleri oluşturuyor.
Ne olacak bu sektörün hali, sorusu içlerindeki en önde geleni… Bir yandan “birleşin” diye çırpınan sektör ileri gelenleri, bir yanda laf ola beri gele birleşme haberleri. Firma birleşmeleri kışın gündeme gelir, sezonda yeniden ayrılık gelir. Bu, artık hepimizin kanıksadığı bir süreç. Peki, sektörü çatısı altında buluşturma misyonu üstlenen derneklere ne demeli?
Durun, önce altyapısını oluşturalım. Uzak mesafeli seyahatler havayoluna kaymış; demiryolu hızlı trenlerle belli güzergahlarda yolcuyu toplamış, hatları arttıkça daha da toplayacağından başka. Otobüsçü için tek seçenek kısa mesafelerle çapraz diyebileceğimiz güzergahlar kalmış. Sektör her geçen gün daralıyor. Sıkıntılarından sıyrılmak için ne yapacağını düşünüyor… Ama bir yandan da Uluslararası Karayolu Yolcu Taşımacılığı Birliği (IPRU) gibi kısa vadede de uzun vadede de ne getireceği bilinmeyen bir “birleşme” çabası görülüyor.
Yurtiçinde neyse yurtdışında da odur, bunu sektöre dün girenler bile bilir. Eğer otobüsçü çıkar yol arıyorsa uluslararası yollardan umduklarını bulamaz. Çünkü diğer ülkelerdeki meslektaşlarımız da en az bizim kadar sıkıntı içerisindedirler, çünkü oralarda zaten demiryolu vardı ve uçak tehdidi devam ediyor.
Eğri oturup doğru konuşalım. Acı söyleyelim, dost olduğumuzu herkese gösterelim. Sadece IPRU ile değil, kurulması düşünülen yeni federasyonlar, konfederasyonlar, yeni dernekler ile sektörün sorunlarını ne kadar çözümleyebileceğini konuşalım.
Neredeyse 40 yıl öncesinin bu neşeli şarkısı; çözümsüzlükten ne yapacağını bilemeyen sektöre ve sektörü çözüm yerine kaosa götüren koşulları yaratanlara gelsin: “Bundan böyle düşünerek atın adımlarınızı…” ■