Bilinmek daha hızlı ilerliyor, bilmekten…

Geçen hafta yazımı, bilmekten ve bilinmekten hoşnut olmanızı sorarak bitirmiştim.

Mesela, benim istediklerimi bilmem ve istemediklerimin bilinmemesi hoşuma gider, sizin de öyle galiba.

Basın Özgürlüğü konusundaki bir raporda Türkiye; Fiji, Liberya, Kongo ile aynı kümede 120. sırada.  

Kötü.

*** 

Bilmek isteyen artık bilinmekten  de sakınmayacak. Bu, ortaya  çıktı. 

Geçen hafta ‘taşıma dünyası’ veri, görüntü, ses, bilgi taşıdı… hepimiz her şeyi anında bildik.

Geçen hafta sokaklara çıkan kitle bu eylemin temizliğini kollamaya özen gösterecek -ki gösteriyor da zaten- artık taleplerini ifade etme evresine geçecektir.  

Bu sayede, bu eylem kamu düzenine saygılı, katılımcı-demokrat olacaktır. 

Yönetmekte olanlar ve yönetecek olanlar, ‘taşıma dünyası’nın etkinliğini kabul edecek ve bilinmeyi doğru yöneteceklerdir. 

Bulunduğumuz bu coğrafya, toplumsal yaşamın başladığı parça, “Bereketli Hilal” olarak biliniyor insanlık tarihinde.

Türkiye’miz bu coğrafyanın en üstün devleti durumunda. Yönetimde, üretimde, tasarımda, iletimde, eğitimde hepsinin önünde örnek. Paylaşımda ise aynı diğerleri kadar kötü durumda. Düzelteceğiz. Nüfusun ilk yüzde 40’ının  toplam gelirin yüzde 90’ını aldığı biliniyor.

Paylaşımın kötülüğünü, bilinen başka konularla incelemeye devam edeceğiz. 

*** 

Üretim deyince, “üretim araçlarının üretimi”nin ülkemizin geleceğindeki önemini irdeleyelim:

Önce bir ihtiyaç belirir, bu ihtiyacı karşılayacak bir tasarım ortaya çıkar, bu tasarımın ilk numunesi eldeki mevcut tezgahlarda üretilir. Bu  ürünün daha  hızlı ve üstün üretilmesi için yeni imalat tezgahları tasarlanır, üretilir, üretim hızlanır.    

Bu  aşamalarla ürün ticarileşir ve katma değer oluşur. 

2012 yılında 28 milyar dolarlık tezgah ithalatımıza karşılık 13 milyar dolarlık ihracat yapmışız ve bunun yüzde 60’ı AB ve ABD’ye, gelişkin pazarlara ve yüksek rekabete olmuş. Karşılama oranı yaklaşık yüzde 50. Türkiye geneli yüzde65; çok yol var… Çünkü bu işi yapan firmaların tamamı KOBİ ve ortalama 13 personelle çalışıyorlar. Orta Anadolu Makine İmalatçıları Derneği’nde toplanmış durumdalar ve bu gelişmede çok emeği bulunan başkanları -kompresör üreticisi- Adnan Dalgakıran’ı nihayet İSO Yönetim Kuruluna çıkardılar. 

Yerli otomobile gidecek kaynağı bu alanda kullanmak çok daha akıllı bir uygulama olacağa benzer. Bir otomotiv firmamız, bir tezgahını kendi tasarlayıp ve ithal eşdeğerinin üçte birine üretmişti. 

Taşıma dünyasının yüzde 70’lik ithal girdisi azalacak, ABD’nin bile  kovaladığı   ”Made in USA“ yerli malı  hedefi bizde  “Türk Malı“ olarak ilerleyecek. 

Aydınlık gelecek dileklerimle… ■