24.02.2014, 11:42

Hiçbir karşılaşma tesadüf değildir…

Hiçbir karşılaşma, hiçbir hissediş, düşünüş, bakış, algılayış, seziş tesadüf değildir. Hatta bunların tersi de… Gün boyu yaşadığımız en basit olay bile herhangi bir zihinsel, fiziksel, ruhsal ya da duygusal bir olayın tetikleyicisi olur. Bazen kendimizi hiç hesapta olmayan durumların içinde ve hayal bile etmediğimiz olayları yaşarken buluruz… 

Farkındalığımız yükseldikçe, durum ve ilişkileri yaşarken, kendimizi ve yaşanılanları gözlemlemeye başlarız. Yaşadıklarımıza yüksek idrakle bakabilmeyi başarabildiğimizde, ilişki ya da durumu ne için yaşadığımızı, ilişkinin neyi öğretmeye çalıştığını kavrarsak, dersimizi alır ve yolumuza devam ederiz. Eğer bunu yapamazsak, ilişki ya da durum içinde tutsak olur, travmatik durumları tekrar tekrar yaşamaya devam ederiz.

Bazen, insanların hayatına yalnızca katalizör olarak girer, onların hayatlarında değiştirmesi gereken durumun düğmesine basar ve sessizce çekiliriz. Yaşanılan durumdan etkilenmeden, arkamıza bakmadan…  

Bazen hayatımıza giren öyle insanlar olur ki, onların belli amaca hizmet etmek, bize bir ders vermek, kim olduğumuzu ya da olmak istediğimizi bulmamıza yardım etmek için bizimle olduklarını yüreğimizin derinliklerinde hissederiz. Bu insanların kim olacağını asla önceden kestiremezsiniz; belki komşunuz, uzun zamandır görmediğiniz bir arkadaşınız, sevgiliniz ya da belki de sadece göz göze geldiğiniz bir yabancı...

Her kim olursa olsun, o kader anında hayatınızın bir biçimde etkileneceğini bilirsiniz. Bazen de hayatınızda öyle olaylar yaşarsınız ki,  ilk anda bu olaylar size korkunç, acı dolu, haksız gibi görünür. Ancak fırtına dindikten sonra; bütün bu olayların üstesinden gelmemiş olsaydınız, asla potansiyelinizin, gücünüzün, azminizin ve yürekliliğinizin farkına varamayacağınızı anlarsınız.

Her olayın bir gerçekleşme nedeni vardır. Hiçbir şey tesadüfen, kötü ya da iyi şans nedeniyle gerçekleşmez. İster olaylar, ister hastalıklar, ister ilişkiler olsun, bu küçük testler olmasaydı hayat hiçbir yere varmayan düz ve sıkıcı bir yol gibi uzayıp giderdi. Güvenli ve rahat, ancak boş ve amaçsız...

Yaşamınızı, başarılarınızı ve düşüşlerinizi etkileyen insanlar, kimliğinizi yaratan insanlardır. Kötü deneyimler bile birilerinden öğrenilebilir. Bu dersler en zor, ancak büyük bir ihtimalle en önemli olanlardır.

Her günün tadını çıkarın. Her anın değerini bilin ve belki de tekrar yaşayamayacağınız bu andan alabileceğiniz en fazla şeyi almaya bakın. Âşık olun, zincirlerinizi kırın.

Başınızı dik tutun, dünyadaki en önemli insanın siz olduğuna inanın. 

Eğer siz inanmazsanız, hiç kimse inanmaz. ■
Yorumlar (2)
Beyza 2 yıl önce
Mükemmel bir yazı
Cumhur Aral 2 yıl önce
Çok teşekkür ederim. Çok eski bir yazı ama yeni yorum gelmesi şaşırtıcı ve sevindirici. Demek ki iyi olan herşey yaşamaya devam ediyor.
banner117
15
açık
banner159
banner153