Bakanlık isabetli bir karar verdi

Ulaştırma ve Elektronik Takip Denetleme Sistemi ile ilgili 1 Kasım’da yeni bir düzenlemeye gidildi. U-ETDS, Ulaştırma Bakanlığı’nın çalıştığı çok iyi bir proje. Şehirlerarası tarafında bir problem yok, ama turizmde sıkıntılar var. Turizm tarafında acente ve taşımacıların sorumluluklarını birbirinden ayırmak gerekiyor. Acente ve taşımacı sorumluluğu birbirine karışmış durumda. Bunları iyice ayrıştırmak gerekiyor. Yolcu listelerini yapması gereken acentelerdir. Bence, Bakanlık erteleyerek isabetle bir karar verdi. Eksikliklerinin giderilmesinde yarar var. Aslında bu bir erteleme değil, düzeltme süresi. Bu kadar büyük projeler hayata geçirirken birtakım sıkıntılar olacaktır. Bu ülkede sorumluluğu olan herkesin sahip çıkması gereken bir projedir U-ETDS. 

Yolcu listesini acenteler yapar

Bu sistemin uygulanabilir olması lazım. Turizmcileri rahatsız etmemesi gerekiyor. Turizm taşımacıları bir kaos ile karşı karşıya bırakılmamalı. Turizm taşımacılığında dünyanın hiçbir ülkesinde otobüslerde koltuk numarası yok. Bizde var. Bu düzeltilecektir. İnanıyorum ki çok kısa sürede bu istekler karşılanacak. İki ay sonunda turizmcilerin de severek, isteyerek yer alacakları bir programa dönüşecek U-ETDS. Çünkü bu sistem kayıt dışılığı önleyecek. Haksız rekabeti, korsan taşımacılık önleyecek. Buradan turizmciler kazanacak. Onun için turizmcilerin sahip çıkması lazım. Bakanlığın şu iki ayı çok iyi değerlendirmesi gerekiyor. Bir taraftan da turizm tarafının sivil toplum örgütleriyle taşımacı örgütlerin bir araya gelmesi gerekiyor. Turizm Bakanlığı bu işin dışındaydı daha önce. Sayın Bakan Mehmet Ersoy bizzat el koydu ve iki bakan bir araya geldi. İki aylık bir erteleme geldi. Bu iki ay içinde herhangi bir yaptırım olmayacak. Bir adaptasyon süreci olacak. 

U-ETDS, öyle inanıyorum ki ülke ekonomisi için, güvenliği için, kayıt dışılığın önlenmesi için katkı sağlayacak. Meslektaşlarımızın destek olmalarında fayda görüyorum. Korsan taşımacılığın önlenmesine yönelik U-ETDS bir kalkandır. U-ETDS korkulan bir proje olmaktan çıkmalı ve desteklenen bir proje haline dönüşmeli. 

Enflasyonla mücadele 

Hükümetin yürüttüğü Topyekûn Enflasyonla Mücadele programını takdirle karşılıyoruz. Atılan adımların karşılığı oldu. Kurlar geri gelmeye başladı. Kurlardaki hareket suni bir hareketti, inşallah böyle devam eder. Millet-devlet el ele önemli bir kazanım sağlandı. Ekim’de enflasyon da düşük çıktı, daha da düşeceğine inanıyoruz. Enflasyonla mücadele konusunda şehirlerarası otobüs firmaları olarak “yüzde 10 indirim yetmez, daha fazlasına da varız” diyoruz. Yapanlar, yapacak olanlar var. Herkesin destek olması gerekiyor. Bu, ülke meselesidir. 

KDV indirimi yatırımı artırabilir

Ticari araçlardaki KDV indirimi, taşımacıların yatırımlarını olumlu etkileyecek. Çünkü amortisman maliyetleri çok yükselmişti. Köprü, otoyol ve otogar maliyetleri hepsi üst üste gelince sektörde zorluk düzeyi çok artmıştı. Şimdi yüzde 18 olan KDV’nin yüzde 1’e inmesi tüm taşımacıların yeni yatırım süreçlerine katkı sağlar. Hükümetin bu hamlesi çok doğru. Bakan Bey’e çok teşekkür ediyoruz. 

Yanlış anlamaları ortadan kaldırmak

Geçen hafta şehirlerarasındaki ücretsiz servis ve ikram konusu ulusal medyada çok geniş şekilde yer aldı. Bir yanlış anlamayı da ortadan kaldırmamız gerekiyor. Ayaküstü kararlarla servislerin kaldırılamayacağına inanıyorum. Florya’daki yemekte, “3 gün sonra servisleri kaldırıyoruz” kararı alındı. Ama yemek masalarında alınacak bir karar değil bu. Alternatif oluşturmak mümkün mü, buna bakmak gerekiyor. Ben servislerin kaldırılmasına yönelik bir beyanat vermedim. Ulusal medya, bazı firmaların ikram ve servisleri kaldırdığına yönelik haberler verdi. Otogarda, firmaların bir araya geldiğine yönelik bir soru soruldu ben de cevap verdim. Ancak bir yanlış anlama sonucu, beni Türkiye Otobüsçüler Federasyonu Başkanı olarak lanse ettiler. Bu doğru değil. Bununla ilgili gerekli yazışmaları yaptık. Ben TOBB Sektör Meclisi ve TOF Başkanlığı kimliğimi ifade ettim. Ben başkaları adına konuşmayı sevmem, başka bir unvan yazılmasına da müsaade etmem. Ama şurada bir yanlış anlama var. Servislerin kaldırılacağı ile ilgili toplantı TOFED’de yapıldı. “Ayın 1’inde kaldırıyoruz” diye karar alındığı söylendi. Ama ben servislerin kaldırılamayacağını alternatif sistemlerin oluşturulması gerektiğini söyledim. Havaş, Havataş, Muttaş gibi kullanan bedelini öder mantığı ile hareket edilmesi gerekiyor. Servis kullanmayana indirim yapılabilir, servislerin ücretli olması gerekiyor. İkramların kısıtlamaya gidilmesi ile ilgili olarak, “bir karar alındı” demedim, ama TOFED’in toplantılarında gündeme geldi. Medya mensuplarının sorusuna; firmaların kısıtlamaya gidebileceğini, ancak kalkmayacağını ifade ettim. Hep söylediğimi bir kez daha söylüyorum: Sektörün kârı giderlerinin içinde saklı. Çözüm üretmek sivil toplum örgütlerinin ve firmaların görevidir. İkramın kaldırılması da rekabet unsurudur. Almanya’daki gibi otomat makineleri konulabilir. Sektör servis memuru yükünden de kurtulmuş olur. Servis bu sektörün maliyeti değil kârı olmalıdır. Federasyonlar arasında bir sürtüşme yok. Yanlış anlama var. Servisler de ikramlar da kalkabilir ama sektör henüz oralara gelmedi. ■