Bana iletilen ya da gazetemize yönlendirilen sorularda bazı konuların net anlaşılmadığı veya özellikle de taşıma belgelerinin sınırlarının tam çizilmediği görülüyor. Bu nedenle bu konu üzerinde durmakta yarar gördüm.
Bizim konumuz
Taşımalar; modlarına göre kara, deniz, hava ve demiryolu şeklinde ayrılıyor. Bunun dışında taşınan nesneye göre yolcu ve eşya taşıması ayrımı var. Bir de taşımanın ticari amaçlı olması veya olmaması söz konusu. Biz karayoluyla yapılan ticari yolcu taşımalarını ele alacağız.
Taşıma aracı
Karayolunda araçları kapasitelerine göre otomobil ve otobüs şeklinde ayırabiliyoruz. Otobüsler için kapasiteye göre net alt ayrımlar yok. Eski alışkanlıkla küçük kapasiteli otobüslere minibüs deniyor, bunun üstündeki geniş gruba büyük otobüs deniyor. Bu büyük otobüslerin de kapasiteye göre piyasa dilinde ayrımları var. Bunların netleştirilmesi ve mevzuata alınması faydalı olabilir. Otomobiller için bir alt grup ayrımı yok. Ben en fazla 4 yolcu kapasiteli ve 5-8 kapasiteli otomobil ayrımını gerekli buluyorum.
A belgeleri gereklidir
Burada önemli olan husus, otomobille taşımanın kabul edilip edilmemesi veya otomobille taşımanın haksız rekabet olarak görülmesi. Bazıları, otobüslerin daha ekonomik olması nedeniyle otomobille taşımayı kabul etmeyip yasaklanmasını bile isteyebiliyor. O zaman, özel otomobilleri hatta şehiriçi ticari otomobil olan taksileri de yasaklamak gerekmez mi? Ticari otomobille seyahat de bir haktır. Hatta özel otomobili olmayanlar için otobüs dışındaki tek seçenektir. Böyle bir tartışma sürdürülmemelidir.
Yolcunun özelliği
Bilindiği üzere ülkemizde yolcular taşıma faaliyetine ya bireysel olarak yani tek tek veya bir grup halinde katılıyorlar. Daha evrensel kuralları olan diğer modlarda hemen hemen hiç grup halinde katılım yok. Ya da grup halinde katılanlarda, bireysel katılanlarla aynı bilet işlemlerine “grup yolcu” tanımı Yönetmelikte yer alıyor.
Bazı kavramlar
Taşımacılar sık sık turizm taşımasından söz ederler. Mevzuatta böyle bir kavram yok. Turist diye bir yolcu türü de yok. Turizm grupları grup yolcunun bir özel halidir sadece.
Bir başka kavram transfer; başka alanlarda da transfer söz konusu olduğuna göre buna yolcu transferi demek mümkün. Aslında bu, yolcunun bulunduğu bir yerden başka bir yere aktarılmasından başka bir şey değil. Bu da aslında taşıma demek. Transfer diye özel bir kavram yaratmanın turizm kavramı ile birleştirmenin kutsal bir yanı yok.
Taşımada tarife durumu
Taşımalarda başlangıç ve bitiş noktasının belirli oluşu, izlenecek güzergah, ödenecek ücret ve hareket zamanı gibi konularda önceden belirlenmiş ölçüler bulunuyor. Yolcular bunlara göre tercihlerini yapıyorlar. Bu belirliliklerin olduğu taşımalara “tarifeli taşıma” diyoruz.
Bu konularda hiçbir belirliliğin olmadığı taşımacı ile grup yolcu taşımacısı arasında sözleşme ile her şeyin belirlendiği “tarifesiz taşımalar” da söz konusu.
Tarifeli ve tarifesiz taşıma tanımları Yönetmelikte mevcut. Bütün taşımalar bu iki tanıma uyuyor mu? Kesinlikle hayır. Servis taşımaları grup yolcu olması yönüyle tarifesiz, diğer yönleriyle ise tarifeli taşımalara uyan farklı bir taşıma türü; bunun Yönetmelikte ne tanımı, ne de yeri var. Buna rağmen mevzuat zorlanarak yaptırılmaya çalışılıyor. Hâlbuki ayrı bir taşıma türü olarak ele alınıp gerekirse ayrı bir belgeye bağlanmalı.
Sırası gelmişken, bir de dolmuş usulü çalışmadan söz edelim. Tarifeli taşıma sayılsa da zamanından önce, kısa sürede dolan taşıtın hareket etmesi ve ardından yeni bir taşıtın devreye girmesi hali. Seferlerin başlangıç ve bitiş saati ile en uzun sefer aralığının belirlenmesi koşuluyla özellikle de şehiriçinde bir ihtiyaç.
Taşımanın yapıldığı bölge, yer
Taşımanın; yurtdışına, ilicine, belediye alanı içini kapsayıp kapsamadığı çok önemli. Bu nedenle her belgede yukarıda belirtilen özellikler yanında, taşımanın ilici, iller arası ve uluslararası olması gibi durumlar mutlaka belirtilmelidir.
Bu genel hususlardan sonra belgelerin durumlarına bakalım.
Otobüsle taşıma belgeleri
B belgelerinin uluslarası taşıma yapma özelliği olduğu net olarak biliniyor. B1 ve D1 belgelerinin yurtiçinde, hangi alanda taşıma yapacakları tanımında yer almıyor. Bunların iliçi taşıma yapmamaları, adeta her şeyin yer aldığı 41’inci maddede belirtiliyor. Otomobil türü küçük taşıtlarla yapılabilen tarifeli taşımalar 25 koltuktan az otobüslerle, nedense yapılamıyor. Midibüs bile geçici olarak kabul edildi, bir türlü kesinleşmedi. Eğer küçük otobüs kötü ise A1’ler ve hatta özel otomobiller seyahatten men edilmeli.
D2’lerde iş biraz daha karışık. İl içinde çalışmalarını engelleyen bir düzenleme yok ise de serbest olduğu da açıkça yazılı değil. Büyükşehirlerde durum daha da karmaşık. İliçi taşıma yapıp, yapamayacakları açıkça yazılamıyor. Ama havaalanı gibi yerlerde diğer taşıtlara verilmeyen imkanlar zorlanarak yaratılmaya çalışılıyor. Hele bir de ne idüğü belirsiz bir TÜRSAB belgesi var ki, evlere şenlik. Transfer türü taşımalar ise ayrı bir âlem. Tarifesiz taşıma tanımı içerisindeki arızi ve mekik sefer tanımlarına yurtiçinde ne kadar uyuluyor? Özel bir önemi olan turların mekik seferdeki kapalı kapı taşıma dışında özel bir yer hak ettikleri bence kesin.
Bir de aynı taşıttaki farklı grupların yer alması hususu var. Bu da 41-14’teki haliyle hiç de şık görünmüyor. Örneğin; grubun en az 1 kişiden oluşacağı belirtiliyor. Sanki aksi mümkünmüş gibi. Bir veya iki kişiden oluşan çok sayıda birden fazla grup aynı taşıtla taşınabiliyor. Bunlar mekik sefer ve grup yolcu tanımlarına uyuyor mu? Buradaki, birden fazla grubun taşınması sadece seyahat acentelerinin oluşturduğu gruplar için mümkün olmalı. Aksi halde tarifeli taşımacılığa el uzatılmış olur. Örneğin; 5 tane farklı grubun nasıl bir araya gelip de aynı taşıtta gidebileceklerinin organizasyonu bana anlatılsın. Bu organizasyon, adeta tarifeli taşıma gibi “şu saatte, şuradan şuraya grup taşıma yapılacaktır” şeklinde bir duyuruyla olabilir. Bu nedenle sadece seyahat acenteleri kendi küçük gruplarını bir otobüste buluşturabilmeli.
D4’lerle ilgili olarak söylenecek en önemli konu; bunların tanımında yer almayan servis taşımasını yapması. Mutlaka D5 gibi ayrı bir belge tanımı yapılmalı.
Otomobil taşımaları
Yönetmelikte baştan beri bunların tarifesiz yurtdışı ve tarifeli veya tarifesiz yurtiçi taşıma yapacakları yer alıyor. Ama bunları yaptırmamak için adeta her türlü engel çıkartılıyor. Sanki bunlar, kamunun taşıma ihtiyacını karşılamak için varmış gibi görülüyor. Bunun tanımı, aykırı olması dışında, özellikle de büyükşehirlerde iliçi taşıma kurallarına da aykırı. Bir de kamu dışındaki insanların bu türden ihtiyaçları hiç akla getirilmiyor. Yönetmeliğe uygun olanları engellemek için kamuya hizmet verenlere göre 12 kat belge ücreti getirilmiş… Tamamen mevzuata aykırı bu durumu mutlaka düzeltmek lazım. Gerekiyorsa A3 kamu hizmet taşıtı gibi bir belge yaratılmalı.
Otomobil deyince akla B ve D belgelerinin otomobil kullanımı geliyor. Hiçbir yerde otomobille taşıma yapabilecekleri, bunların yurtiçi ve yurtdışı olma durumu, tarifeli veya tarifesiz olma durumu gibi açıklamalar yapılmaksızın taşıt kaydı maddesinde B ve D belgelerine otomobil kaydına imkan verilerek konu geçiştiriliyor. Bir de engelleyici veya zorlayıcı ek şartlar isteniyor.
Gelin, kendi duygularımızı bir tarafa bırakıp Taşıma Kanunu’nun verdiği yetkiyle her şeyi Yönetmelik ile yeniden düzenleyerek açık, şeffaf bir düzen oluşturalım. ■