29.04.2014, 10:47

AB-ABD Ulaştırma Politikaları ve Türkiye - 6

Ülkemizde; büyükşehirlerin dağılımına baktığımızda; Marmara Bölgesi’nde İstanbul’un kıyas dışı büyüklüğüyle beraber; Bursa, Balıkesir, deprem sonrası yeniden ivmelenen İzmit kayda değer büyüklüklere sahiptir. Tekirdağ ise bölgenin en ivmeli gelişen şehirlerindendir. 

Akdeniz bölgesi büyükşehirleri

Akdeniz bölgesinde, bu anlamda daha dengeli bir dağılımdan bahsetmek mümkündür. Adana, Mersin, Antalya, Hatay ve Kahramanmaraş bölgenin büyükşehirlerindendir. Akdeniz bölgesi şehirleri hem turizm potansiyelleri hem zirai faaliyetleri hem sanayi yatkınlıkları hem ılıman iklimi gibi özelliklerini belediyecilikleri ve merkez-yerel uyumu ile birleştirdikleri ölçüde büyümektedirler. Bölge şehirlerinden Isparta ve Osmaniye’nin de düzenli büyüme göstergeleri mevcuttur. 

Doğu Anadolu büyükşehirleri

Doğu Anadolu bölgesinde Malatya, Erzurum, Elazığ ve Van bölgenin en büyük şehirlerini meydana getirmektedir. Van’ın dengeli büyümeye elverişli bir şehir olduğunu ve burası için merkezi ve yerel anlamda ciddi çalışmaların yapılması gerektiğini belirtmemiz gerekmektedir. Van’da geçtiğimiz yıl yaşanan deprem faciasının ardından düzenlemiş olduğumuz ‘Van Deprem Çalıştayı’nda şehrin sorunlarını, bizzat vatandaşlar ve yörenin akademisyenleri-bürokratları ile yerinde müşahade ettik. Van’ın acilen bir ‘Ulaşım Ana Planı’na ve bu bağlamda yeniden yapılandırılacak (sorunlarının önüne büyümeden çıkmasını sağlayacak) bir sürece bilimsel yaklaşımlar ve ‘insan odaklı’ yatırımlar paralelinde ihtiyacı bulunmaktadır. Kars; şehir yapısı, çoklu kültürel dokusu ve doğal güzellikleriyle önemli bir ‘şehirleşme-şehirlilik’ olgusuna ev sahipliği yapabilecek durumdadır. Fakat son yıllarda bu ilimizin, geniş anlamda bir küçülme süreciyle karşı karşıya olduğunu görmekteyiz. Benzer durum; Kars’ın aynı yöreyi paylaştığı komşuları Ardahan, Iğdır ve Ağrı için de söz konusudur. Cumhuriyet’in kuruluşunda Türkiye’nin en büyük on şehri arasında bulunan Erzurum; özellikle son otuz yıllık süreçte bir duraksama ve gerileme dönemi içerisine girmiştir. Milletvekilliğim döneminde; temsil ettiğim Erzurum’a ve Erzurumluya, hem merkezi ve hem de yerel anlamda yatırımların en iyi şekilde gelmesi ve yönetişim için vazifemi bihakkın yerine getirmeye çalıştım ve Erzurum ile yöresi için, on binlerce istihdamı yerinde sağlamak bizlere nasip oldu. Bu bağlamda; Turkcell Çağrı Merkezi’nin açılması, Erzurum Kış Olimpiyatları gibi örnekler mevcuttur. Fakat mevcut durum itibariyle; ‘Erzurum, Erzurumlu ve Yöre’ için yapılması gereken çok şey olup, bu anlamda Bizlere, Erzurumlu hemşehrilerimize ve büyükşehirlerdeki yöre insanına düşen çok şey vardır. Yazının başında değindiğimiz gibi; kimi zorluklardan fırsatlar ortaya çıkarmak mümkündür. Bu itibarla; bizler de Erzurum’un ‘sert iklimi’nden ‘Kış Olimpiyatları’ meyvesini almış olmanın mutluluğu içerisindeyiz. Bunun Erzurum ve bütün şehirlerimizin için, daha birçok örnekliği ve tecrübesi olabilecektir.

Güneydoğu bölgesi…

Güneydoğu Anadolu bölgesinin büyükşehirleri; Gaziantep, Şanlıurfa ve Diyarbakır’dır. Bu şehirleri takiben; Mardin, Adıyaman ve Batman da düzenli büyüme süreçleri içerisindedir. Gaziantep; bölgenin ve ülkemizin en iyi şehircilik ve şehirleşme örneklerini sunan merkezlerinden birisidir. Büyük bir nüfus oranına sahip ve güçlü bir kültürel arka planı olan Şanlıurfa da şehirleşme ve belediyecilikte önemli yol kat etmeye başlamıştır. Bölgede; Şırnak ve Siirt’in önemli sorunları olduğu göze çarpmaktadır. Diyarbakır; önemli bir şehir ve nüfus potansiyeline sahip olmasına karşın şehirleşme-ekonomi-belediyecilik anlamında ciddi problemlerle boğuşmaktadır. Batman; yüksek oranda bir şehirleşme ve nüfus projeksiyonuna sahiptir. Şehirde ciddi yatırım alanları vardır ve önemli petrol kaynaklarına ev sahipliği yatmaktadır. Ekonomik anlamda son on beş yıllık periyotta önemli iyileşmelere şahitlik etmektedir. Fakat bu süreç; iyi bir yönetişim ve yerel-merkezi eşgüdüm ile yürütülmelidir. Mardin; son on yılda önemli ölçüde büyüme eğilimleri göstermiş olup bu eğilimler zaman zaman sekteye uğramıştır. Mardin; ‘şehirleşme-şehirlilik’ vb. hususlarda ‘uzun bir tarihi kayıt’ boyunca başlı başına incelenmeye değer bir kenttir.

Ege bölgesi…

Ege bölgesinin büyükşehirleri İzmir, Manisa, Denizli ve Aydın’dır. İzmir; ülkemizin üçüncü büyükşehri olup son 30 yılda şehirleşme anlamında önemli sorunlarla boğuşmakta ve gerileme yaşamaktadır. Bu hem merkezi ve hem de yerel anlamda sürekli olarak değerlendirilmesi gereken bir konudur. Manisa; Denizli ve Aydın ise; gerek belediyecilik gerek istihdam gerekse müteşebbislik anlamında önemli yol kat etmiş ve etmektedirler. Yine bölgede; Afyon ve Kütahya; kimi sorunları olmasına karşın son on yıllık dönemde her anlamda olumlu gelişim kaydeden şehirlerdir. Özellikle YHD hattı yatırımlarının bu iki ile çok ciddi getirileri olması beklenmektedir. Bu iki il; hem İzmir hem Bursa komşuluğunda olup, İstanbul ve Ankara’ya da yakındırlar. 

Karadeniz bölgesi…

Karadeniz bölgesinin büyükşehirleri; Samsun, Ordu ve Trabzon’dur. Samsun; son on yıllık dönemde eski ivmesini yeniden kazanmaya başlamış olup potansiyelini her anlamda aktif hale getirmiştir. Ordu; kısmen bir duraksama dönemindedir. Ordu’nun şehirleşme profili hem merkezi ve hem de yerel anlamda etraflıca değerlendirilmelidir. Benzer bir durum Trabzon için de söz konusudur. Şehir hem yüksek dinamiklere sahip olup ve hem de zaman zaman dışa açılamama sorunları yaşayabilmektedir ve bununla birlikte yüksek oranda göçler vermeye devam etmektedir. Son on beş yıllık dönemde özellikle Tokat ve Çorum’da önemli şehirleşme gelişimleri ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu yöre; Samsun ve Ankara’nın komşuluğundadır. Bölgede; Kastamonu, Sinop, Rize, Bayburt ve Artvin önemli oranlarda göç vermeye devam etmektedir. Zonguldak, Karabük, Düzce ve Bolu; son dönemlerdeki önemli çalışmalara karşı henüz istenen ivmeye ulaşmamıştır.

Hepinize sağlıklı, huzurlu, mutlu ve başarılı bir hafta dilerim. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159
banner153