Biletler tam kapasiteye göre satıldı, yüzde 50 seferler hep zarar yazar, bir an önce çözüm bulunmalı

ÖZEL RÖPORTAJ: Erkan YILMAZ

LKS Turizm Yönetim Kurulu Üyesi Fatih İslam, Pamukkale Turizm ile başlayan işbirliği sürecini ve yeni açıklanan tedbirler sonucunda yüzde 50 kapasite şartı zorunluluğunu konuştuk. Fatih İslam ile görüşmemiz yüzde 50 kapasite şartının da yer aldığı yeni genelgenin yayınlandığı gün olan 16 Mayıs 2021 Pazar günü gerçekleşti. Fatih İslam, LKS Turizm olarak Pamukkale Turizm ile yeni bir işbirliği sürecine adım atmanın heyecanını yaşarken yeni çıkan genelge ile yüzde 50 kapasite şartına bir çözüm bulunması beklentisi içindeydi.

Ankara’dan Ege, Akdeniz ve Körfez hatları

Pamukkale Turizm ile Ankara üzerinden sabit tur anlaşması yaptıklarını belirten Fatih İslam, işbirliğine yönelik şu bilgileri verdi: Ankara turunun belirli sıralarını yapıyor olacağız. Ankara’dan Ege, Akdeniz ve Körfez ağırlıklı çalışacağız. 25 araba ile başlıyoruz, ihtiyaç olursa Sezonda 30 araca kadar çıkabiliriz. Pamukkale Turizm ailesi çok büyük ve düzgün bir aile. Şirket Yöneticilerine direkt ulaşıp, görüşlerimizi, sorunları paylaşabilmemiz önemli. Ayrıca Pamukkale Turizm yolcunun hijyen açısından da güven içinde seyahatini yapabileceği bir firma. Bu açıdan bu işbirliğinin başarılı bir şekilde devam edeceğine inanıyoruz. Turizm tarafına 15 özmal araç ayırdık. İşin yoğunluğuna göre bireysel araç çalıştırabilir yoğunluğa cevap verebiliriz” dedi.

Biz yolcuya bunu nasıl anlatacağız

17 Mayıs 2021 itibariyle il etapta Ankara’dan 7 araç ile seferin başlayacağını belirten Fatih İslam, “Ancak bugün yeni yayınlanan tedbirler arasında şehirlerarası seyahatlerle ilgili yüzde 50 kapasite şartı çıktı. Biletler tam kapasiteye göre kesildi. Yarından itibaren yüzde 50 sefere giden her otobüs maddi beklentisini karşılayamayacak. ‘Gücü olan firmalar ek sefer koydu’ diyelim. Ya buna gücü olmayanlar ne yapacak? Herkes elindeki mevcut arabaya göre planını yaptı. Mevcut arabanın hepsine sıra yazdıysa nasıl yüzde 50’ye göre ek sefer yapabilecek? Bir de yapılan açıklama da “bayram sonuna kadar sabrediyoruz, bayramdan sonra rahatız” denildi. Herkes buna göre kendini ayarladı. Benim halen 20 dolayında aracım yatar durumda. Ben bu arabaların sigortalarını iptal ettirmişim. ‘Ben bu arabaları devreye sokacağım’ dediğimde, personelleri işe başlatmam lazım.Araçların Sigortalarını yaptırmam lazım. Ne kazanacağım da para harcayacağım. Birde yolcuya ne diyeceğiz? Sizi taşıyamıyoruz nasıl diyeceğiz? Şimdi 10 kişi fazla arabada biz o 10 kişiyi nasıl seçeceğiz. Kura ile mi belirleyeceğiz, hangi yolcuyu taşıyamayacağımızı? 1 Haziran’a kadar 14 gün var. Bu zulmü çektirmenin ne anlamı var! Bir an önce bir çözüm bulunmalı. Pazartesi günü sektörümüzde, yolcularımızda bir kaos yaşamadan güven içinde hizmet verebilmeli” dedi.

Uçakta yokken otobüste olmasının mantığı yok

Havayollarında yüzde 50 kapasite şartı yokken, bu şartın otobüsçüden istenmesini de anlamakta zorlandıklarını belirten Fatih İslam, “ Ben turizm taşıma işi de yapıyorum. Tayvanlı bir grup uçakta 11 saatlik yolculuğun ardından ülkemize geliyor. Ben onları havalimanından aldığımda ben sizi yan yana oturtamam diyorum. Bu grup 11 saat yan yana gelmişler. Bu kişiler uçağa binerken, seyahat ederken, inerken havalimanında işlem yaptırırken iç içe olsun otobüse geldiğinde “Biz Kusura bakmayın sizi yan yana oturtamıyoruz” demek zorunda bırakılıyoruz. Bu işte bir mantık yok” dedi.

Yüzde 50 kalkarsa sektörde hareketlilik başlar

1 Haziran 2021 sonrasında yüzde 50 kapasite zorunluluğu kaldırılırsa Ekim ayına kadar sektörde bir hareketlilik olmasını beklediklerini belirten Fatih İslam, “Okullar da açılırsa bu hareketlilik devam eder. Ancak pandeminin seyri bu şekilde devam eder ve yüzde 50 kapasite şartı sürer ise kar etmeden ancak masrafları çıkararak kışa gireriz. Yüzde 50 kapasite şartında bilet fiyatlarını çok da yukarıya çekmek mümkün olmuyor. Bizim hemen hemen 1.5 yıldır yatırdığımız 20’nin üzerinde otobüs var, Son 6 ayda bu sayı 40’ı geçti. Ancak sektörde birçok firmaya baktığımızda kaynaklar tükenmeye başladı Bu gelir kaybıyla sezonda çok fazla bilet fiyatı üzerinden rekabet yapılabileceğini sanmıyorum. Çünkü bu süreci iyi geçiren kışı da atlatabilir. Yoksa rekabetle sezonu geçirme çabası olanlar kışı da çok zor geçirir. Sektörün geleceğini görmek çok mümkün olmuyor. Kimsenin de görebildiğini düşünmüyorum” dedi.