Göz Görürse, Tutarsa, Keserse...

Bir TV programında, bir dışişleri uzmanı, dış politikada ahlak olmayacağını, her devletin kendi milletini kollayacağını anlattı. Yani birinin kârı diğerinin zararı demek. Ben, bu düsturu ancak yakın zamanda öğrendim. Bu konu, bilenlerince belki de yüzyıllardır biliniyor ve dünya da bu bilgilerle yönetiliyor.

Bunu öğrenmek benim aklımın erdiği konuları çoğalttı: ABD, kısa zaman önce vurmayı planladığı İran ile askeri planlar yapabilir. İran'ın insani yardım gemisi Yemen'e yanaşabilir. Avusturya'da seçim kazanan aşırı milliyetçiye onay verilmeyebilir. Mısır'da seçimle gelen devlet başkanının idamı, İslam korkusu nedeni ile uygun karşılanabilir. 2 ayda yıkılacağı beklenen Suriye iktidarına 5’inci yılında destek verilebilir. "Artık ülkeler ne yüzde yüz müttefik; ne de yüzde yüz düşmandır" denebilir.

ABD ile Küba görüşmelere başladı. İkisi arasında; yani kapitalizm ile komünizm arasında feribot seferleri geçen ay başladı. Belki Müslüman kuzey Afrika ile Hıristiyan güney Avrupa arasında gemi seferleri başlayabilir. Ortadoğunun aşiret devletleri bir gün aynı masaya oturabilir.

Anladım ki; dış politikada ulusal çıkar vardır ve bu yolda her türlü akıl mubahtır. Tabii ki doğru akıl için de dünya haritasını doğru okumak şarttır.

* * *

Gazetemizin yayımı itibarıyla 14 gün sonra genel seçim var. Tanıtım konuşmalarında hakim konu, birtakım rakamlar oldu. Siyasi partiler ekonomi partilerine dönüştü. 

Yaşamın motorunun ekonomi olduğunu kabul ediyorlar, yıllardan sonra. 

Rakam bilmek çok gerekli, tabii. 

Ama rakamların gerçekçiliği de çok gerekli, zira rakamın anlamı tek. Bana göresi veya başkasına göresi yok. Mazotun sadece vergileri 1,82 TL iken kendisi nasıl daha ucuz olur ki? Bedava her şeyin bedelini bir başkasının ödemekte olduğunu öğrendik. Ama ortaya dökülen sevimli rakamlar otomotivin iş barışını bozdu, Geçmiş birkaç yılın düzeltmesi olan oranı, gelecek yılın zammı olarak gören işçilerin saat ücreti halen bile yüksekte. Ama kimse anlatamıyor, kimse anlamıyor. Rakam anlamak da, rakam anlatmak da, rakam bilmek gibi önemli!

* * *

Ekonomi haberleri; İngiltere'de TÜFE 1960 yılından beri ilk defa eksi oldu, büyük durgunluk demek. Halbuki aynı İngiltere'den faiz arttırması bekleniyordu. İngiliz SPK'sı bankalara 6 milyar dolarlık ceza kesti, kur yolsuzluğu yaptıkları için. ABD hiç büyüyemedi bu yıl. Faiz arttırmak gecikiyor.

Bize bakarsak, iyi haber aldık birkaç tane… Sanayi büyümemiz yüzde 4,6, bankacılık büyümemiz yüzde 6,7,bankacılık dönem net kârı yüzde 4,5 ve ülke büyümemiz yüzde 1,2. 

Bankalarda mevduat büyümesi yüzde 6, kredi büyümesi yüzde 6,6, sermaye yeterliliği yüzde 15,5.

* * *

Gözünün görmediğine inanma, gözünün tutmadığına güvenme, gözünün kesmediğini yapma. Çünkü artık gerçekler değil algılar, intibalar geçerli! ■