Bakanlığın otoyol ve köprü hesabı

Hafta içinde, İçişleri Bakanlığı’nda otobüslerin karıştığı trafik kazaları bir toplantı gerçekleştirilecek. Bu toplantı, İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu’nun talimatıyla düzenleniyor. Firma sahiplerimizi çağırdık. Yaklaşık 45 kişinin ve Sayın Bakan’ın da katılacağı bu toplantıda trafik kazalarını konuşacağız. Tabii, trafik kazalarının kişisel sebepleri ve sosyolojik sebepleri var. Kişisel sebepler; sürücülerin dikkatsizliği, yorgunluğu, uykusuzluğu ve eğitimsizliklerden kaynaklı, iklim şartlarının oluşturduğu kazalar… Ama şu bir gerçek, sorun sürücü sorunu. Bunun temelinde yatan en önemli sorunlardan bir tanesi de firmaların yaşadığı ekonomik sıkıntılar. 

Sektör sıkıntıda 

Türkiye’nin en büyük firmaları sıkıntı içerisinde. İflas edip kapanan, konkordatoya giden firmalar var. Bütün bu süreçler sektörün ne kadar büyük sıkıntıda olduğunun göstergesi. Ben sosyoekonomik sebepler diyorum bunların toplamına. Tabii, otobüs firmaları para kazanamadıkları ve sürücülere yüksek ücret ödeyemedikleri için bu meslek cazip olmaktan çıktı. Arkadan yeni sürücüler gelmiyor. Çünkü artık ekonomik şartlar artık insanları bu mesleğe yönlendirmiyor. 

Kamu kurumlarında şoför olarak çalışanların aylık maliyetleri 10 bin TL’yi bulurken bizde 4 bin TL’yi bulmuyor. Sektörümüz eğitimli şoför bulmakta da zorlanıyor. Aslında bu meslek çok kutsal bir meslek. Sürücülerin bulunduğu şartların kazaya davetiye çıkardığını düşünüyorum. Siz şoförlerinize vermek zorunda olduğunuz makul ücretleri köprülere ve otoyollara vermek durumunda kalırsanız bunun sonuçlarına katlanırsınız. 

Akaryakıt fiyatları 

2019 yılına sıkıntılı başladık. Şu anda akaryakıt fiyatlarında bir istikrar oluşması sektörümüz için bir şanstır. Kurlarda yaşanan gerileme de bunda etken. Biz daha kötü günler beklerken şu anda geleceğe yönelik umutlandık. Ama yetmiyor. 

Bakanlıktan gelen yazı 

Maalesef Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü İşletmeler Dairesi Başkanlığı’nın köprü ve otoyol konularında dile getirdiğimiz şikayetlere cevaben bize gönderdiği yazı sanki bizim aklımızla alay eder gibi… Ya biz hesaplarımızı yapmayı bilmiyoruz, ya da onlar! Yeni köprü yoluyla daha çok zaman ve maliyet tasarrufu sağladığımızı hesaplamış, bize göndermişler. Ama bu sektörün içerisinde yaşayan bizleriz. Sadece otobüsçüye ve nakliyeciye köprü maliyetleri yüklemek ekonominin şartlarını daha ağırlaştırıyor. 

 Aslında devletin, otoban ve köprülerine yapılacak ufak zamlarla özel işletmelerin elinde olan köprülerin yüklediği maliyetleri hafifletmesi mümkün. Yükün paylaşımını tabana yaymak gerekiyor. Yoksa marketlerde satılan ürünler neden pahalı diye sorar dururuz. İnsanlar zamanlarını bu yollarda harcarlar ve ağır maliyetlerle mücadele etmek durumunda kalırlar. Yeni yapılan yolların ve otobanların fiyatlarının daha makul seviyeye getirilmesi gerekiyor. Mevcut fiyatlara makul demek mümkün değil. 

Bu model yeniden değerlendirilmeli 

Bu yap-işlet-devret modelinin tartışılması gerektiğine inanıyorum. Çünkü otobüsçü ve kamyoncu dışında araçlarıyla Fatih Sultan Mehmet ve Boğaziçi Köprüsü’nü kullananlara kolaylık sunuluyor. Onlara bu kolaylık neden daha ucuz sunuluyor da bir bedel ödetilmiyor. Bütün yük taşımacıların üstüne kalıyor. Hem fazla yol hem fazla yakıt hem de daha fazla para. Biz üçüncü köprü kullanım zorunluluğunu ve fiyatların yeniden değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. 

Aklımızla alay ediyorlar 

Bu hesabı yapanlar sanki taşımacının aklı ile de alay ediyorlar. Otobüsler Bayrampaşa Otogarı’ndan çıkıyor, İSTOÇ kavşağından çıkmıyor. En yoğun günlerde bile Bayrampaşa Otogarı’ndan Ümraniye Kavşağı 2,5 saat sürmüyor. Bizim aklımızla alay etmelerine gerek yok. Biz bu yolun getirdiği zaman yükünü çok iyi biliyoruz. Bize bu yolun 2,5 saatte geçildiğini bir kez göstersinler, en başta ben bu yazıyı bize gönderenlere hak vereceğim. Bu bizim aklımızla alay etmekten başka bir şey değil. Lütfen Karayolları’ndaki arkadaşlar bu hesabı bir kez daha yapsınlar, Daire Başkanımız da bize sorsun. Bu hesabı yapanlar, üst yönetimi de yanlış bilgilendiriyor, böylelikle sektörümüzün haklı talebi görmezden geliniyor. Biz yine de köprü ve otoban maliyetlerini gündeme getirmeye devam edeceğiz.

Herkese iyi haftalar diliyorum. ■