Hindistan Yüksek Hızlı Demiryolları’nın (YHD) Değerlendirilmesi:
Hindistan; hızlı ekonomik gelişim gösteren ülkeler arasına girmiş olup ve büyüme eğiliminin devam edeceği görülmektedir. Çeşitli araştırma enstitülerinden edinilen verilere göre Hindistan’ın 2030’a kadar yıllık ortalama %8’lik büyüme gerçekleştirmesi öngörülmektedir. Bu öngörü göz önüne alındığında ve Hindistan’ın milli geliri nüfusuna bölündüğünde, 2015 için 4.000 ABD Doları bir Gayri Safi Milli Hâsıla, 2020 için 5.000 ABD Doları ve 2030 için 10.000 ABD Doları bir Gayri Safi Milli Hâsıla hesaplanmaktadır.
Diğer taraftan Şekil 2’de görüldüğü üzere Hindistan’ın 2011 itibariyle nüfus yoğunluğu 368 kişi/km2 olup dünyanın en yüksek nüfus yoğunluğuna sahip ülkesi olduğu görülmektedir. Bu; Japonya’nın nüfus yoğunluğundan (2010’da 337 kişi/km2 idi) daha yüksek bir değer olup Hindistan için nüfus yoğunluğunun en önemli kıstaslardan biri olduğu görülmektedir.
Şekil 2. Yüksek Hızlı Demiryolu Yapımına Başlandığı Yılda Nüfus Yoğunluğu-Gayri Safi Milli Hâsıla İlişkisi
Ayrıca Hindistan; Mumbai (Bombay)-Ahmedabad, Chennai-Bangalore gibi oldukça nüfus yoğun koridorlara sahiptir. Bu bölgeler; ülke genelindeki nüfus yoğunluğunun üzerinde bir yoğunluğa sahip olup bu değer Çin ve Japonya’nın yüksek hızlı demiryolu yapımına başladığı yıllardaki nüfus yoğunluğu ile örtüşmektedir.
Dolayısıyla Hindistan; gerek nüfus yoğunluğu ve gerekse de Gayri Safi Milli Hâsıla olarak yüksek hızlı demiryolu yapımına birkaç yıl içerisinde girmek için yeterli koşulları sağlamaktadır. Ayrıca; Şekil 4’te de görüldüğü üzere Hindistan’ın birçok şehri 1 milyon ve üzerinde nüfuslara sahiptir. Hindistan’da milyonluk nüfusa sahip şehirlerin sayısı 2001’de 25 iken 2011’de 46’ya yükselmiştir. Bu sayı takip eden yıllarda daha da artmıştır. Dahası; Hindistan’da bazı bölgelerdeki şehirler zonlara ayrılmış olup yüksek hızlı demiryolu yapımına daha uygun hale gelmiştir.
Şekil 3. Hindistan’da Nüfusu 500.000 ve Üzerinde Olan Şehirlerin Dağılımı
Aday Koridor Seçimine İlişkin Göstergeler:
a) Mesafe ve Seyahat Süresi:
Mesafe ve seyahat süresi; yüksek hızlı demiryolu koridoru tanımlanmasında önemli kriterlerdendir. Şekil 5’ te seyahat süresi ve yüksek hızlı demiryolunun türel payı ilişkisi gösterilmektedir. Şekil 4’e göre seyahat süresi yaklaşık 4 saati aştığında, yüksek hızlı demiryollarının türel dağılımdaki payı %50’nin altına düşmektedir. Yüksek hızlı trenlerin rekabetçiliğini arttırmak için; seyahat süresinin 4 saatin altına düşürülmesi istenmektedir.
Örneğin 300 km/saat işletim hızına göre planlanmış bir yüksek hızlı tren; tarifeli işletimde 200 km/saat ile işletilmektedir. Bu kabule göre; bir yüksek hızlı tren için maksimum işletim mesafesi 800 km olarak öngörülebilir. Ayrıca; dakiklik ve hava şartlarına bağlı değişimlere karşı dayanıklılık başta olmak üzere yüksek hızlı demiryollarında gelecek dönemlerde sağlanacak olan teknolojik gelişmelerle 1.000 km mesafelere kadar bu ulaştırma türü avantajlı hale gelecektir.
Şekil 4. Seyahat Süresi ve Yüksek Hızlı Demiryolunun Türel Payı Arasındaki İlişki
b) Yüksek Hızlı Demiryolu Yapımından Önce ve Sonra Şehirlerarası OD Trafik Hacimlerindeki Değişim:
Yüksek hızlı trenlerin fizibilitesi; trafik hacimleri ile doğrudan ilintilidir. Örneğin; Mart 2011’de Tokaido Shinkansen bir günde 341 tren işleterek 378.000 yolcu taşıdı. Ayrıca; diğer bazı Shinkansen hatları da taşıdığı yolcu bakımından dünyanın en büyük demiryolları arasındadır. Bu Shinkansen hatları, ilk açıldıklarında bu kadar yüksek rakamlarda yolcu taşımıyorlardı. Mevcut trafik hacmi; işletime başlanan günden buyana kademeli artışın bir sonucu olup ilk işletildiğinde bugüne kıyasla oldukça düşük rakamlarda taşıma gerçekleştirilmiştir. Ayrıca; Tokaido Shinkansen ilk işletime başladığında 2 tren/saat işletim kapasitesine sahipken bugün bu oran saatte 10 trenin üzerine çıkmıştır.
Çin Hükümeti; 2020 yılı itibariyle yaklaşık 12900 km yüksek hızlı tren hattı inşa etmeyi planlamıştır. Ağırlıklı olarak ülkenin yoğun nüfuslu doğu kıyı kentlerine hizmet götürecek olan yüksek hızlı demiryolları; Pekin-Şangay-Hong Kong arasında ve Xuzhou-Lanzhou- Hangzhou-Changsha arasında yaklaşık olarak 290 km/sa hıza ulaşıcaklardır. Aynı dönemde ülkenin diğer birçok büyük kentinde yapılacak servis hızı ise 192 km/sa’tir. 1290 km’lik Pekin-Şangay hattının önümüzdeki yıl içerisinde tamamlanmasıyla iki şehir arasındaki seyahat süresi 14 saatten 5 saate inecektir. Bu hat günlük ortalama tahmini 220.000 yolcu çekecektir ve bu; iki metropol arasındaki havayolu yolculuklarını da radikal bir şekilde etkileyecektir. 2004’ te işletime giren Şangay Maglev Sistemi; şehir merkezi ile 30 km mesafedeki havaalanını birbirine bağlamaktadır. Bu hat 431 km/sa hıza ulaşmaktadırki alanında dünyada tektir. Şehrin bir diğer havaalanının bulunduğu Hangzhou’ ya da bir hat bağlantısı yapım aşamasındadır.
Çin; Alman Siemens ile yüzlerde yüksek hızlı tren seti alımı ile ilgili birçok anlaşma yapmıştır. Yüksek hızlı demiryollarındaki patlama düzeyindeki bu gelişme aynı zamanda Çin’in yerel demiryolu üretimcilerinin de çeşitli araç parçalarını üretimine yönelmesini sağlamıştır. Çin’de yüksek hızlı demiryollarının gelişimi sadece daha hızlı ve pratik bir ulaşım sağlamakla kalmayacak aynı zamanda; bilimsel zekanın ve hizmet endüstrisinin gelişmesini de besleyecektir.
Ülkemiz gibi, demiryolları sektöründe yüksek hızlı demiryolları başta olmak üzere büyük ölçekli bir projeksiyon geliştiren Hindistan’da da ve benzeri şekilde Çin’de, Kuzey Afrika ülkelerinde demiryolu güvenliği belirleyici bir yer edinmektedir. Demiryolu güvenliğinde, dünya genelindeki istatistiklere bakıldığında, demiryolu koridorlarında gerçekleşen kazaların ve kayıpların yaklaşık yarısını tren-yaya çarpışmaları oluşturmaktadır. Bu da; demiryolu koridoruna yayaların izinsiz geçişi ile ilgili halen kayda değer eksikler olduğunu göstermektedir. Ülkemizde de demiryolu koridorunun çevresinde farklı ihata uygulamaları ile güvenlik sağlanmakta olup, izinsiz yaya geçişlerinin bütünüyle engellendiği söylenemez. Farklı ülkelerdeki çalışmalar, özellikle demiryolu koridorunun yakın çevresindeki yerleşim alanlarında demiryolu güvenliği konusunun daha yoğun olarak gündemde olduğunu, bu bölgelerde izinsiz geçişlerin sıklaştığını ortaya koymaktadır. Aşağıda, Finlandiya’ da demiryolu hattı çevresinde güvenlik önlemlerinin alınması ve bu çerçevede yapılan çalışmalarla ilgili bilgiler yer almaktadır.
Devam edecek...