İkinci köprü müjdesi de istiyoruz

Meclis Başkanımız, Eski Başbakanımız, Eski Ulaştırma Bakanımız Sayın Binali Yıldırım’a bir teşekkür ile yazıma başlamak istiyorum. Tabii köprü cezaları sektör mensuplarımız için de kanayan bir yaraydı. Ödenmesi mümkün olmayan rakamlar çıktı karşılarına. Tabii bilgi eksikliği de vardı sürücülerde. Bu konuda çok açık bir uyarı da yapılmadı. Bu cezalara bir çözüm bulmak zorunluluğu vardı. Bu konudaki taleplerimizi biz de dile getirmiştik, Meclis Başkanımız Sayın Binali Yıldırım’a da iletildi. Bu konuda Sayın Yıldırım çok duyarlı yaklaştı ve otobüsçüye rahat bir nefes aldıracak açıklamayı yaptı. Sayın Binali Yıldırım’a çok teşekkür ediyoruz. 

Teşekkür ve bir talep 

Ama bu teşekkürün ardından, bir talebimizi tekrar dile getirmekte istiyorum. Bu zorlama neden? Bu insanlar neden bu cezayı göze alarak, o köprüden geçmek durumunda kaldılar? Bunu da iyi değerlendirmek gerekiyor. Anadolu yönüne giden bir otobüs için yol 70 km uzuyor, bu uzunluk kısa mesafeler için vahim. Maliyetler artıyor. Senede 35 bin ton yakıtı boşa harcıyoruz. Bunu defalarca söyledik. Biz “üçüncü köprünün ücretini ödeyelim ama ikinci köprüden geçelim” dedik. Şehirlerarası otobüsler birer toplu taşıma aracıdır. Yolcularımızın da eziyet çekmesini istemedik. Şu an Anadolu yakasındaki Mirkelam tesislerinin bulunduğu ve Mehmetçik Vakfı’na ait arazi, bir korsan taşıma noktası haline geldi. İzmit, Adapazarı ve Bursa’ya giden yolcular bu araçlara biniyorlar. Bu uzun mesafeyi kat etmek istemiyorlar; hem devletimiz hem sektörümüz ciddi bir gelir kaybı yaşıyor. Üstelik bu seyahatler denetimsiz, kontrolsüz bir şekilde yapılıyor. Tekrar söylüyorum; bedelini ödeyelim, hatta yüzde 10 fazlasını ödeyelim ama ikinci köprüyü kullanalım. Bize bir müjde daha versinler ve bu açıklamayı yapsınlar. Biz bu müjdeli haberi bekliyoruz. 

Engelli uyumu 

AB ile yapılan çalışmalar neticesinde engelli bireylerin taşınması ile ilgili sorunun çözümü isteniyor. Şehirlerarası otobüslerde buna uyum sağlasın talebi dile getiriliyor. Ama aparatlar Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndan onay almış değil. Biz engellilere binmelerine ve inmelerine eşlik edecek eğitimli refakatçi istihdamı, otogar ve tesislerde engelli araçlarının ve yol boyunca otobüslerde bir aparatın bulundurulmasıyla bu sorununun kökten çözdüğüne inanıyoruz. Engellilerin ulaşım istatistiğine yönelik bir veri çalışması yok. Ulaşım talebi 10 binde 2 kişi değil. Bu kadar düşük bir talepte bütün otobüsleri engelli dönüşümüne zorlamak doğru değil. 

Toplu Ulaşım Yasası 

Sektör mensuplarıyla yaptığımız toplantılarda Toplu Ulaşım Yasası talepleri gündeme geliyor. Biz burada otobüs tanımına giren 9+1 araçların tamamının toplu ulaşım hizmeti verdiğini söylüyoruz. Bu araçların toplu taşımacılık yaptıkları için de bazı önceliklerinin olması gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca şehiriçinde yaşanan ücretsiz taşıma sorunu var; acil çözüm istenen konulardan birisi de bu. Bunun çözüm yolu da sosyal devlet anlayışı ile bu insanlara zorunlu ulaşım talebine karşılık gelen bir miktarda paranın yüklendiği bir kart verilsin. Emekli ile taşımacılar karşı karşıya gelmesin. 

Bir şehirde plaka tahdidi var, diğerinde yok. Bir tarafta belediyeden izin belgesi isteniyor, diğerinde istenmiyor. “Toplu taşımacılık yapan şehirlerarası yolcu otobüsleri ikinci köprüyü kullanabilirler” diye bir düzenleme de yapılabilir. Bütün bu sorunların çözümü için Toplu Ulaşım Yasası gerekliliği ortaya çıkıyor. Bu yasa ile mevzuatlar arasındaki çelişkileri gideren bir düzenleme olmalı. Ulaşımda tek otorite olması lazım. Bakanlıklar arasındaki koordinasyon da böylece sağlanabilecektir. 

Herkese iyi haftalar diliyorum. ■