11 bin otobüsle 11 milyonluk hareket

Öncelikle otomotiv sektörünün duayeni Sayın Mustafa Koluman vefatını üzüntüyle öğrendim. Mustafa Koluman çok renkli bir simaydı. Sektörümüze çok yakın bir kişiydi. Sayın Mustafa Koluman’a Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum.

Bayram büyük bir hareketlilik getirdi 

Ramazan Bayramı sektörümüz açısından bereketli ve hareketli geçti. Tabii ilk günler biraz tek ayaklı seferler yapıldı ama Bayramın 10 günlük bir tatil sürecine dönüşmesi bir avantaj oldu. Zaten millette bir patlama vardı. Kıştan çıkmanın getirdiği hareketlilik isteği, arkasından Ramazan ve okulların kapanmasıyla bir patlama oldu. Zaten beklenen bir patlamaydı bu. Ciddi bir hareketlilik oldu. Türkiye yerinden oynadı. . Bu kısa mesafelerde de öyleydi, uzun mesafelerde de böyle. Hem Bayram hem tatil iç içe girdi. Toplam 11 bin otobüsle bayram sürecinde hareket yapıldı. Günde iki, üç ayak sefer yapan var. Bayram sürecinde 11 milyon bayram öncesini de katarsak 15 milyonluk bir  yolcu hareketi yaşandı. 

Tabii Ulaştırma Bakanlığı’nın D1 belgelilere D2 ve B2 belgesindeki araçları kaydetme imkanı vermesi yolcularımızın mağduriyetlerini büyük ölçüde önledi. Ben yaklaşık 1.5- 2 milyon civarındaki yolcuyu bu ek taşıtlarla taşıdığımıza inanıyorum. Onun için bu her iki taraf içinde yararlı oldu. Zaten turizm taşımacılığı tarafında sıkıntı varda araçlar parklarda yatıyordu. Bu ortak taşımanın her zaman gündemde olması gerektiğini düşünüyorum. Sadece Bayram dönemlerinde değil her yoğun dönemde, yoğun hafta sonlarında bile ortak taşımaya izin verilmeli. Zaten taşıma sorumluluğu iki taraf açısından üstlenildikten sonra sorun kalmıyor. Bunu da yapıyoruz.  Sorumluluk paylaşılıyor ve teminat artıyor. Bizce artık ortak taşıma imkanını kalıcı hale getirmek gerekiyor.  

İDO’nun yeni alternatifler geliştirmesi 

Bütün bunlara bağlı olarak Körfez köprüsünün açılmış olması ve bayram sürecinde ücretsiz olarak kullandırılmasına Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımıza teşekkür ediyoruz. Şu anda iki akslı otobüsler 141 TL ücret ödeyecekler. Gemi geçişi ise 110 TL idi. Bu fark taşınabilir bir fiyat farkı. Artık 45 dakika yolcuyu bekleterek zaman kaybettirmek çok doğru değil. Tabii bu noktada İDO’nun Marmara Denizi’ni çok daha verimli kullanabilecek yeni alternatifler geliştirmesi lazım. Büyükşehir Belediyelerinin, Ulaştırma Bakanlığı’nın, İDO’nun sektörle birlikte nasıl projeler yapılabiliri araştırması gerekiyor.  Ambarlı-Bandırma Ambarlı-Mudanya hattı kullanılabilir mi,  bunlara bakmak lazım. Yeni köprü açıldı diye çok büyük bir zaman kazanıldığını söylemek mümkün değil. 45 dakika ve 1 saatlik bir kazanç oluyor ama esas sorun İstanbul’dan çıkış. 

Kombine taşımacılık 

Avrupa Yakası’ndan çıkışlar çok büyük sorunlar yaşatıyor. Bu yaz-kış böyle olacak. İstanbul’da araç sayısı her geçen gün artıyor, şehirlerarası hareketlilik artıyor. Dolayısıyla Avrupa Yakası’nı ayrı bir şehir olarak değerlendirip İDO ile yeni projeler yapma şansımız olabilir diye değerlendiriyorum. Kombine-entegre taşımacılığa yönelik mutlaka Ulaştırma Bakanlığı’nın çalışması lazım. Sayın Başbakanımız Ulaştırma Bakanlığı döneminde buna yönelik yatırımlar ve önemli hamleler yaptı. Bugüne kadar yapılmış yatırımları da değerlendirerek kombine taşımacılığa insanları alıştırmamız gerekiyor. Otobüs işletmecilerinin İstanbul’u iki ayrı şehir olarak görmeleri gerekiyor. Avrupa Yakası ve Anadolu Yakası. Avrupa Yakası’ndan ayrı çıkışlar olabilir. Anadolu Yakası’ndan da ayrı çıkışlar olabilir. Anadolu Yakası yolcuları için köprü avantaj. Avrupa Yakası içinde avantaj ama buradan köprüye giden yolun yoğunlaşması buradan yeni alternatifler üretmek zorunluluğu getirdi. Üçüncü köprü alternatif olabilir mi? İki köprüden 650-700 bin taşıt geçiyor. Bu köprülerden günlük 100 bin taşıta düşmediği taktirde rahatlama olmayacağını herkes bilir. 3’üncü köprünün güzergahı İstanbul’un bütününü kapsaması açısından o noktada olması bir avantaj olabilir ama tabii iki köprüden alacağı yükün çok fazla olacağını düşünmüyorum. Kamyon ve otobüs trafiğinin oraya kaydırılmasında otobüsler açısından çok doğru bulmuyorum. Otobüsler toplu taşıma yapıyorlar. Toplu taşıma özelliği dikkate alınarak ikinci köprüyü kullanması lazım. Biz sektör olarak ta herhalde sesimizi yeterli duyuramadığımızı düşünüyoruz. İstanbul’a günde yaklaşık 150 bin insan gelip gidiyor. Bu 150 bin insana eziyet edecektir 3’üncü köprüyü kullanma zorunluluğu.  Otobüslerin 2’inci köprüyü kullanmasına kesinlikle müsaade edilmesi gerekiyor. Biz bu konuda yetkililerin, karar organlarının dikkatini çekmek istiyorum. 150 bin 2’inci köprüyü kullanmayacak. Bunlar ortalama 30-40 km fazla yol yapacaklar ve zaman kaybedecekler. İstanbul-İzmit arası yolculuklar 1 saat uzayacak. Günde 20 bin insanı İzmit’e taşıyoruz. Bursa ve körfezi saymıyorum bile. Ben onun için Sayın Bakanımızdan da bunu rica ediyorum. Yollar araç mı taşısın, insan mı taşısın.  Bunun kararını vermemiz gerekiyor. Otobüsler insan taşıyor ve insan taşınmasına öncelik verilmeli ve 2’inci köprünün kullanımına izin verilmeli. 

Bayram sonrasında sezon hareketliğinin de Kurban Bayramı’na kadar yoğun geçeceğine inanıyorum. Özellikle Rusya kapısının açılması da bir fırsat oldu. Turizmde beklenen olmasa da hareketlilik olacak.  Özellikle Ramazan artık yazın içinden çekilmeye başladı.  İki üç sene yaz aylarını çok daha yoğun yaşabileceğiz. Kurban Bayramı’nda 9 günlük tatile dönüşüyor. Oda bir hareketlilik getirecek. Bir de Türk insanı seyahate alıştı.  Otobüs işletmecileri olarak bizlerin yeni projeler geliştirmesi gerekiyor. Bölgesel taşımacılık, havayolu ve karayolu entegrasyonunu mevzuatla birlikte destekleyip her modun kendi yolcusunu taşıyabileceği yapıyı mutlaka oluşturmamız lazım.  

Sektörümüz güven içerisinde hizmet verdi 

Bu bayramın en sevindirici gelişmelerinden bir tanesi sektörümüzde herhangi bir ölümlü kaza yaşamadık. Bu açıdan da çok başarılı bir bayram oldu. Benim bildiğim kadarıyla olmadı. Olduysa da sıfıra yakın bir seviye oldu. Ben bütün sektörümüze, sektör mensuplarımıza teşekkür ediyorum. İşte toplu taşımanın farkı bu.

Herkese iyi haftalar diliyorum… ■