24.07.2023, 11:45

Dönem Değişince

"Sular yükselince balıklar, karıncaları yer. Sular çekilince karıncalar, balıkları" Afrika atasözü

Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmemelidir. Çünkü kimin kimi yiyeceğine... “Suyun akışı” karar verir. Piyasalar bazen arz, bazen de talep ağırlıklı  olarak değişir.  Gelişen duruma göre satış zorluğu yaşanan dönemlerde satıcılar, müşterinin; diğer halde de müşteri satıcının üzerine geliyor. 

Bu her iki kesim için de  piyasa koşullarına göre davranış biçimleri çok fark edebiliyor. Satışın daraldığı zamanlarda  satıcılar, satış yapmak için kırk takla atarken; piyasanın yükseldiği ve ürün bulmanın zorlaştığı dönemlerde de müşteri, satıcıya şirin görünerek işini halletmek için kırk takla atar hale dönüşebiliyor. Kendi adıma, iki durumu  da yaşamış bir insan olarak net olarak söylüyorum ki; bu haller çok sağlıklı bir durum değildir. Tıpkı insan vücudundaki tansiyonun sürekli değişkenlik göstermesi gibi piyasaların stabil olmama hali bünyeyi  yıpratıyor.

Spot yada karaborsa dediğimiz piyasalar böyle sağlıksız yapıların ürünü olarak karşımıza çıkıyor. Her iki durumda da alıcı ve satıcı arasındaki direk temas azalırken araya üçüncü kişiler giriyor. Böyle sağlıksız yapıyı ortadan kaldırmak devletin ana görevlerinden biri olmalı diye düşünüyorum.

Her ne kadar otomotiv sektörü içinde bulunuyor olsak da geçtiğimiz yıllarda yaşanan soğan, patates krizinden tutun da akla gelen dayanıklı ya da dayanıksız tüm tüketim malları için ve hizmet sektörü içinde  bu durum geçerlidir. 

Sektörel etik değerler kaldırılırsa

Sağlık sektöründe hasta ve doktorunun davranış biçimleri buna örnektir. Çünkü piyasa burada hep talep ağırlıklıdır. Bu yüzden sektörel etik değerler ortadan kaldırılırsa, bütün koşulları belirleyen hakim taraf olan hizmet verenler maddi manevi çok acımasız olabilir. Randevularda  beklemesi gereken her zaman hastadır. Herkesi için geçerli değil ama azar ve fırça yiyen hastadır.  Randevu saatine geç kaldığı zaman dışlanan, ama aynı şeyi diğer taraf yaptığında anlayış göstermesi gereken hastadır.

Bu hususu siyaset için de söylemek mümkündür. Bazı dönemlerde hakim olanlar, iktidar değiştiğinde güç yönetimde çok keskin olabiliyorken tam tersi davranışlara maruz kalabiliyorlar. 12 Eylül döneminin hakim gücü ve sonrasında yaşananlara hepimiz şahit olduk. Önünde el pençe durdukları insanların hükmü geçtikten sonra parça, pinçik eder hale getirildiğine şahit olduk. O dönemin şakşakçıları, rütbe söker dönüştü. 

Dönemler farklı olsa bile bazıları aynıydı ama tavırlar değişikti. Bu durumun her insanoğlu  için yaşanabileceğini göz önünde bulundurarak, merdivenleri çıkarken rastlanılan insanlara iyi davranılmalı. Çünkü her çıkışın bir inişi olabileceği unutulmamalı ve aynı insanlara inerken de rastlanabileceğini varsayarak davranışları ona göre belirlemek daha iyi olacağını öngörmek iyi olacaktır. Bunu insan yaşamı için gençken olan davranışlarımızın sonucunu yaşlı iken de  görmek mümkün diye tarif edebiliriz.  

Men Dakka Dukka

Men Dakka Dukka, birinin kapısını çalanın kapısı çalınır anlamına gelir. Bu atasözünde geçen ''kapı çalmak'' kelimesi, bir insanın hayatı boyunca yaptıkları anlamına gelir. Eğer bir kişi, diğer insanlara karşı yardımsever bir tutum sergilerse, o da insanlardan yardım görür. Eğer biri, diğer insanlara kötülük yaparsa, bunun bedelini er ya da geç mutlaka öder.Dilimizde buna eş ve yakın anlamlı olarak kullanılabilecek birçok söz vardır. Bunların başında günümüzde de sıklıkla kullanılan ''Ne Ekersen Onu Biçersin'' atasözü geliyor. Bu söz ile istisnasız herkesin eninde sonunda yaptıklarının karşılığını göreceği ifade edilir.

Türkçede; etme bulma dünyası, çalma kapını çalarlar kapını, kötülük eden kötülük bulur, gibi anlamlarla anılan “Men Dakka Dukka” sözünün hikayesine gelince….

"Halife Harun Reşit’in bir bahçesi varmış. O bahçesinde de çok sevdiği bir de gül fidanı. Bir gün bahçıvanına şöyle demiş: “Bu fidana gözün gibi bak! Güzel bir gül tomurcuklanıp da açıldığında bana haber ver.”

Bahçıvan geceleri bile gider, kontrol edermiş fidanı. Bakışlarından bile sakınır, üzerinde titrermiş. Geceleri rüyalarına girdiği bile olurmuş. O da sevmeye başlamış fidanı. Tomurcuklar çıkmaya başlamış. Hele bir tanesi varmış ki, diğerlerinden çok daha güzelmiş. O güzelim tomurcuk açmış ve insanın bakmaya kıyamayacağı kadar güzel bir gül oluvermiş.

Bahçıvanın kalbi pır pır atmaya başlamış, içi içine sığmaz olmuş. “Hemen gidip halifeye haber vermeliyim” diye düşünürken, kuşun birisi o gülün üzerine konup başlamaz mı yapraklarını gagalamaya! Bahçıvan bağırmış kuş kaçsın diye. Yerinden ok gibi de fırlamış. Ama nafile! Mahvolmuş o nadide çiçek. Nasıl haber versin halifeye? Nasıl izah etsin? “Yalan söylemiyorum ya,” demiş bahçıvan. “Gider anlatırım durumu olduğu gibi.”

Varmış Harun Reşit’in huzuruna. Anlatmış durumu gözyaşları içinde! Halife büyük bir olgunluk içinde dinlemiş ve tek bir cümle sarf etmiş: “Men Dakka Dukka!”

Huzurdan ayrılmış bahçıvan. Aradan zaman geçmiş. Bir gün aynı bahçenin içinde görmüş ki, o kuş bir yılanın ağzında can vermiş. “Allah’ım sen ne büyüksün” demiş ve soluğu halifenin yanında almış. Durumu anlatmış.

Halifenin dudaklarında yine aynı cümle: “Men Dakka Dukka!” Aradan bir süre daha geçmiş. Bahçıvan bahçede yürürken o yılan ayağına dolanmaz mı? Kendisini sokacağından korkan bahçıvan, elindeki kürekle yılanın kafasını bedeninden ayırıvermiş. Gene halifenin yanına koşmuş. Anlatmış durumu ve gene aynı cevabı almış: “Men Dakka Dukka!”

Eyvah demiş bahçıvan! Edip de bulma sırası bana geldi! Gerçekten de öyle olmuş. Bir zaman sonra, bahçıvan hiç istemeden kendisinden beklenmeyecek kötü bir iş yapmış. Halife de onu cezaya çarptırmış. Çarptırılmış çarptırılmasına, ama gel gelelim bizim bahçıvan yerinde duramaz, zıplar durur, bas bas da bağırırmış. Bir tek şey istermiş ısrarla: Halifeyle acilen görüşmek!

Ne dedilerse olmamış ve sonunda çıkarmışlar halifenin huzuruna: “Sana haksız bir ceza verildiğini mi düşünüyorsun?” demiş halife, “Hayır” demiş bahçıvan. “Benim derdim o değil. Ancak bana bunu reva gördüğünüz için, ettiğini bulma sırası size de gelecek. Onu hatırlatayım dedim… Men Dakka Dukka..." ■

Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159
banner153
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 10 28
2. Samsunspor 11 25
3. Fenerbahçe 10 23
4. Beşiktaş 10 20
5. Eyüpspor 11 19
6. Sivasspor 11 17
7. Göztepe 10 15
8. Başakşehir 10 15
9. Kasımpasa 11 14
10. Konyaspor 11 14
11. Trabzonspor 10 12
12. Gaziantep FK 10 12
13. Bodrumspor 11 11
14. Antalyaspor 11 11
15. Alanyaspor 11 10
16. Rizespor 10 10
17. Kayserispor 10 9
18. Hatayspor 10 3
19. A.Demirspor 10 2
Takımlar O P
1. Erzurumspor 11 22
2. Kocaelispor 11 22
3. Bandırmaspor 11 21
4. Karagümrük 11 18
5. Igdir FK 11 18
6. Boluspor 11 18
7. Esenler Erokspor 11 17
8. Ümraniye 11 17
9. Pendikspor 11 17
10. Ankaragücü 11 16
11. Ahlatçı Çorum FK 11 16
12. Şanlıurfaspor 11 15
13. Gençlerbirliği 11 15
14. Manisa FK 11 14
15. Keçiörengücü 11 14
16. İstanbulspor 11 13
17. Sakaryaspor 11 13
18. Amed Sportif 11 13
19. Adanaspor 11 6
20. Yeni Malatyaspor 11 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 10 25
2. M.City 10 23
3. Nottingham Forest 10 19
4. Chelsea 10 18
5. Arsenal 10 18
6. Aston Villa 10 18
7. Tottenham 10 16
8. Brighton 10 16
9. Fulham 10 15
10. Bournemouth 10 15
11. Newcastle 10 15
12. Brentford 10 13
13. M. United 10 12
14. West Ham United 10 11
15. Leicester City 10 10
16. Everton 10 9
17. Crystal Palace 10 7
18. Ipswich Town 10 5
19. Southampton 10 4
20. Wolves 10 3
Takımlar O P
1. Barcelona 12 33
2. Real Madrid 11 24
3. Atletico Madrid 12 23
4. Villarreal 11 21
5. Osasuna 12 21
6. Athletic Bilbao 12 19
7. Real Betis 12 19
8. Mallorca 12 18
9. Rayo Vallecano 11 16
10. Celta Vigo 12 16
11. Real Sociedad 12 15
12. Girona 12 15
13. Sevilla 12 15
14. Deportivo Alaves 12 13
15. Leganes 12 11
16. Getafe 12 10
17. Espanyol 12 10
18. Las Palmas 12 9
19. Real Valladolid 12 8
20. Valencia 11 7