Biz otobüsçüler uyuyor muyuz! Biz neredeyiz?

Taşıma Dünyası gazetesinin geçen haftaki manşeti, “Otobüsçünün Adı Yok”tu. Bu manşetin konusunu Turizm İstişare Kurulu’nun kurulması oluşturuyordu. Manşeti dikkatlice okuduktan sonra, durumdan vazife çıkardım. Üç federasyon da bu haberi okudu. Benim tepkim bu üç federasyona… Genel Sekreteri olduğum federasyon da dahil, üç Genel Başkan bu haberi okuyup gerekeni yapmalıydı. Sayın Mustafa Yıldırım, TOBB Sektör Meclisi Başkanı olarak Turizm Bakanlığına yazı yazıyor, TOF’tan dolayı değil. Sektör Meclisi Başkanlığından dolayı teşekkür ederim. Ama bu konuda federasyonlar ve sektör derneklerinde çıt olmadı. 

Ben TOFED Genel Sekreteri olarak yazı hazırladım Birol Özcan’a verdim; öncelikle ‘İTO Meslek Komitesi toplantısına bu durumu götürün ve tartışma açın’ diye. İTO 23 No’lu Meslek Komitesi hem turizmcinin hem de otobüsçünün birlikte oluşturduğu özellikle TOFED, TOF ve UYOF’un birlikte organize ettiği seçim sonucunda oluştu. Öncelikle komiteden bir kurumsal ses çıkmalıydı, çıkmadı. TOBB Sektör Meclisi olağanüstü toplanmalıydı. Sayın Mustafa Yıldırım, Başkan olarak bir yazı yazmış. Bu yazıyı TOF adına mı yazmış bilmiyorum, ama ben Sektör Meclisi Başkanı olarak yazmıştır diye düşünüyorum. 

Bu basit bir olay değil. Turizm Bakanı Sayın Numan Kurtulmuş, otobüsçüleri ve turizm taşımacılarını özellikle turizm tanımı içinde dahi görmemiştir. Eğer bu TÜRSAB’ın ayarlamasıyla olmuşsa, TÜRSAB Başkanının ayıbıdır. TÜRSAB Başkanı otobüsçüleri orada görmek istemiyor zaten. İTO’da da görmek istemedi. İTO’daki ağır mağlubiyetinin intikamını mı alıyor, özellikle soruyorum. 

Türk turizmi benim veya senin değildir. Birbirinden intikam alınacak bir alan da değildir. Türk turizmi Türkiye’nindir. Pasta büyüdüğünde otel, lokanta ve otobüsçü bu pastadan payını alır. Nitekim 5 sene önce Türkiye’de seyahat katsayısı 1 iken yolcu oranımız başkaydı, şimdi seyahat katsayısı 5 olmuş 400 milyon yolcu var. Türkiye’de bunun 250 milyonunu otobüsçüler alıyor. Uçaklar yüzde 10’a çıktı. Biz farklı taşıma modlarının gelişmesine karşı değiliz ki... 

Öncelikle hep beraber bu turizm pastasını büyütelim, seyahat katsayısını arttıralım. Burada Turizm Bakanı Sayın Numan Kurtulmuş’a sesleniyorum… Önümüzde seçim var, kulağını dikkatli açsın. Otobüsçülerin olmadığı bir turizmi nasıl düşünebiliyor? Nasıl böyle bir oyuna geliyor? Onun bürokratları, danışmanları nasıl böyle bir rapor verebiliyor? Hadi, bunlar böyle biz otobüsçüler uyuyor muyuz?
Biz neredeyiz! 

Yani Allah’tan, Taşıma Dünyası yazmasa biz hiç duymayacağız. Sektörün basını, sektörün yayın organları, özellikle hele hele kendine ‘federasyonum’ diyenler, hepsinin bu konuda kıyameti koparması lazım. Bizi adam yerine koymayan bir anlayış bu. Ben bunun bugünkü Turizm Bakanından kaynaklığını tahmin etmiyorum. Ama neticede Fırat’ın kenarında koyun kaybolursa sorumlusu benim diyen bir anlayış var. Hz. Ömer bunu söylüyor. 

Süleyman Demirel de bunu söyledi, ama ne koyuna ne keçiye sahip çıkıldı. Kim hata yaparsa yapsın hata iktidara mal olur. Ben Sayın Numan Kurtulmuş’un geçmişini de iyi biliyorum. Gerçekten demokrat kişiliğiyle ön plana çıkmıştır, bilerek otobüsçüleri dışlayacağını sanmıyorum. Bu TÜRSAB’ın organizasyonudur. Kesinlikle bu seçimdeki ağır mağlubiyetinin intikamıdır. İTO Meslek Komitesi seçimi yapıldığında Sayın Mehmet Öksüz de o komitede TÜRSAB’ın hazırladığı listeden ayrıldığında sandığın başında o komiteyi yönlendiren kişilere turizmcilere soru sordu, seçim yapılırken. Ben de, ‘kazara sizin listeniz kazansa, içinde tek bir otobüsçünün olmadığı Meslek Komitesi, otobüsçülerle ilgili sorun tartışıldığında ne diyecek’ diye sordum… 

Eğer seçimi onlar kazansaydı, biz otobüsçülerin ayrı bir meslek komitesinde örgütlenmesi gerektiğine dair haklılığımız da çıkardı. Bu rövanş TOFED, TOF ve UYOF’tan alınmıyor, Türk turizminden alınıyor. Türkiye’deki otobüsçüleri bu tür kurumlarda temsil ettirmemek turizme indirilecek bir darbedir. TÜRSAB toparlayıcı olmak zorundadır. 

Bu gazeteden Sayın Firuz Bağlıkaya’ya çağrıda bulunuyorum: Lütfen, intikamcı davranmayın. Yaptığınız hatalardan, İTO seçimini kaybettiniz ve sadece İstanbul’da kaybetmediniz. Sonuçlarını buradan da tekrarlıyorum: Ankara’da, İzmir’de, Bursa’da, Adana’da ve Antalya’da da TOFED’in listeleri kazandı, TÜRSAB’ın çıkardığı bütün listeler kaybetti. Biz çünkü o zaman söyledik, TOFED başka derneklere ve kurumlara benzemiyor. Türkiye’de 81 il ve 16 ilçede örgütlü otobüsçü örgütüyüz. Biz TÜRSAB ile ittifak yapsaydık, desteğimizi Türkiye çapında verecektik. 

Ankara’da TÜRSAB yönetiminin çıkardığı liste kaybetti. Çünkü TOFED otogar esnafının çıkardığı listeyi destekledi. Biz TÜRSAB’a karşı olan listeyi destekledik ve kazandı. TOFED ile TOF’un ve UYOF’un ittifakı sadece Sektör Meclisinde değil, bütün Türkiye çapında zorunlu ittifaktır. Seçim yaptık ve… 

… Biz kazandık. Seyahat hizmetlerinde, bu sektörün bütün paydaşlarıyla kardeşiz biz. Bunun başında da TÜRSAB var. TÜRSAB Başkanı, TOF, UYOF ve TOFED’i dışlayıcı provokasyonlara uymaması lazım. 

TÜRSAB Türk turizminin çatı örgütüdür. Otobüsçülerle TÜRSAB’ın birlikteliği kaçınılmazdır, bunun hatası düzeltilmelidir. Düzeltilmezse düzeltiriz, yanlış hesap Bağdat’tan değil Ankara’dan döner. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nde bir Yönetmelik yaptı. Biz götürdük deniliyor, ama sivil toplum örgütü olarak sadece TOFED’in müracaatı var. İddia ediyorum; sadece TOFED müracaat etmiştir. İspata da hazırım. Kendisi de dilekçeyi göstersin. Bir tek Günaydın Turizm bir de TOFED dava açmıştır. Biz o zaman da demiştik, yanlış hesap Ankara’dan döner, bu da döner. Kültür Bakanı ulaşılamayacak bir insan değil, ulaşırız. Dünyada aklı başında hiçbir Kültür Bakanı, 55 bin turizm taşımacısını, sadece ismi turizm taşımacısı olanları görmek istemiyorum diyemez. Bu benim tahminim TÜRSAB’ın hatasıdır. Kültür ve Turizm Bakanını, her kim ve nereden gelmiş olursa olsun, bu hatayı düzeltmeye davet ediyorum.