Cumhurbaşkanından Tahdit sözü aldık, bunun ötesi yok

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün gece katıldığı televizyon programında verdiği sözün takipçisi olacağını belirttiğini, esnaftan da bu sözü takip etmesini istediğini dile getiren Sınar, “ Biz 25 Mayıs’tan sonra bu işin bitmesini bekledik. Cumhurbaşkanımızdan bu sözü aldık. Cumhurbaşkanımız, “söz benim sözümdür bu sözün takipçisi bende olacağım. Siz de olacaksınız” dedi. Canlı yayında cumhurbaşkanından o sözü almamız çok önemliydi. Zaten niye eylem yapıyorduk. Yetkili bir makamdan bir söz alalım demiyor muyduk, alın size en tepeden söz, cumhurbaşkanından plaka sözü. “Bu söz benim sözümdür daha bunu yere koymam sözü” bunun ötesi yok”  dedi. 

25 Mayıs’ta sevinç çığlıkları atmıştık 

Cumhurbaşkanı’nın 25 Mayıs’ta Sinan Erdem Spor Salonu’nda, tahdit sözü vermesinin ardından esnafın orada sevinç çığlıkları atarak birbirine sarıldığını anlatan Yönetim Kurulu Üyesi Günhan Sınar, o günden bu güne yaşananları anlattı:

“Cumhurbaşkanımızı Sinan Erdem Spor Salonu’nda hepinizin desteği ile kendisinde bir söz aldık. Aldığımız söz plaka tahdidi idi. Biz orada sevinç çığlıkları ile birbirimize sarıldık. Ağlayanlar oldu çünkü uzun yıllardır yaptığımız bir mücadelenin meyvesini almıştık. Daha sonraki süreçte bu plaka tahdidinin alt yapısının oluşturulması için çeşitli toplantılar yapıldı bir araya gelindi. 7 Haziran günü İstanbul Büyükşehir Belediyesi Trafik Sicil ile Esnaf Sicil Müdürlüğü’ne yazdığımız yazıda odalara yapılan kaydın durdurulması, tescilinin durdurulması ve büyükşehir belediyesinin yol belgesini vermesini durdurmasını istedik. Burada sadece yol belgesi verilmesi durduruldu. Ama bir UKOME kararı olmadığı için sicil ve tescil kaydı devam etti. Bu süreç bizce o dönem çok iyi bir şekilde ilerledi. Bizim tahminimize göre okullar açılmadan bu plaka tahdidi sürecinin bitmesi gerekiyordu. Ama ne yazık ki Büyükşehir Belediyesi bazı yerlerden gördüğü baskı üzerine yol belgesi vermeye yeniden başladı. Bu yol belgesi vermeye başladıktan sonra asıl sıkıntımız burada başladı. Biz de ne yaptık bu süreçte? Cumhurbaşkanımızın en yakınlarına kadar ulaşmaya çalıştık. Bu sürecin 5 aydır uzadığını, bitmesi gerektiğini kendisine söyledik. Daha sonra sosyal medyayı takip ettiniz, Cumhurbaşkanımız Kadir Topbaş Bey’i aradı, durumun akıbetini sordu. Kendisi de bunun olacağı cevabını almıştı o zaman” diye konuştu.

Tahdit 10553 sayılı yasaya göre olur

26 Ekimdeki alt komisyonda yaşanan sıkıntıyı da esnaf ile paylaşan Sınar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Plaka tahdidi olduktan sonra ihale yoluyla araç alınıyor. Şimdi orada TŞOF yetkilisi ihale yolu ile araç alınmasının önlenmesini istedi. Şimdi bunu söylerken bu işi bilmeyen arkadaşlar için çok güzel geliyor kulağa. Ne güzel kimse ihaleden sonra araba almasın ama işin gerçeği böyle değil 10553 sayılı yasa yılda iki kere 6 ayda bir olmak kaydı ile sektörün ihtiyaç halinde sektörün belli bir kısmı kadar, yetkili kurum ihale açar diyor. Bu iş yapılacaksa 10553’e göre yapılacak, bunun ötesi gerisi berisi yok. Türkiye’nin her yerinde uygulanan sistem bu, bunun dışında ben buna karşı çıkıyorum dersen sen plaka tahdidine karşı çıkarsın. Ankara’da da diğer illerde de böyle oldu. Büyükşehir belediyesi bunu 5216 ile çözebileceğini elindeki yetkinin yeterli olduğunu söyledi. Ama son toplantıda görüldü ki bu yeterli değilmiş”

Büyükşehir belediyesine Çarşamba günü 25 Mayıs sonrasına geçi belge vermesini durdurması için başvuru yaptıkların da anlatan Sınar, “Büyükşehir belediyesinin burada eğer samimi ise Cumhurbaşkanımızın sözünü yerine getirecekse atması gereken adım yazdığımız yazıya 25 Mayıstan sonra araç alanlara belge verilmesinin kesilmesiydi. Pazartesi günü eylemden sonra büyükşehir belediyesine davet edilen arkadaşlarımız onlar da bu talepte bulunmuşlardı. Orada da onlara bu söz verilmişti. Biz de yasal olarak başvuruda bulunmuştuk. Yol belgesi vermeyi önümüzdeki günlerde durdurursa, tekrar biz eski umudumuza eski neşemize geri döneceğiz.25 Mayıs sonrası bizim ekmeğimize ortak olan mesleğimize giren rantçılara fırsat verilmemesi için tekrar sağlayacağız. Sizin bu birlikteliğiniz bize verdiğiniz destek, devam etikçe bu süreçte böyle devam edecek” diye konuştu.

İSAROD’a şu ana kadar bin 350 esnaf üye oldu 

Esnafı odaya kayıt ettirip ettirmemenin İSAROD’un elinde olmadığını vurgulayan Sınar, “Bizim kayıt almak ya da almamak gibi bir hakkımız yok. Odanın kayıt alması Esnaf Sicil Müdürlükleri ile olur. Esnaf Kadıköy ve Bakırköy deki sicil müdürlüklerine gidilerek parayı oraya yatırırlar, odaya hiç gelmelerine gerek yok. Şu ana kadar İSAROD’a bin 350 tane kayıdımız var. Zaten 4-5 aylık süreçte 600-700 kayıdı bu sistem zaten otomatik alacak. İnsanların söylediği gibi 20 bin araba girmiş, 30 bin araba girmiş bunu parmakla saymak lazım öyle kolay değil bu rakamlar. Bizim oda 1993 yılında kurulmuş 15 bin aracı var, 4 aydır sektöre 20-25 bin araba girecek bu kadar da değil, bu iş biraz hesap kitap işi lazım. 

Sınar, esnaftan İSAROD’a sahip çıkmasını istedi: Bu oda, bu odanın yönetimi esnaf, sizin içinizden çıkmış insanlar. Biz burada yarın olmayız. Sizlerden başkaları da olabilir ama bu o da sizin arkanızda. Sizin için mücadele ediyor. İyi ya da kötü bu odanın yöneticileri yeri geliyor 3-4 gün uykusuz geziyorlar. Buna emin olun, yani içiniz rahat olsun. Müsterih olsun.

ESNAF DA TAŞIMA DÜNYASINA AÇIKLAMALARDA BULUNDU

7 yıldır servisçilik yapıyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarına istinaden Sayın Kadir Topbaş bir açıklama yapmış değil. Sadece televizyonlarda iş bizde, işi bize bıraksınlar şeklinde açıklamalar yapıyor. Servisçi esnafını tatmin etmiyor. Gördüğünüz gibi her gün yollardayız. İstanbul’un kahrını çeken biziz yani servisçi esnafı. Son aşamaya geldik Cumhurbaşkanımızın açıkladığı yayında artık o işin takipçisi ben olacağım biz de bu işe Maltepe alanında son veriyoruz. Bu saatten sonra Cumhurbaşkanımıza bıraktık bu işi. İnşallah seçimlerden sonra hakkımızda hayırlısı olur.

Osman Yılmaz- Tahdit kararı bekliyoruz 

30 senedir bu işin içindeyim. Biz plaka tahdidi ile ilgili kesin bir şey bekliyoruz. Bir ara 1986’da da konuşuldu ama bir türlü olmadı. Esnaf bu sefer yaklaştı diyelim ama ben gene de olacağını tahmin etmiyorum.

Oktay Arslan- Cumhurbaşkanımızın sözüne güvendik 

4 senelik servisçiyim. Cumhurbaşkanımızın sözüne güvendik inandık 5 aydır da sözünün yerde kalmamasını bekliyoruz. ama Kadir Topbaş bu konuda elinden geldiği kadar yavaş davranmaya çalışıyor. Biz seçimlerden önce bu işin bir ismi konulsun istedik. Seçimlerden önce bunun ismi konulsun biz de bunun coşkusunu yaşayalım dedik. Süreç yavaş ilerlediği için dayanacak gücü kalmadı, herkes borç batağında. Firmaların baskısı altındayız, biz artık esnaf gibi yaşamak istiyoruz. Kadir Topbaş tahdit kelimesini ağzına almıyor 31 ilde uygulanan tahdit neden İstanbul’da uygulanmasın? 25 Mayıstan bu yana 5 ay geçti 5 ayda İstanbul da bu uygulamayı yapabilmeleri çok mu zor ? Ben Kadir Topbaş Bey’’in samimiyetine inanmıyorum. Hakkımızı alana kadar bu şekilde eylemlerimize devam edeceğiz.

Ömer Çakır- 25 Mayıs'ı milat saydık

4-5 senedir bu işin içindeyim. Biz 25 Mayıs’ı milat saydık. Tahdit ile alakalı 25 Mayıstan sonrakilerin almamasını istiyoruz. Çünkü biz emekçi olarak baba mesleği bunu icra ediyoruz. Hakkımızı korumak istiyoruz, bunu muhafaza etmek istiyoruz. Biz üvey evlat muamelesini hep yaşadık ve gördük. Olması gereken gerçek hak sahiplerine bu hakkı teslim etmek. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmasa sahipsiz kalacağız. Esnafın sadece plaka sorunu yok. Tur firmalarının aldığı komisyonlarla, bizi umursamaz tavırları ile hemen bugün işi bırak, yarın yerine bir arabacı buluruz tavırlarının ortadan kalkmasını istiyoruz. Her insan gibi refahımızı artırmak istiyoruz. Ağır vergiler, sigorta masrafları bunlarla alakalı inanılmaz paralar ödüyoruz. Biz hakkımızı istiyoruz, bizi korusunlar. Biz de minibüsçü esnafı gibi taksici esnafı gibi halk otobüsçü esnafı dolmuşsu esnafı gibi tahdit getirilmesini bekliyoruz. 

Metin Görgülü- Belediye bize sırt çevirdi

3 yıldır servisçilik yapıyorum. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı söz vermiş biz de beklemedeyiz şu an. Bizim amacımız cumhurbaşkanımızın sözüne göre seçimden önce plakalarımız almak amacımızdı. UKOME toplantısı pazartesi yapıldı hayalkırıklığına uğradım. Burada olay belediyede bitiyor. Belediye de bize sırt çevirdi. Belediye başkanı tahdit demiyor, iyileştirme olacak, diyor, sistem diyor ama biz onu istemiyoruz diğer illerde nasıl plaka verildiyse biz de o şekilde plakamızı istiyoruz.