Başlayalım 2016'ya…

Koca bir yeni yılın ilk haftasındayız. Önümüzde 52 hafta var. Bakalım haritalara, durumu görelim…

ABD Merkez Bankası, kendi  ekonomisinin gerçeklerine bile tam uymasa da faiz arttırdı ve yeni yıl bu gururla giriyor. Bağlı olarak, ekonomiyi pek de sıkmayacağını, daraltmayacağını belli ediyor. Avrupa Merkez Bankası, Japon Merkez Bankası da genişlemeyi devam ettirerek para basacaklar. Para basan başka merkez bankaları da var. Bilenler, 2016 yılının da para bolluğu yılı olacağını şimdiden söylüyor. Demek ki faizler artmayacak, düşecek, finansman maliyetleri artmayacak.

Hammadde  fiyatları düşük seyredecek. ABD, 40 yıl aradan sonra kendi ham petrol ihracatını yasaklayan yasasını kaldırdı, ham petrol satacak. Önce Irak, arkasından İran satış arttıracak. Ekonomiler açılmadığı için talep zayıf. Zayıf talebe rağmen yaşanan pazar payı savaşı petrol fiyatını düşük tutacak. Petrol gelirine dayalı olan ülkeler için zor yıllar.

Başka hammaddelerin fiyatları da zayıf ekonomiler yüzünden düşük gitmeye devam edecek. 2016'da dünya yavaş büyümeye mahkûm.

Biz, ülke olarak,  bol finansmandan, ucuz hammaddeden ve yavaş büyümelerden yarar sağlamaya devam edeceğiz.

*  *  *

Seçimsiz dönemin ilk yılına giriyoruz. 

Seçim yorgunluğumuzu, yapısal reformlarla ve düzeltmelerle atacağız. 2 seçimli 2015 yılını şirketlerimiz ve bankalarımız ortalama yüzde 15 büyümelerle kapatmış olacaklar. Tabii, sakin 2016 yılında daha iyi büyümeler başaracakları besbelli. Düşük enerji ve hammadde fiyatlarından sağlayacağımız yararı büyüteceğiz.

Geçen yılın üçüncü yazısında, “Komşu Kavgasına Kapılmak” tehlikesini konuşmuştuk. Bu yıl ise konuya daha ilk haftadan başlayabiliriz. Irak'taki, Suriye'deki komşu kavgasının ülkemize taşınma çalışmalarını görüyoruz. Çarşaflı, tesettürlü, 2 kameralı, İtalyan asıllı, İngiliz kadının Diyarbakır gezmesi buna kanıt. Suriye halkını vuran Rusya'nın Kürt halkına destek gösterisi de aynı konuya kanıt. Hepsi geldikleri gibi gidecekler; ama bizler buraların yerlisiyiz, burada ve beraber yaşamaya devam edeceğiz. 

Bu yıl çok konuşacağımız bir konu, asgari ücretin artışı. Konuşalım. Artışın maliyeti 16 milyar TL.  

Resmi ve korsan futbol bahis pazarı 14 milyar TL. Bu rakamda sokak pazarının ederi hariç! Bu rakamlar sadece futbol hakkında. Başka dalların da bahisleri var. Önemli olan asgari ücretlilerin ne kadarı acaba gerçek asgari ücretli? Bunu da bulup artışın hesabından düşeceğim.

Ücret galiba asgari artıyor, değil mi?

Trafik sigortasında "Hasara Uyumlu Prim" uygulamalarını öveceğiz, böylece başkalarının hasarlarını ödemekten kurtulacağız. ADR uyumlu olan araçların teknik üstünlüğü vergide ve sigortada tanınmalı, desteklenmeli.

4.5G'ye geçeceğiz bu yıl. Telekom şirketleri tek bir altyapı şirketi kurmayı, bu şirketten hizmet almayı, böylece maliyetlerini önemli ölçüde düşürmeyi konuşuyorlar. Başaracaklar! Yani, iletişim masraflarımız da azalacak bu yıl, şirketlerin kârları artarken.  

"Nakliyecilikten Lojistiğe" yolculuk taşıma dünyasını yenileyecek.

Her haftanız yeni olsun. ■