DHL Uluslararası E-İhracat Konferansı’nda dünyanın yeni milyonerlerini yetiştiren sektör olan uluslararası e-ticaretin geleceği ve Türkiye’nin bu büyüyen pazardaki yeri tartışıldı.
DHL Express isim sponsorluğunda, Türkiye İhracatçılar Meclisi ve Ticaret Bakanlığı desteğiyle, World E-commerce Forum tarafından düzenlenen DHL Uluslararası E-İhracat Konferansı, Türkiye İnovasyon Haftası kapsamında İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi.
DHL Express Global Satış Programlarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Leendert Van Delft, konferansta yaptığı sunumda, Statista verilerine göre 2018-2022 yılları arasında Türkiye’nin perakende e-ticaret satışlarının yıllık bileşik yüzde 12 büyüme göstermesinin beklendiğini ve bu oranla Hindistan, Endonezya, Güney Afrika ve Meksika ile birlikte e-ticarette en yüksek büyüme oranına sahip ilk 5 ülke arasında yer aldığını belirtti.
Sosyal medyadan online satış yüzde 93 büyüdü
Leendert Van Delft, “2018’de 50 milyar TL seviyesinde e-ticaret geliri oluşturarak başarılı bir yıl geçiren Türkiye önümüzdeki dönemde yeni başarılar için kollarını sıvamış durumda. 2019’da e-ticarette yüzde 35 büyüme bekleniyor. Dünyaya baktığımızda son 4 yılda e-ticaret sektörünün ilk milyonerlerini yetiştirmeye başladığını görüyoruz. Özellikle sosyal medya platformlarından online satışlarda yıllık yüzde 93 gibi çok ciddi bir büyüme var. E-ticarette 2019 ve sonrasının hızlı, güvenli ve mobil alışveriş etrafında şekilleneceğini söyleyebiliriz. Yeni teknolojiler, hızlı işlem tamamlama imkanları ve hızlı teslimat ihtiyacı bu gelişmeleri tetikliyor. Satın almaların çoğunluğunun online olarak gerçekleştirildiği bir dünyaya doğru ilerliyoruz. E-ticaretin potansiyelini şöyle düşünebiliriz; şu ana kadar tüm dünyada KOBİ’lerin yalnızca yüzde 17’si online satışa geçmiş durumda ve bunların çoğunluğu gelişmiş ülkelerin şirketleri. Tüm dünya bu iş modelini benimsediğinde e-ticaretin alacağı boyut gerçekten muazzam olacaktır” diye konuştu.
Kendi milyon dolarlık e-ticaret şirketini kurmak isteyenler için tüyolar
Kendi milyon dolarlık e-ticaret şirketini kurmak isteyenlerin dört basit adımda başarıya ulaşabileceğini söyleyen Leendert Van Delft, bu adımları şöyle sıraladı: “Her şeyden önce doğru takipçi kitlesine ulaşarak kendi topluluğunuzu oluşturun. Hedef kitlenizin hangi sosyal medya kanalında bulunduğunu iyi analiz edin. Sonraki adımda hedef kitlenizin web sitenize ulaştığında ne düşünmesini istiyorsanız ona uygun bir tasarım yapın. Uluslararası satış, kolay iade seçenekleri, farklı dilde hizmet, ekspres gönderi seçeneği gibi hizmetler sunup sunmadığınızı gözden geçirin. Giriş sayfasında bunları net ve basit bir şekilde ifade edin. Eski iş yapma biçimlerini ortadan kaldıran şeyin teknoloji değil, müşterilerin ne istediğini anlamamak ve nereye odaklanacağını bilememek olduğunu unutmayın. Üçüncü adım olarak alışveriş tamamlama anını en basit ve net şekilde tasarlayın. Online alışveriş yapanların yüzde 91’i hızlı gönderim seçeneği olmayan sitelerden ayrılıyor. İnsanlar aldıkları ürünlere hızla ulaşmak istiyor ve genç kuşaklar bunun için ödeme yapma konusunda da istekli. Mobil e-ticaret hızla artarken işi kolaylaştırın ve tek bir işlem tamamlama sayfasıyla alışverişi bitirme imkanı sunun.”
Youtube’da kedi videolarından sonra en popüler kategori kutu açma videoları
Son olarak heyecan yaratmanın ve müşterilere sürprizler yapmanın önemine işaret eden Leendert Van Delft, “Online alışverişin en önemli yanlarından biri de içinde biraz heyecan ve sürpriz barındırması. Bu yüzden Youtube’da kedi videolarından sonra en popüler kategori kutu açma videoları. Siz de ambalajlarınızı konuşturun, kutularınızın marka kimliğinizi yansıttığından emin olun, kişiselleştirin ve müşterilerinizi şaşırtın” dedi.
Avrupa’da online alışverişlerin 4’te 1’i uluslararası
DHL Express Türkiye CEO’su Claus Lassen de yeni dönem tüketicilerini “CX kuşağı” (Müşteri deneyimi kuşağı) olarak tanımladığı sunumunda, müşterilerin ne istediğini anlamanın ve bunları sunmanın önemine işaret ederek, “2018’de Avrupa’da online alışverişlerin neredeyse dörtte biri (yüzde 22,8) uluslararası olarak gerçekleştirildi. Bu 2017’ye göre yüzde 13,2’lik bir artış ve 100 milyar Euro’luk bir büyüklüğe karşılık geliyor. Alışverişlerin yüzde 45’i de AB dışı perakendeciler aracılığıyla gerçekleştirildi” dedi.
Tüketicilerin online alışverişte tatminsizlik yaşamasına sebep olan durumlarda gönderim süreciyle ilgili pek çok madde bulunduğunu vurgulayan Claus Lassen, “Yüksek gönderim maliyetleri nedeniyle mutsuz olanların oranı yüzde 30. Geç varan gönderiler yüzde 27, ekspres seçeneği bulunmaması yüzde 24, gönderi sürecini takip edememek yüzde 22 oranında tatminsizlik yaratıyor. Müşteriler ne istiyor diye bakarsak, her şeyden önce hız geliyor. Bunun yanında onların dilini konuşmak ve konuşurken doğru kelimeleri seçmek çok önemli. Gönderim süreci boyunca her adımda onları bilgilendirdiğinizde hem sürece hakim hissetmelerini sağlayabilirsiniz hem de yol boyunca heyecan yaratabilirsiniz. Görsellerin ise bin kelimeye bedel olduğunu unutmamak ve görsel seçimlerinde kültürel farklılıklara dikkat etmek gerek. Son olarak alışık oldukları şekilde ödeme yapmaları için uygun seçenekleri sunmak da şart” diye konuştu.
Firmaların yüzde 89’u müşteri deneyimi alanında yarışıyor
DHL Express Türkiye Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Boğaç Özsan ise DHL Küresel Bağlantılılık Endeksi 2018’e göre dünya ekonomisinin sadece yüzde 20’sinin ihraç edildiğini belirterek, “Dünyamız her zamankinden daha fazla bağlı ancak sandığımız kadar globalleşmiş değil. Dolayısıyla sınır ötesinde değer yaratmak için daha fazla odaklanmak gerekiyor. Bizi dünyaya daha hızla bağlayacak anahtar ise e-ihracat. 2020 itibarıyla uluslararası e-ticaretin 1 trilyon dolar büyüklüğe ulaşması bekleniyor ve tüketiciler her şeyin talebe dayalı, her zaman ve her yerde satın alınabilir olmasını bekliyor. Bu süreçte müşteri deneyimini iyileştirmek çok önemli. Online alışveriş yapanların yüzde 79’u karar verme esnasında iki seçenek arasında kaldığında müşteri deneyiminin önemli olduğunu söylüyor. Bir kez bile bir olumsuz deneyim yaşayanların yüzde 32’si o firma ya da marka ile bir daha çalışmayacağını söylüyor. Birden fazla olumsuz deneyim durumunda bu oran yüzde 48’e çıkıyor. Günümüzde firmalar da bu konunun öneminin farkında bu yüzden yüzde 89’u öncelikli olarak müşteri deneyimi alanında yarışıyor. Bu süreçte DHL Express olarak sunduğumuz On Demand Delivery gibi talebe göre esnek teslimat seçenekleri sağlayan hizmetler e-ticaret şirketleri için önemli avantajlar sunuyor” şeklinde konuştu.