Otobüsçü banliyo treni ile entegre olmalı

Şehirlerarası otobüsçüler bir yandan köprü ve otoyol maliyetleri, bir yandan belediyelerin iller arasında yaptığı taşımalar nedeniyle zor günler geçiriyor. Maliyet artışlarına çözüm arayan şehirlerarası otobüsçüler, ilk adımları da atıyorlar. 

İstanbul Konfor Turizm ve Havabus Yönetim Kurulu Başkanı Emir Günaydın, “Çok uzun süredir belediyelerin iller arasında yaptığı taşımalar nedeniyle mağduriyet yaşıyoruz. Kamu kurumları özel sektörle aynı maliyetlere katlanmadan rekabet edebiliyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığındaki eski yöneticiler bazı kurumlara imtiyazlar yaratmak için genelgeler çıkardı. Bursa Otogarı’ndan Sabiha Gökçen’e yaptığımız taşımalarda bize engellemeler çıkartılırken, cezalar kesilirken Bursa Büyükşehir Belediyesi BURULAŞ ile bu seferleri hiçbir engelleme olmadan düzenliyor. Üstelik bu seferlerin yolunu açan mevzuatın iptaline yönelik açtığımız davayı da kazandık ama buna rağmen seferler devam ediyor. Belediyeler bu süreçte özel sektörde hizmet veren firmaları batırmaya yönelik bir çalışma stratejisi ile hareket ediyorlar. Bilet fiyatlarını maliyetlerin de altına çekerek bizimle rekabet ediyorlar. Biz kamu ile rekabet edemediğimiz için yeni çözümler aradık ve bunun içinde ilk adımı attık” dedi.

Köprü ve otoban maliyetlerinin de otobüsçüyü çok zorladığına  dikkat çeken Emir Günaydın, “Otobüsçü varlığını sürdürmek için yeni arayışlara girmek zorunda artık. Biz Sabiha Gökçen taşımalarında bizim uğradığımız haksızlıklarla mücadelemizi sürdürürken bir yandan da işimizi devam ettirmek zorundayız. Bursa-İstanbul hattında günde karşılıklı 32 sefer düzenliyoruz. Buradan da köprü ve otoban maliyetleri karşımıza çıktı.  Biz de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden aldığımız izinlerle Harem Otogarı’ndan Büyük İstanbul Otogarı’na ücretsiz servisler koyduk. Böylece de Bursa merkezli kalkışlarımız da Harem’den  İstanbul Otogarı’na ücretsiz servisler koyarak  yolcu sayımızı artırmayı hedefledik. Böylece 3.’üncü köprünün getirdiği maliyet artışından kısmen kurtulmaya çalışıyoruz. Yolcumuza da zaman kazandırdık. İstanbul Otogarı’na Harem’den ücretsiz servislerle taşıma yapmamız her seferde bize küçükte olsa yolcu artışı da getirdi. Kısmen yolcunun beğenisi aldık. Kimi yolcu da “ben aktarmasız gitmek istiyorum” dedi. Hesaplama yaptığımızda 3’üncü köprünün, otobanın, otogar çıkış ücreti ve akaryakıtın bir otobüsçüye maliyeti tek gidişte 12 yolcu ile karşılanabiliyor. Osman Gazi Köprüsü ile baktığınızda ise bu rakam 32 yolcuya çıkabiliyor. Biz geliş ve gidişlerde arabanın tamamen dolması ile biraz para kazanabiliyoruz. Yolcuyu biz 45-50 TL arasında taşıyabiliyoruz. Bu maliyetlere çözüm bulabilmek ve ayakta kalabilmek için bunu yapıyoruz. Sektörde artık çok büyük filolara sahip firmalar sıkıntılar yaşıyor” dedi.

Harem’den ücretsiz servislerle İstanbul Otogarı’na yaptıkları taşımada yine bir engelle karşılaştıklarını da belirten Emir Günaydın, “Bir haftadır Harem’den İstanbul Otogarı’na günde 18 ücretsiz servis aracımız çalışıyor. 2’inci köprü ile yolcularımızı daha hızlı şekilde hizmet vermek için bu  imkanı yarattık.. Ancak bu noktada yeni bir engel ile karşılaştık. İstanbul Otogarı işletmecisi AVTER bu hizmet şekli diğer firmalara da örnek olur ve otogara hiçbir otobüs gelmez diyerek   ücretsiz servis araçlarımızın otogara girişini zorlaştırmak için abonman kartlarını iptal etme yoluna gittiler. Hatta bir ileri adımda atarak ücretsiz servis araçlarımızı içeriye sokmamaya başladılar.Yani şunu demek istiyorlar;Biz kazanalım siz marabalığa devam..Burada vatandaşa daha hızlı hizmet sunmak öncelikli olması gerekirken şimdi başka engellerle karşılaşmış durumdayız. Büyük Türkiye hedeflerine bu anlayış ıle yürümek mümkün değil.Buna bir çözüm bulunmasını arzu ediyoruz” dedi. 

Otobüsçünün maliyetlerden gerçek anlamda kurtuluşunun ise banliyo treni ile entegre olması ile mümkün olacağına dikkat çeken Emir Günaydın, “Otobüsçüler artık köprü ve otoban maliyetine çok daha gerçekçi çözümler bulması gerekiyor. Artık İstanbul’a otobüslerin girmesi gerekmiyor. Yapılacak çalışma ile şehirlerarası otobüslerin Kaynarca’da banliyo trenine aktarılması hem zaman ve yakıt tasarrufu, hem köprü ve otoban tasarrufu, hem de onları otogara getirdikten sonra servis ile taşıma maliyetinden kurtulmasını sağlayacak. Buna ilk etapta yolcuların alışması zaman alacak ama bagajların başarılı şekilde treni aktarılması ile bu çok daha mümkün olacak. Otobüsler trafikte zaman kaybetmeyecek. Bir otobüsün Kurtköy’den İstanbul Otogarı’na gelişi 2 saati aşabiliyor. Kaynarca’da inen bir yolcu ise 50 dk aksarayda 60 dk bakırköyde 1,5 saat içerisinde Halkalı da olabiliyor. Bu çözüm otobüsçünün ikinci köprüyü kullanmasından çok daha gerçekçi bir çözüm olacak. Bu yapılabilirse otobüsçü bilet fiyatlarına 3-4 yıl zam yapmadan işini sürdürebilir, para da kazanabilir. Aylık 1 milyon TL servis yükü olan firmalar var. Artık firmalar gerçekten para kazanamaz hale geldi.

Vatandaş için de artık otobüsçü içinde zamanı daha iyi yönetebilmek çok daha kıymetli daha geldi” diye konuştu.