Her işin başı eğitim

Bu hafta, bir dünya rakamı ile başlayalım, paylaşımı konuşmaya… Dünyanın en zengin 300 kişisinin varlıkları, en fakir 3.000.000.000 (üç milyar) kişisinin varlığı ile denk. Dünyadaki varlık ise 230 trilyon dolar olarak hesap ediliyor.

Yani, 300 kişinin varlığı 115 trilyon dolar ediyor.

Yani, 2 kişinin malı Türkiye ekonomisi kadar… 

Ne düşündünüz?

Sürer mi bu gidişat?

3 milyar kişilik hazır müşteri var, her şey lazım, ama paraları yok.  Halbuki dünyanın yıllık gelirinden bu kişilere her yıl 30 trilyon dolar düşüyor.

Ama paylaşımdan çıkmıyor işte.

Dönelim kendimize…

10. Kalkınma Planı yayımlandı. Planın amacını tek cümle ile 

“Etkin katılımcılıkla, ülkenin kaynaklarını yerinde yöneterek verimliliği arttırmak” özetlemek mümkün.

Planı, her yöneticinin okuması başta kendisine yararlı. 3.000’den fazla direkt katılımcının, 7.000’den fazla bölgesel katılımcının çalıştığı bu planın oluşumunda; her okuyanın da kendisine ve işine çıkaracağı yollar ve hedefler var.  

Plan, Kalkınma Bakanlığı’nın ve Resmi Gazete’nin sitelerinde var.  

Plan, stratejik olarak kalkınmışlık farklarını azaltmaya, erişimleri iyileştirmeye, olanakları yaygınlaştırmaya çalışıyor, ulusal insan varlığımızı yüceltmeye öncelik veriyor. Çoğulcu bir anlayışı var. Gücünü ‘çokluk’tan alan paylaşımsız anlayışa karşı duruyor. Kuru kalabalıklardan verimli kalabalıklar yaratmaya çalışıyor. ‘Çokçuluk’ ile mücadele ediyor.

İlk anda, paylaşımdaki bozulmayı durdurmaya, sonrasında da iyileştirmeye çalışıyor.

Bunu kendi kamusal gücü ile değil; ulusal ve özel tüm güçlerle beraberce yapmanın ancak mümkün olduğunu vurguluyor.

Tüm STK’ların, meslek kuruluşlarının, öğretim kurumlarının katkısı şart.

Bir faslında, “Ulusal Yeterlilik Çerçevesi”nden konu açıyor; belgelendirmeyi, standartların belirlenmesini, kriterlerin oluşturulmasını ve her faaliyetin kendisinin ve faillerinin performanslarının ve kalitelerinin denetlenmesini ve hepsinin birden kamuoyuna iletilmesini gerekli görüyor. 

Üniversite, lise, meslek okulu olmanın asgari gerekleri belirlenecek, bu gerekler altında gösterdikleri performans ile bir konuma oturacaklar, benzerleri içinde bir kalite puanına sahip olacaklar, konumlarını iyileştirdikleri sürece faaliyetlerine devam edebilecekler… Bütün bu evreni de bir üst kuruluş yönetecek.

Bu konuda, planın “2.1.1 – Eğitim” adlı bölümünden, en azından “158 – 165” maddelerini ulusal göz ile okumanızı ısrarla rica edeceğim.

TÜSİAD bu hafta Ankara’ya mutat ziyaretlerine gidiyor. Bakalım Kalkınma Bakanlığı’nı ziyaret edecek mi?

Programında yok.

İyi haftalar dilerim.  ■