01.05.2013, 14:07

Destek vermezse, sektör kaybedecek

Öncelikle bize Rize’de ev sahipliği yapan İstişare Kurulu Başkanımız Ali Osman Ulusoy bey’e sonsuz teşekkür ediyorum. Misafirperverliğinin en güzel örneklerini sergiledi, hepimizi çok iyi ağırladı. 200 kişiyi evinin bahçesinde ağırladı. Güzel bir tatil de oldu. 

Çare bizde 

Toplantımız iyi geçti. Sektörümüzün sesini dinledik. Meslektaşlarımızdan yaklaşık 20 kişi söz aldı, konuştu sorunları dile getirdi. Biz notlarımızı aldık, onlarla ilgili çözüm önerilerimizi ifade ettik. Karayolu Düzenleme Genel Müdür Yardımcısı Sayın Hüseyin Yılmaz ve Bölge Müdürü Sayın Nurettin Aydın oradaydılar, onlar da tanık oldular, bazı sorulara cevap verdiler. Sorunların çözümünün Bakanlıkta değil sektörün kendinde olduğu, bizde olduğu, Bakanlığın sadece talep edilen düzenlemeleri yapması konusunda, harekete geçirilmesi konusunu ifade ettiler. Hüseyin bey ve Nurettin beye buradan çok teşekkür ediyorum. Bize çok büyük destek verdiler, güzel konuşmalarla moral verdiler. Ama onlarla hep birlikte kanaat getirdiğimiz bir şey var; çözüm sektörün kendisinde. Yani ya çare sizsiniz, ya da çaresizsiniz. 

Herkes kaderini kabullenmiş 

Aslında ortaklık kültürümüzü geliştirmemiz lazım, birbirimize inanmamız, güvenmemiz lazım. Kendi aramızda yapacağımız sistemlerle haklarımızı garantiye alarak birlikte hareket etme imkanını yaratmamız lazım. Belli konular var; komisyon kesintilerinin ve servis kesintilerinin iniş çıkışları bu konularda ittifaklar sağlanabilir ama maalesef sektör bu konuda gelip orada sesini çıkartmıyor. Herkes kaderini sanki kabullenmiş vaziyette. Belli sayıda insanlar, toplantıda hep aynı yüzleri görüyoruz, firma sahipleri yok. Bir de  firma sahipleriyle
bir toplantı yapmamız lazım. Sorunlar dile geldi, çözüm önerileri dile geldi. Şimdi federasyonlar olarak, konsey olarak bunlar üzerinde çalışacağız ve bütün firma sahipleriyle bir araya gelerek, dertlerimizi, projelerimizi anlatacağız. 

Dün ile bugün 

Artık şunu herkesin çok iyi bilmesi gerekiyor. Komisyonların yüzde 15 olduğu, petrolün çok ucuz olduğu, dünya piyasalarının yarı fiyatına satıldığı, otobüslerin 150 bin Mark düzeyinde olduğu ve 3 yılda otobüsün kendini amorti edip, alındığı fiyata satılabildiği bir dönem artık
yok. Bugün amortisman süresinin olmadığı, hizmet karşılığı komisyon ve kesintilerin yüzde 30’u geçtiği, akaryakıt fiyatlarının dünya rekoruna çıktığı bir dönemden geçiyoruz. 

Havayolu, yolcumuzun yüzde 33’ünü aldı 

Üstelik havayolu taşımacılığı pastamızın büyük bir bölümünü parçaladı. 10 yılda pastamızın yüzde 33’ünü aldılar. Şimdi demiryolu geliyor. Ankara-Konya-Eskişehir hatlarında uğradığımız erozyon diğer hatlarda da devam edecek. İstanbul-Ankara hattının 29 Ekim’de açılacak olması, sektörde yeni kayıpların, çok büyük kayıpların habercisidir. Özellikle İstanbul-Ankara yolu bizim doğu güneydoğu firmalarımızın Orta Anadolu, Orta Karadeniz firmalarının omurgasını teşkil ediyor. Burada hızlı demiryolu, popülist fiyatlandırma ile harekete geçtiğinde sıkıntımız artacak. Bütün bunlara hazırlık yapmak için de yarınları beklemeye gerek yok. 

Yeteri kadar destek alamıyoruz

Bugünden karar alınması gereken konular var. Bugünden alınması gereken önlemler var. Biz fikirlerimizi projelerimizi anlatıyoruz. Ama maalesef yeteri kadar destek alamıyoruz. Harekete geçemiyoruz. Bizim kaybedecek bir şeyimiz yok. Sektör kaybedecek, sektörün mensupları kaybedecek. Bizim mesuliyetimiz, giydiğimiz elbise ile sınırlıdır. Elbisemizi çıkardığımızda otobüsçülüğümüz biter. Her zaman fikirlerimizi otobüsçünün hizmetine sunmaya hazırız. Enerjimizi harcıyoruz, fikirlerimizi koyuyoruz. Maalesef arzu ettiğimiz desteği hiçbir zaman alamıyoruz. Alamadık, organize olamadık. Şunu herkes bilmeli; yarınlarımız, dünlerimiz gibi olmayacak. 
Herkese iyi haftalar diliyorum. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159
banner153