İstanbul Otogarı Esnaflar Derneği İmamoğlu'na rapor sundu

Otobüs otogarı, bildiğiniz üzere yoğun kitlelerin ve özellikle alt gelir grubunun kullandığı bir ulaşım merkezidir. Buranın 3.Köprü gibi bir bölgeye taşınması hem belediyeye maddi bir yük hem de kitlelere karşı maddi ve zamansal bir yük oluşturacaktır. En az bir-iki asır ayakta durabilecek şekilde inşa edilmiş bir yapıyı taşımak maddi bir kayıptır. Yeni bir hizmet anlayışla İBB yönetimini devralan Sayın Ekrem İmamoğlu’nun israf konusundaki duyarlılığı çok önemlidir. Bunun yanında İstanbul’un çeşitli yerlerine cep otogarları (bir nevi durak) yapılması düşünülürken Bayrampaşa, Esenler, Gaziosmanpaşa, Bağcılar, Güngören, Bahçelievler, Bakırköy, Fatih gibi yakın bölgelerde oturan yoğun kitleler için, ulaşım olarak çok pratik bir noktada bulunan otogarın, yukarıda saydığımız yoğun nüfusun rahat ulaşabileceği bir merkezin düşünülmemesi plansız bir hareket olacaktır. Büyük bir kitle, yüklerle gitmek veya gelmek zorunda olduğu için şahsi araçlarla alınmak istenmesi, pratik bir alışkanlık olduğundan, gerek uzak mesafeden dolayı oluşacak yakıt israfı gerek oluşacak trafik gerekse bugünün kitleleri için büyük önem arz eden zaman kaybına yol açacaktır. Raylı hatların oluşması bile bu zaman aralığını bugün bulunduğu konumdan daha aza düşüremeyecektir. Genel olarak alt gelir grubunu oluşturan halk için bu önemli bir ayrıntıdır. Bu yüzdendir ki, Avrupa’nın birçok gelişmiş şehrinde otogarlar şehir merkezlerinde bulunmaktadır. Yeni yapılan İstanbul Havaalanının, şehre uzaklığından dolayı, sıklıkla kullanan kitleler için şikayet konusu olması bu konuya bir benzetme olarak gösterilebilir. 

Medyada eksik bilgilendirmeden kaynaklı oluşan “Otogarın şehir içinde oluşturduğu trafik sorunu” hakkında doğru bilgilendirilme yapılması açısından; Otogarın, arka yol bağlantısı ve ana giriş kavşaklarının yapımının ardından İstanbul şehir içi trafiğine kesinlikle bir yoğunluk oluşturmadığının bilinmesi gerekmektedir. Asker sevkiyatı, bayramlar, tatiller vb. çok yoğun olduğu günlerde bile kitlelerin merkezi bir noktada yoğunlaşmasından kaynaklı olarak, sadece otogarın içinde bir trafik oluşmakta ve bu trafik çevre bölgelere neredeyse sıçramamaktadır. Uzman kişilerin yapacağı gözlemler de bunu doğrulayacaktır.

Bayrampaşa Otogarının, 25 yıl evvel maddi zorluklar ve dönemin diğer kısıtlamalarından kaynaklı sıkıntılarını çözebilmek için, İBB’nin belirlediği fiyatları ödeyerek aynı zamanda Otogarın yapılmasına da destek olan 2000 civarı esnafın geçmişten bugüne uzanan birçok sıkıntı ve mağduriyetleri bir türlü duyulamamış, duyurulmuş olsa bile çözüm yolları oluşturulamamıştır. İstanbul Valiliği, İBB gibi birçok kamu kuruluşu, esnafın yaşadığı bu sıkıntıları bilmektedir. Yap-İşlet-Devret usulüne göre verilmiş olan taşınmazlar, talip olan esnaf tarafından hiçbir zaman bu süreyle sınırlı olacağı düşünülerek alınmamış, sürenin devamında İBB’nin kira bedeli belirleyeceği bir sistemle uzun süreler devam edeceği görüşüyle yatırımlar yapılmıştır. Gelinen bu noktada Otogar Esnafının yatırımlarını gelecek kuşaklara aktarabilmesi ve Bayrampaşa Otogarının, 25 yıldır bir türlü istenilen seviyeye getirilememesinden kaynaklı mağduriyetlerinin de telafi edilmesi açısından önemlidir. 

İBB’nin ve Otogarın yönetimini emanet ettiği Derneğin, 25 yıldır yapmaları gereken faaliyetlerin yapılamaması sonucunda esnaf büyük mağduriyetler yaşamıştır. İBB’nin iskanı hazırlanmamış bir otogarı etkin hale sokmasının ardından, mülkü İBB’ne ait bir yapıda yüzlerce esnaf “ruhsat problemleri yaşayarak” zabıtalar ve mahkemelerle uğraşmak zorunda kalmıştır. Yapılan veya yapılacak olan yatırımlara karşı, esnafın çözemeyeceği bu tip problemlerin 25 yıldır devam etmesi talihsizlik olmuştur. Bununla birlikte herkes tarafından bilinen, Otogarın genel durumundaki yetersizliklerin çözülememesindeki önemli bir diğer neden de yönetimi elinde bulunduran derneğin sorunları çözememesi olmuştur. İBB ve Derneğin bir türlü kontrolü sağlayamaması ve bir cazibe merkezi konumunda olan Otogarın bir türlü olması gereken seviyeye gelememesi sonucunda esnaf da ciddi mağduriyetler yaşamış ve yaşamaktadır. Çoğunluğu oluşturan binlerce esnafın, bu iki kurum arasındaki çatışma veya diyalog yetersizliği yüzünden, gelinen noktada endişeleri devam etmektedir. Bütün bunlarla birlikte Otogar Esnafı, ülkemizde yaşanan ekonomik dalgalanmaların endişesi içinde, bunca yaşanan mağduriyetler yetmezmiş gibi işinden olup olmayacağı konusunda psikolojik bir darboğazın ortasında bırakılmıştır. Temennimiz, bu iki kurum arasındaki sıkıntıların, yıllarca görmemezlikten gelinen esnafı daha da mağdur etmemesidir. 

Otogarın hali hazırda her ne kadar ciddi yetersizlikleri olsa da mevcut durumda oturmuş olan düzeninde dahi, kasasına gişelerden ciddi oranda nakit girdiğini tahmin etmek güç değildir. Bu girdi ile belediyenin kasasından hiçbir bedel çıkmadan 2-3 sene gibi bir sürede Otogarın tüm alt ve üst katları hem altyapı hem de üst yapı olarak “yeni bir vizyon ve anlayışla” restore edilebilir. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin, halihazırdaki bu durumu, profesyonel bir dokunuşla toparlayabilmesi aslında sadece planlı bir çalışmayla mümkündür. Bu durumda belediye fazla bir efor gerektirmeden ve yeni bir otogar için ÖDENEK AYIRMA GEREKSİNİMİ OLMADAN bunu rahatlıkla düzenleyebilir. Böylece ulaşımının kolaylığından faydalanan halk, içinde yıllarca zorlu şartlarda mücadele veren esnaf ve otobüs firmalarının ortak memnuniyeti kurulacaktır.

Bugün, Bayrampaşa Otogarının ilgisiz kalmaktan kaynaklı sıkıntıları bir yana çok daha kötü bir halde bulunan Yenikapı Otogarını hatırlatmak isteriz. Bayrampaşa Otogarının gerek yüzölçümü gerek planlı düzenlemelerle revize edilebilecek yapısı ve gerekte İBB, Valilik, Emniyet Teşkilatı gibi kamu kuruluşlarının “kitlesel ulaşım koridorunu kullanan” insanların, güvenlik amaçlı takibini ve kontrolünü tek bir merkez üzerinden rahatlıkla yapabileceği bir potansiyel barındırmaktadır. Yenikapı Otogarının da Bayrampaşa Otogarına bağlanarak birleştirilmesi emsalsiz bir kompleks yapının ortaya çıkmasını sağlayacaktır. 

Temennimiz, 15 Temmuz Demokrasi Otogarının uzun yıllar daha hizmet verebilmesidir. Bunun da geçmişten dersler çıkarılarak efradını cami ağyarını mani bir şekilde yapılabilmesi için, İstanbul Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde Otogar Esnaf Odası ve Otobüsçüler Birliğinden oluşacak heyetlerle “üçlü bir konsensüs” şeklinde yönetilebileceği gerçeğidir. Bizler 21. Yüzyıl İstanbul’una yakışır bir nitelikte emsal gösterilebilecek bir Otogar için bunun olması gerektiğini düşünüyoruz.

İBB otogarın işletmesi için(doğrudan işletme ve hasılat kirası esasında taşeron modeli en uygundur)

ispark işletmesi konusunda, ispark’ın gelirleri otogarın gelirlerine eşit değer olamaz.

UATOD ve esnaflar derneği İBB’nin de içinde olduğu yeni bir şirket ve yönetim ile Otogarın işletmesini talep ediyoruz. Tüm tapu tahsis belgeleri olan mağdur iş yeri sahipleri haklarının korunması için otogar esnaflar derneği yönetimi olarak İBB başkanlığına tam destek verilecektir arz ederiz. 

15 Temmuz Demokrasi Otogarı Esnafları olarak temennimiz; Pozitif bir enerji içeren “Her şey çok güzel olacak” sloganının bizi de içine almasıdır. Bayrampaşa Otogarının yapılacak planlı düzenlemelerle gerek mimari gerekte idari bir şekilde uzun yıllar daha hizmet vermesini ve bu anlayışın itici gücüyle vatandaşlarımıza rahat ve konforlu bir ortam sunmaya çalışmak olacaktır. Çok kısa olarak özetlemeye çalıştığımız, taleplerimizin dikkate alınmasını umut ediyor ve çalışmalarınızda başarılar diliyoruz. 

Saygılarımızla