Gençleri kazanmak...

Ahmet Vefik Paşa, Evkaf Nazırı iken, bir imareti teftişinde, kocaman bir kazanın kaynadığını, aşçıbaşının da büyük bir kepçeyle kazanın içindekileri karıştırdığını görüp, sormuş ne yemeği olduğunu. Karıştıran, işini aksatmadan ‘Zırva’ demiş. Kepçenin kenarından parmağına akıttığı damlayı ağzına alınca, tamamen tatsız tuzsuz bir şey olduğunu anlamış, “Hakikaten zırva imiş, sakın bir daha zırva pişirmeyin, aşure pişirin” buyurmuş.

Ramazan’la da uyumlu bu fıkradan el alarak, hem hayırlı Ramazan hem de bereketli bir sezon diliyorum.

Karayolu yolcu taşımacılığı sektörünün “zırva”sı da, yaşadığımız karmaşadır. Kurumsallaşmayı bir türlü hayata geçiremeyen otobüsçüler, üniversite sınav sonuçlarının da açıklandığı bu günlerde, daha eğitimli, daha bilinçli ve işini severek yapan elemanlar çalıştırıp yolcuya da memnuniyetinin artacağı hizmeti sunmalılar.

Ben gençlerden umutluyum. Atatürk’ün devleti gençlere emanet etmesinin de ışığında, genç kuşak otobüsçülerle hem sistemin hem de şirket yapılanmalarının çok düzeleceği inancındayım.

Mercedes, “Geleceğin Liderleri”ni eğitiyor, ama yetmiyor ki. Daha çok üreticinin, daha çok firmanın, daha çok yerel birimlerin bu katkıyı sağlaması gerekir. 

Üniversitelerde “Kaptanlık” bölümleri var, ama bizim işimiz sadece kaptanla yürümüyor ki. Her ne kadar olmazsa olmazı kaptan ise de banko memurundan host/hostese, mola yeri yöneticisinden telefonlara bakan görevlilere kadar işin özüne vakıf ve en az o kadar da işini seven elemanlara ihtiyacımız var. Bu elemanların güler yüzlü ve bilinçli hizmetiyle yolcu sadakati sağlanabilir. Eskiden yolcu, her ne olursa olsun, bildiği, tanıdığı firmayı tercih ederdi. Oysa artık hem teknolojik yakınlık hem de bütün firmaların her güzergaha sefer düzenlemesi nedeniyle firma farkı gözetmeyebiliyor. Peki, yolcu sadakatini yeniden tesis etmek için iyi yetişmiş, yabancı dil bilen neden sektörümüze gelmiyor?

Burada, TOF ve TOFED’e büyük görevler düşüyor. Karayolu yolcu taşımacılığı sektörünün eski gücüne ve kazancına yeniden kavuşması için eğitimler vermeli, var olan üniversitelerin ilgili bölümlerine sponsorluk yapmalı, daha da önemlisi, tanıtımlarla hem gençleri hem de yolcu potansiyelini yeniden hareketlendirmelidir.

İşte, o zaman, geçtiğimiz günlerde rahmeti rahvana uğurladığımız Saip Konukoğlu’nun Seç Baklavaları haline gelir Ahmet Vefik Paşa’nın yediği zırva. 

Ramazanınız mübarek olsun. ■