Bölünmek sektörü kaosa sürükler

1 Temmuz sonrasında kısıtlamaların kalkmasıyla kısmen rahatlayan sektörde sezon hareketliliği her kadar beklentileri karşılamadıysa da geleceğe yönelik umutları arttırdı. Salgının yeniden hızlanması, turizm bölgelerindeki yangınlar ve bunların getireceği ekonomik sıkıntıların yeni kısıtlamaları gündeme getirebileceği dikkate alınmalı. Yaralara kısmen merhem olan kısa çalışma ödeneği ve KDV’nin yüzde 8’e indirilmesinin kalıcı olarak yüzde 8’e düşürülmesi sektörün önemli bir beklentisidir. 

Yeni bir strateji belirlemeli

Ekonominin içinde bulunduğu darboğaz, bizi fazla beklentiye sokamıyor. Bütün travmayı atlatabilmek için yeni bir adım atmak gerekiyor. Geleneksel işletme anlayışını terk edip sektörün kendine yeni bir strateji belirlemesi lazım. Bu anlamda sektör mensupları ile meslek örgütleri arasındaki ilişkinin yeniden yapılandırılması lazım. Meslek örgütlerimizin artık sektörü kucaklayan bir anlayışla fedakarlık yaparak bir araya gelmesinde yarar var. Bütünleşik bir hareket olmadıktan sonra istenen sonuçlar alınamaz. Özellikle hem kamu ile yapılacak görüşmeler hem de sektörün kendi içinden yapacağı yenilikler de mutlaka birlik ve beraberliğin sağlanması lazım. Herkesin üzerine düşen fedakarlığı yapması gerekiyor. 

Meslek örgütlerinin işlevsizliği

Özellikle meslek örgütlerinin işlevsizliği, talepleri karşılayamaması, ihtiyaçlara cevap verememesi yeni bir dönemin ayak seslerini duyuruyor. Farklı yapılanmalara gitmek, bölünmek sektörü yeni bir kaosa sürükleyecektir. Sektörün, firma sahiplerinin taleplerini göz ardı etmeden yola girmek mümkün değil. Onun için onların ihtiyaçlarını, taleplerini mutlaka dikkate almalı, onlarla birlikte hareket etmeliyiz. Birçok firma sahibinin sektör tarihinde ilk defa bir araya gelme ihtiyacı ortaya çıkmışsa bu, ortak çözüm üretme ihtiyacından kaynaklanmaktadır. Düne kadar herkes kendi gemisini yüzdürürken artık herkesin bu şartlarda kendi gemisini yüzdürme imkanı olmadığını gören firma sahiplerinin bir kısmı bir araya gelmeyi ihtiyaç görmüşler ve bir araya gelmişlerdir. Sivil toplum örgütleri de bu gelişimleri görmezlikten gelmemeli. Onları içimizi alarak onlarla birlikte hareket ederek yola devam etmekte fayda var. 

Gönül ister ki hepsi aynı çatı altında toplansın. Büyük bir bölümü bunu kabul ettiler. D1 yetki belgesi sahiplerinin bir kısmı yeni bir meslek örgütü talebiyle ortaya çıktı. Sektörün bir kısmından da bu talep destek gördü. Biz de bunu görmezlikten gelemeyiz. Bunu, mesleki örgütlenmelere karşı bir hareket değil, meslek örgütlerini çalıştırmak isteyen bir hareket olarak değerlendirip bundan istifade etmemiz lazım. Meslek örgütlerinde görev alan bütün arkadaşlarımızın kaygılarını anlıyorum. Ama bu kaygılar sektörün sorunlarına çözüm getirmiyor. Bu kaygıları giderecek çözümler vardır. Onun için ortak çözümlerle sektördeki tüm tarafları mutlu edecek bir yapıya gitmemiz lazım. Bir değişim talebi var ve biz bunu görmeliyiz. 

Acentelik sistemi 

Buradan yola çıkarak, sektördeki acentelik sistemi köklü bir değişikliğe uğrayacak. Bizim bunu kendi halinde bırakmak yerine dizayn etmemiz gerekiyor. Acentelik sisteminin havayollarındaki yapıya kavuşturulması lazım. Mevcut yazılım şirketleri portallar ile işbirliğine gidilmesi kaçınılmaz. Ulaştırma Bakanlığı’na kendi geleceğimizi kendimizin tasarlayacağı projeyle gitmemiz gerekiyor. Sektörün geçmişten ders alarak geleceğe yönelik oluşturacağı vizyonu kendi stratejileriyle beslemesi lazım. 

Ulaştırma Şurası bir fırsat

Önümüzde bir fırsat var. 6-7 Ekim tarihlerinde İstanbul’da, sanıyorum, Sayın Cumhurbaşkanının da katılımıyla gerçekleştirilecek bir Ulaştırma Şurası var. Bu şuranın öznesi iki temel kavram üzerine planlanmış: dijitalleşme ve mobilite. Yolcu taşımacıları olarak ihtiyaç programımızı özet haliyle Sayın Cumhurbaşkanına geniş metnini ise ilgili bakanlıklarla paylaşmak için kendi iç kavgalarımızı bir tarafa bırakmamız lazım. Firma sahipleri ile meslek örgütlerinin daha iyi kaynaşması ve bir araya gelerek kamuyu ikna etmesi gerekiyor. 

Ayrı yapılar bölünmedir. Ayrı yapılara müsaade edilmemesi lazım. Ama iyi niyetle yola çıkan yapıları da içimize almamız lazım. 

Yangınlar nedeniyle üzüntümüz büyük, kaybettiğimiz vatandaşlarımızın yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. Yangınların son bulması ve gerekli önlemlerin alınması dileğiyle herkese iyi haftalar diliyorum. ■