Hak için adalet! Suç nedir, suçlu kimdir?

Hazreti Ömer, adaletiyle bilinir. Öyledir ki kimsenin gözünün yaşına bakmaz, hak yolundan sapmaz. Büyük küçük, yaşlı genç, uzak yakın herkes bilir ki Hazreti Ömer bir vaka karşısında, önünü ardını ölçmüş biçmiş, en hassas terazide tartmış ve kararını öyle vermiştir. Mağdur eden de, mağdur edilen de ‘kabul’ eder kararı. Kimsenin itiraz edecek hali olamaz zaten.

Osmanlı İmparatoru Sultan II. Süleyman da; Kanuni adını, adaletli davranışıyla, kendisi gibi diğer yetkililerin de adil davranmasını sağlayacak kanunlar çıkararak ve tabii hak ederek almıştır.

Hatalar olmaz mı? Olabilir tabii. Er veya geç adalet tecelli eder ve batıl zail olur. Yaşanan sıkıntıları da bir ‘sınav’ olarak görür, ders çıkarılacak bir şey olarak kabul ederiz. Bu her zaman için geçerlidir. Bir zaman sonra çocuklara ibret alsınlar diye anlatılır, yani unutulmaz.

Nedim Şener, genç kuşak gazeteci… Başından geçenler hepimizi üzdü. Önünde sonunda hak yerini buldu ve o çok sevdiği çocuğuna, işine kavuştu. Uzun süren tutukluluk halinde kendisi de ‘acaba’ diye kuşkuya düşmemiştir; birçok insan gibi ben de biliyordum haklının
hakkını alacağını. Dışarıdan bakan biri uzun süren tutukluluğuna bakıp da “suçlu” diye itham etse haklı olabilir mi? Olamaz. O, gönüllerde olduğu gibi hakim karşısında da haklılığını ispatladı.

Aynı Şener, 10 Mayıs günü “Müebbetlik galip, Mete mağlup” başlıklı yazısında karayolu yolcu taşımacılığı sektörünün en büyük, en önemli kişiliklerinden biri olan Galip Öztürk’ün tahliyesi için olmadık bağlantılar kurup şaşkınlığını dile getiriyor. Asıl şaşırtıcı olan ise, bir başka tutuklu ile karşılaştırması. Kimsenin haksız yere acı çekmesini, özgürlüğünün kısıtlanmasını istemeyiz. Ama suimisal de misal değildir, misal olarak kabul edilemez.

Galip Öztürk, karayolu yolcu taşımacılığı sektörüne çağ atlatan, yolcu odaklı hizmet vermesini sağlayan, Türkiye’nin en büyük firmasının ve o firmadan ekmek yiyen binlerce kişiye istihdam sağlayan önemli bir işadamıdır. Ona nahak yere atılı suçların mahkeme tarafından görülüp serbest bırakılması sanırım sadece Nedim Şener’i üzmüş. Onun dışında herkes çok sevindi. 

Otobüsçüler, imtiyazlı uçakların ve desteklenen hızlı trenlerin karşısında sektörün yeniden güç kazanacağı inancıyla Galip Öztürk’ü bağrına bastı. Sektör, Galip Öztürk’le gelecekte de kazanacağını gördüğü için sezona girerken daha umutlu. ■