Birlik ve beraberlikle çözüm üretme zamanı

Türkiye 2016 yılına sıkıntılı başladı. Tam siyasi tansiyon düştü, rahatladık derken beklenmedik bir gelişmeyle Sultanahmet’teki patlama, maalesef Türkiye turizmini olumsuz etkisi altına alacak. Terör sansasyonel bir şekilde hayatımıza girmeye başladı. İnsanlar tedirgin oluyor. Ama bu olaylar tekrar etmezse, daha büyük olaylar olmazsa normalleşmenin yaşanacağına inanıyorum. Türk turizminin, turizm taşımacılığımızın, otelciliğimizin aldığı yaranın kapanması ve bir daha açılmaması için güvenlik tedbirlerinin artırılması lazım. 

Bu konuda Hükümet, en olumlu adımları yıllar önce attı, “açılım süreci” dedi, her türlü ödünü verdi. Belki kamuoyundan gelecek tepkiye karşı risk aldı Sayın Cumhurbaşkanımız. Verilmesi gereken her türlü taviz verildi, ama verilen tavizler, beklentileri karşılamıyor. Ne istendiği belli değil. Amaç belli değil, hedef belli değil… Türk vatandaşları olarak, bir taraftan Kürt siyasi hareketinin, HDP’nin normalleştiğine, siyasallaştığına, Meclise girdiğine sevinirken bu tür terör olaylarının olması maalesef hepimizi üzüyor. 

Homojen bir yapı 

Türkiye’de sermaye sadece kendisi için değil toplumun her katmanı için yoğun çalışıyor. Türkiye’de şu anda bence çok tutarlı bir ekonomi var. Kürt, Türk ayrımı yapılmadan, Doğusu, Batısı, Güneyi, Güneydoğusuyla vatandaşlarımızın bir sıkıntısı olduğuna inanmıyorum ben. 

Geçen yıl iki seçim yaşadı Türkiye. Birinci seçimden önce her şey normaldi, seçimden hemen sonra terör tırmanmaya başladı. Bu Ortadoğu’daki çok uluslu politikaların etkisidir. Ben Türkiye’deki Kürtlerin bir sorunu olduğuna inanmıyorum. Türkiye Cumhuriyeti devleti hukuk kuralları içinde, gerekli bütün tedbirleri alarak yoluna devam edecek. Hiç kimse terörü bir çözüm unsuru olarak görmemeli. Türkiye bu sıkıntıyı daha fazla yaşayamaz. 

Bu arada insanlara zarar gelmemesi için her türlü tedbir alınıyor. Başka türlü bu işin üstesinden gelinmeyeceğine ben inanıyorum. Ama Türkiye terör sorununu bir an önce çözerek Ortadoğu’da kendi coğrafyasında gücünü kullanarak, çok daha farklı yerlere gideceğine inanıyorum. Onun için, bu sorunları sevgi ile güzellikle, birlik ve beraberlikle çözmek lazım. 

Turizm ve turizm otobüsçülüğü açısından, 2016 yılı zorluklarla başladı. İnşallah bundan sonra bu tür olaylar tekrarlanmaz ve turizm normalleşir. Mevcut durum karşısında turizmcilerin de turizm taşımacılarının bir şekilde korunması lazım. Bizim de sektör olarak bu konuda çalışma yapmamız gerekir diye düşünüyorum. 

Petrol fiyatları düşüyor

Akaryakıt ile ilgili söylenmesi gerekenler var. Dünya piyasalarında petrol fiyatları 30 dolar seviyesi ve altına düştü. Geçen gün, İstanbul Ticaret Odası’nda Oda Başkanımız dile getirdi, ham petrol fiyatı 120 dolardan 30 dolara 4 kat küçüldü. Biz taşımacılar olarak bu düşüşün etkilerini yaşamak istiyoruz.

Taşımacılık sektörü son 10 yılda çok sıkıntılı bir süreç yaşadı. Dünyada düşen akaryakıt fiyatlarına bağlı olarak vergilerde indirimleri yaşamak istiyoruz. Vergilerin dolar petrol paritesine bakıldığı zaman da düşmesi gerektiği apaçık ortada. Taşımacıların da bu noktada hükümetten beklentileri var. Bizi dikkate alsınlar, önemli bir sorumluluğumuz var bizim. Türkiye’de yıllık 225 milyon insanın ulaşımını sağlayan ve hayatın çarklarını döndüren bir sektör olduğumuzun unutulmaması lazım. Toplu taşıma özelliğimizin dikkate alınması lazım. Nakliye fiyatlarına bunun yansıması için ve enflasyonun düşürülmesi için petrol fiyatlarının makul bir seviyeye, olması gereken noktaya düşmesi gerekir diye düşünüyoruz. 

Her açıdan kriz içinde olan sektörlerimizin hiç değilse petrol fiyatları ile biraz rahatlamasını bekliyoruz. Bu konuda hükümetin bir olumlu adımını görmek istiyoruz.■