Güçlü olmak mı? güç sahi̇bi̇ olmak mı?

Bizim toplumumuzda insanlar, güçlü olana tapar. Güç, insanı muktedir kılar. Bu yüzden, unvan, para, güzellik, şan ve şöhret gibi unsurlar beraberinde güç getirdiği için insanlar, bunlara sahip olmak isterler.  

Fakat gerçek anlamda güçlü insan, mevki, unvan ya da maddi imkânı olmasa bile kendine güvenendir. Güçlü insan, koşullar kötüleşse, imkânlarını yitirse bile, yeniden başlayabilen, sonuç alabilen insandır. 

Güçlü olmak, bir insanın kendini eğitmesi, geliştirmesi ve olgunlaşmasıyla yani “olmasıyla” ilgili iken güç sahibi olmak ise malik olmak, yani edinmekle ilgili bir kavramdır. Nasıl ki “var olmakla” “varlıklı olmak” aynı şeyler değilse, güçlü olmak ile güç sahibi olmak da farklı şeylerdir. Güç sahibi olmak, insanın kendi dışındaki bir kaynağa (para, mevki, unvan…) sahip olmasına bağlıyken güçlü olmak, insanın kendisinden kaynaklanan nedenlere bağlıdır.

Güçlerini paradan, çevrelerinden, mevkilerinden, unvanlarından değil, kendilerinden alan, hiç bir imkâna sahip olmasalar bile, güçlü olan insanlar vardır. Hiç bir sahiplik, gerçek anlamda insanı güçlü kılmaz. İnsan ne kadar çok şeye sahip olursa olsun, içinden gelen bir gücü yoksa sahip oldukları ona gerçek bir güç vermediği gibi hiçbir zaman yeterli de gelmez; kendini güçsüz hissedenler ne kadar imkâna sahip olurlarsa olsunlar hep daha fazlasına sahip olma ihtiyacı duyarlar. Olmaya odaklanan insanlar, bir şeyler edinerek, bir şeylere sahip olarak güç elde etmeye çalışmazlar.

İnsan, karşısına çıkan engelleri aşabildiği ölçüde güçlenir. Başarılı insanların ortak noktaları, kendi içlerindeki gücü keşfederek engelleri aşmalarıdır. Bunun tam tersi, birçok ayrıcalığa sahip bir hayatın içine doğan ve başarması için her türlü kaynak elinin altındayken, kendi içindeki gücü bir türlü fark edemediği için başarısız ve mutsuz hayatlar yaşayanlar vardır. 

İçimizdeki kendimize has yeteneği yani bizi biz yapan özelliği keşfedip onu şevkle hayata aktardığımızda inanılmaz bir güce de kavuşuruz. Maalesef birçok insan, aslında gerçek gücün kendisinde olduğunun farkında olmadan bir hayat yaşıyor. Yaşımız, unvanımız, mevkiimiz sahip olduğumuz kaynaklar ne olursa olsun, sadece bu bakış açısı bile, bize kendi hayatımızı dönüştürme gücünü ortaya çıkarır.

Güçlü olmak için insanın sahip olduğu yeteneği keşfedip, bunun üzerine bir hayat kurmak için mücadele etmesi; karşısına çıkacak bütün engellere rağmen, mücadeleye devam etmesi gerekir.

Güçlü olan insanın kaynağı hiç tükenmez. Hangi zorlukla, hangi engelle karşılaşırsa karşılaşsın, elinden gelenin en iyisini yapmaya kararlı bir insanın hayattan korkusu olmaz.

Güçlü olmak, sahip olduğumuzla değil,  kendimize ne kadar güvenmeyi tercih ettiğimizle ilgili bir konudur.  ■