Akaryakıt rekor kırmaya devam ediyor

Sektörümüzü çok yakından ilgilendiren akaryakıt fiyatlarının dünya piyasalarında yükselmesi dolara bağlı olarak doların artmasıyla birlikte fiyatlar katmerli bir şekilde artıyor. 5 TL’nin üzerine çıktık, rekorları kırmaya devam ediyoruz. Akaryakıtın üzerinde sabit zamlar sabit vergiler olduğu sürece bunun önüne geçmek mümkün değil. 

Ülke bütçesinin en önemli gelir kaynaklarından biri olan akaryakıt fiyatlarına eklenen vergiler Türkiye’nin taşıyabileceği bir yük değildir. Karayolu sektörümüze de çok olumsuz yansımaları olacak. İşinden aşına kadar herkesin, her şeyine yansıyacak bir maliyettir ulaşım maliyetleri.

Okul servislerine bir rakam veriyorsunuz, olağanüstü fiyat zamları var, onlar ne olacak? Şehirlerarası taşımacılıkta da yine aynı şekilde, bir tarife alıyorsunuz, zaten mevcut tarifeleri uygulayamazken zam üstüne zam geliyor. Turizm taşımacısı da farklı değil. Bütün bu olumsuzluklar karşısında yeni bir olumsuzluk da Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan geliyor, 13 bin petrol istasyonunu koruyacağım diye özellikle bizim gibi toplu taşımacılık yapan kurumların önüne yeni bir engel koyuyor. Özellikle soruyorum, 80 milyonu mu gözeteceksiniz, yoksa 13 bin istasyoncuyu mu? 

Tepkimizi dile getirdik

Bunun değerlendirilmesi lazım, tepkilerimizi tekrar gündeme getirdik. Kayıt dışı, kaçak yakıt vergi kaybına neden olacak, insanlar 10 numara yağ kullanmaya devam edecek, denizden karaya daha çok yakıt çıkacak.  

Kimse istasyon sahiplerine yalvarıp da istasyon açtırmıyor. Bugün özellikle Anadolu’da, ilçelerde en zenginler istasyon sahipleri. Baktığınız zaman, kâr marjları hiç de kötü değil, birisi indirim yapmak istiyor, birisi yapmak istemiyor; yapmak isteyen çok satmak için yapmak istiyor yapmak istemeyen bayrak parasını alıp cebine indirmiştir onun için indirim yapmıyor. 

Ziyaret edeceğiz

EPDK’yı, Ankara’da ziyaret etmeye çalışacağız, şayet olumlu bir görüş alamazsak Enerji Bakanımıza gideceğiz. O da olmazsa Başbakanımıza konuyu ileteceğiz. Basın toplantısıyla, kamuoyuna okul servislerinden gıda maddelerinden, günlük ulaşıma kadar her şeye zam geleceğini, enflasyonu tetikleyen ana unsurun enerji ve petrol olduğunu çok net bir şekilde insanlara anlatacağız. 

Entegre taşımacılık

Entegre ulaşım Türkiye’nin gündeminde, entegre ulaşımı sihirli bir sözcük gibi kullanıp gerekliliklerini yapmamak geleceğin ulaşımına ihanet etmek demektir. Şehirlerimiz artık bu trafik yükünü taşıyamazken, insanlarımız da toplu ulaşımda eziyet çekerken, kamu kurumları kendi yaptıkları sistemlere her türlü avantajı sağlıyor. Karayolunun önüne engel koyarak denizden, havadan ve demiryolundan ulaşım engelleniyor, nedir bu kaygı bunu anlamak mümkün değil. TOF olarak Nusret Ertürk’ü İspanya’ya bir araştırma gezisine gönderdik, son derece objektif bir çalışma yaptı İspanya’da otobüs işletmeciliği ve turizm taşımacılığını inceledi. Bizim taşımacılığımız onlarınkinden fersah fersah ileride. Ama bakın; İspanya’da biletlerin yüzde 92’si internetten satılıyor, yüzde 10 komisyondan kurtuluyorlar. Bizdeki gibi ücretsiz servis yapmıyorlar, yüzde 15 de oradan kurtarıyorlar. Bakıldığı zaman yüzde 25 avantajdır, İspanya otobüsçüsü bizden daha pahalı fiyatlarla yolcu taşıyıp para kazanıyor.

Ulaşım engellenmesin

Toplu ulaşım yapan otobüslerimizin önünün açılmasını bekliyoruz. Basında otobüsçülerin, ikinci köprüyü kullandığı haberleri çıkıyor. Gerekirse bedelini de ödeyip orayı kullanmaya devam edecek insanlar ulaşımın önüne engel konmasını istemiyoruz. 3’üncü çevreyolunun ve köprünün maliyetlerini sektöre yıkmaya gerek yok; geçiş bedelini ödeyelim, ama ikinci köprüden geçelim. Az para ödeyelim hesabında değiliz, insanlar daha hızlı daha ekonomik bir şekilde seyahat etsinler istiyoruz. 

Ulaşım yöneticilerinin esas faydası kaynak israfını önlemek kapasite kullanımını arttırmak güvenli, konforlu, ekonomik bir ulaşım temin etmektir. Bazı firmalarımız İDO ile Kuzey Marmara’dan Güney Marmara’ya denizyolunu da entegre ulaşımda kullanarak daha hızlı, daha ekonomik şekilde, yolları işgal etmeden, trafiği yoğunlaştırmadan deniz ulaşımını değerlendirmek istiyor. İDO ile görüştük, İBB’den bir randevu alıp entegre ulaşım konusunda firmaların önlerinin açılmasını talep edeceğiz. ■